Medya medya olalı böyle ?biat' görmedi

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 14 Şubat 2008 10:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Doğan Grubu, başörtüsü tartışmalarını benzeri görülmemiş bir disiplin içinde izledi. Sadece son 3 günde gruba bağlı gazetelerde 15 köşe yazısında aynı anda ?kaos' ve ?bölünme' konusu işlendi

ÜNİVERSİTELERDE başörtüsü yasağını kaldıran Anayasa değişikliğinin Doğan Grubu gazetelerinde tek elden çıkmış izlenimi veren ifadelerle haberleştirilmesi dikkat çekti. Haberlerin veriliş tarzında ve köşe yazılarında aynı argümanların kullanılması grup gazetelerinin benzeri görülmemiş bir disiplin içinde hareket ettiklerini ortaya koydu. Değişiklik teklifinin ilk oylaması öncesinde aynı gün (1 Şubat) hem Hürriyet hem de Milliyet gazeteleri ?Üniversiteler ayakta' başlığıyla çıktı. Teklifin Meclis'te 411 gibi rekor bir oyla kabul edilmesinden bir gün sonra Hürriyet gazetesi manşette ?411 el kaosa kalktı' ifadesini kullandı. Aynı gün grubun yeni gazetesi Vatan'ın başlığı da ?Hoşgeldin Kaos' şeklindeydi. Grup gazetelerinde Kaos kelimesi dışında en sık kullanılan kavram ise bölünme oldu. Millyet ?Türban tartışmaları Türkiye'yi kutuplara ayırdı' üst başlığını kullanarak ?Tehlikeli bölünme' başlığı attı.

OYUN KURUCU ÖZKÖK

Grup gazetelerinin bu süreçte öne çıkardığı kavram ve argümanlar önce Ertuğrul Özkök'ün köşe yazılarında dile getirildi. Özkök Meclis'in kararını ?Çoğunluğun zorbalığı' olarak yorumladı. ?Bunun adı özgürlük değil, çoğunluğu elinde bulunduran zorba bir kesimin dayatması' diye yazdı.

BİLDİRİYİ DE GÖRMEDİ

DOĞAN Grubu gazeteleri bu süreçte kendi gazetelerinde de yer alan anketi çarpıtarak yorumladı. Bazı anket sonuçlarını da görmezden geldi. Grup gazetelerinden Referans 4 Şubat'ta Metropol şirketince yapılan ankette yasağın sürmesinden yana tavır koyanların oranını yanıltıcı şekilde yüksek gösterdi. Grup gazeteleri 3 bin 500'den fazla akademisyenin yasağa karşı imza kampanyasını küçük gördü. Yasağın kalkmasını destekleyen akademisyenler AK Parti yandaşı olmakla suçlandı.

AK Parti eski milletvekili Prof. Nevzat Yalçıntaş'ın ?İran devriminden sonra türban konusu çeşitli kesimler tarafından toplumumuza bir nifak gibi sokulmak istendi. Oysa bu en doğal demokratik hak' açıklamasını Hürriyet 1. sayfadan ?Türban nifak gibi' başlığıyla verdi

HABER MERKEZİ

MHP de çarpıtmadan nasibini aldı

DOĞAN Grubu MHP haberlerini de sert bir üslupla yayınladı. Hürriyet Gazetesi MHP tabanında ?Türbana ciddi tepki var' haberi yaptı. ?Bozkurt öldü mü' başlıklı haberde 5 MHP'liden görüş alındı. 3 ismin söyledikleri haberin başlığıyla çelişti. Gündüz Aktan'ın sözleri ?büyük hayal kırıklığı' başlığıyla verildi. Aktan tabandaki hayal kırıklığı yaşayan kesimlere rağmen sorunun çözümünden yana olduğunu söylüyordu.

Ülsever ve İnce aynı yorumda

HÜRRİYET'İN birbirleriyle anlaşamayan iki yazarı, Cüneyt Ülsever ve Özdemir İnce'nin başörtüsü yorumları da aynı noktada birleşti. Ülsever, yasağı doğru bulmadığını belirtip ?Ancak hükümetin konuyu ele alış şekli yanlış. Kaygı duyan insanların endişelerini dikkate alıp konsensus aramıyor. Hükümet Milli Görüş'e teslim oluyor' derken İnce çeşitli çevirileri aktarıp Kuran'da örtünme emri olmadığını iddia etti.

Tercümeye de çarpıtma

Hürriyet'in 11 Şubat'ta dünya basınının başörtüsüne serbestlik getiren anayasa değişikliğinin yurtdışındaki yansımalarını ?Dünya şaşkın' manşetiyle duyururken, yaptığı alıntılarda gerçeği değiştirdiği ortaya çıktı. Yine aynı gazetenin başörtüsü yasağını kaldırma girişiminin dünyada olumlu karşılandığı ve girişime destek veren gazete haberlerini de ?görmemeyi' tercih ettiği belirlendi. İşte Hürriyet'in yaptığı ?alıntılar' ve aynı yabancı gazetelerin orijinal metinlerinin çevrileri:

BUNLAR DA GÖRMEDİKLERİ

HÜRRİYET'İN gözmezden geldiği başörtüsünü serbest bırakma girişimini destekleyen yabancı basın şu yorumları yaptı:

LA STAMPA: Erdoğan'ın Türkiyesi dini kopmalar riski taşıyan ülke değil. Türkiye, AB üyeliği için ?yükümlükleri' kabul eden NATO üyesi ülke.'

12 Şubat: Türkiye, üniversitede başörtüyü yasaklayan tek Avrupa Konseyi üyesiydi. Çoğunluğu Müslüman olan ülkede 80'li yıllarda yasaklanmış ve birçok kadının eğitim hakkı kısıtlanmıştı. Yasak nedeniyle yurt dışına okumaya gidenlerin -Başbakan Erdoğan'ın iki kızı gibi- veya başörtüsünü gizlemek için peruk kullananların sayısı oldukça fazlaydı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi de bu sebeple üniversiteye gidemedi. Türk hükümeti şimdi bu kararla laik devlet ilkesini koruyarak, daha önce uygulanan yasağı ortadan kaldırıyor.

THE WALL STREET JOURNAL-13 Şubat: Yasağın kaldırılması Türkiye'nin demokratik