Ölmediğini 2 yıldır resmi makamlara anlatmaya çalışıyor

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 29 Ocak 2008 22:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bursa'da seyyar satıcılık yapan Şanlıurfalı 24 yaşındaki Mehmet Çoban, hayatında hiç gitmediği Adana'da 2 yıl önce elektrik çarpması sonucu ölmediğini ıspatlamaya çalışıyor.

Yoklama için gittiği askerlik şubesinde, karşısındaki memurun kahkahalar atarak "Oğlum sen ölmüşsün" demesiyle şaşkına dönen Çoban, kayıtlarda 1 yıldır ölü gözüktüğünü o zaman fark etti. Ölmediğini 2 yıldır resmi makamlara anlatmaya çalışan Çoban, bu durum nedeniyle ne sigortalı bir işe girebiliyor, ne de evlenip yuva kurabiliyor.

Şanlıurfa'nın merkeze bağlı Kanatlı köyünde 13 çocuklu bir ailenin 4. çocuğu olarak dünyaya gelen Mehmet Çoban, parasızlık nedeniyle ilkokul 3. sınıftan okulu terk ettiğinde, hayatındaki karmaşa da başlamış oldu. Küçük yaşta çeşitli işlerde çalışarak ailesine para götüren küçük Çoban, askerlik dönemi geldiğinde davul-zurna ile askere gönderildi. Askerliğini Çanakkale'de, 19. Piyade Tugayı Ezine Garnizonu'nda yapan Çoban, 10 Haziran 2005 tarihinde teskeresini alarak Şanlıurfa'ya döndü. Bir ay ailesinin yanında zaman geçiren Mehmet Çoban, para kazanmak üzere Bursa'ya geldi. Bursa'da yaklaşık bir yıl amca çocuklarıyla beraber seyyar satıcılık yapan Çoban, ailesini ziyaret için yeniden memleketine döndü. Askerde kendisine verilen 'Sefer Görevi Emri' gereği askerlik şubesine gidip, yoklamasını yaptırmak isteyen Çoban, burada büyük bir sürprizle karşılaştı. Elindeki kimlikle bilgisayar kayıtlarına bakan görevli memurun, gülmesine anlam veremeyen Çoban, memurun, resmi kayıtlara göre 08 Temmuz 2005 tarihinde elektrik çarpması sonucu ölmüş olduğunu söylemesiyle şaşkına döndü.

Mehmet Çoban, Urfa askerlik şubesinden ve sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı: "Şanlıurfa'ya gelmişken Askerlik Şubesi'ne uğrayıp Sefer Görevi Emri gereği yoklamamı yaptırayım dedim. Oradaki memur beni görüncü gülmeye başladı. Ben neden güldüğünü anlayamamıştım. 'Ne oldu' dedim. 'Oğlum sen ölmüşsün' dedi. Ben herhalde şaka yapıyor diye düşündüm. Ciddi olduğunu söyleyince, 'Ama ben yaşıyorum, bu nasıl olur' diye sordum. Beni Şanlıurfa nüfus müdürlüğüne gönderdi. Nüfus müdürlüğüne gittiğimde, Adana'da 08 Temmuz 2005 tarihinde elektrik çarpması sonucunda öldüğümü söylediler. Bunun üzerine Adana nüfus müdürlüğüne yazı yazıldı. Oradan ölüm raporum gönderildi. Adana Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen ölüm raporunda, '07 Haziran 2005 tarihinde elektrik çarpması sonucu hayatını kaybetmiştir' yazıyordu."

Hayatı bir anda alt üst olan Mehmet Çoban, ölüm tutanağında adres yazmadığını ve muhtarın mührünün de bulunmadığını fark etti. Zabit Katibi Nizamettin Çaka tarafından hazırlanan ve Adana Cumhuriyet Savcılığı'ndan Savcı Duran Yılmaz tarafından onaylanan tutanakla beraber Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı'na giden Çoban, Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştü. Savcı ise, işinin halledileceğini söyleyerek evine gönderdi.

"ÖLÜ GÖRÜNDÜĞÜM İÇİN EVLENEMİYORUM"

Çoban, çektiği sıkıntıları ise şöyle anlattı: "Daha sonra bir araba almak istedik ama kimlikte ölü göründüğüm için bir sürü sıkıntı yaşadım. Şu an hiçbir sağlık güvenem yok. Hiçbir resmi işlem yapamıyorum. Evlenemiyorum bile. O günden bu yana hayatım karardı. 2 yıldır ölü gibi hissediyorum kendimi. Geceleri dışarı çıkmaya korkuyorum. Zaten ölü görünüyorum, biri beni öldürse kimse sormayacak bile. Polisler durdurup kimlik kontrolü yapsa ölü olduğum ortaya çıkacak. Ehliyet alamıyorum. Sigortalı bir işe girip düzgün para kazanamıyorum. Seçimlerde oy kullanamadım. Adana'da öldüğü sanılan kişi kim. Onun ailesi yok mu? Cenazeyi ailesi almadı mı? Çocuklarını kayıp diye arıyorlar mı? Yoksa ölen biri yok mu hiç bilmiyorum. Bu sorular sürekli aklımda. Kafam karma karışık. Ölü olarak görülmekten yoruldum. Bunun bir an önce çözülmesini istiyorum. Bana bunu yapanlar hakkında maddi manevi tazminat davası açmacağım. Sorumluların mutlaka cezalandırılmasını istiyorum."

Arkadaşlarının da "Sen öldün de geri mi döndün yoksa?", "Belki de askerde şehit olmuşsundur, şimdi geri geldin aramıza" diyerek kendisiyle zaman zaman eğlendiğini aktaran Çoban, "Ama durumum gerçekten çok vahim. Ne yapacağımı bilemiyorum. Psikolojim bozuldu. Şanlıurfa'da annem-babam ve kardeşlerim benim her ay göndereceğim 300 YTL'yi bekliyor. Onların tek geliri benim. Onlara yardım etmem gerekiyor. Para kazanmalıyım. Ama düzgün bir işe giremiyorum. Garsonluk da yapabilirim, fabrikada da çalışabilirim. Ama resmen ölü görünüyorum. Yapacak hiçbir şeyim yok. Ben hayatımda Adana'ya gitmedim. Adana'nın nasıl bir yer olduğunu bile bilmem. Kimliğimi de hiç kaybetmedim. Bu nasıl oldu anlamış değilim. 2 yıldır karmaşık bir hayatın içindeyim." diye konuştu.

"SORUMLULAR CEZALANDIRILSIN"

CİHAN muhabirine konuşan baba Hüseyin Çoban ise, oğlunun resmi olarak ölü görünmesine tepki gösteriyor. Sorumluların cezalandırılmasını isteyen baba Çoban, "Benim oğlumun bir suçu yok, onlardan davacıyız. Devlet bu işi acilen çözsün. Onların cezasını bulması lazım. Ben burda oğluma bir kız buldum. Ama gidip isteyemiyoruz. Oğlumuzun da morali bozuk. Düzgün iş bulamıyor. Mehmet en ufak bir suça bile karışmamışken, vatani görevini de yerine getirmişken, başına gelenler çok üzücü." şeklinde konuştu.

Bursa nüfus müdürlüğü yetkilleri ise, konunun çözülemeyecek bir konu olmadığını belirtiyor. Sorunun idari olarak çözülememesi durumunda mahkemeye başvurulması gerektiğini belirten yetkililer, "Adana savcılığı, dosyalara bakıp, yanlış bir isim bildirdiğini kabul eder ve düzeltme müzekkeresi gönderirse sıkıntı rahatlıkla aşılır. Ama bu olmazsa, mahkeme yolu ile sorun yine çözülebilir. Bu durumda kişi, mahkemeye başvurarak ölmediğini ispatlaması gerekiyor." görüşünü dile getirdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber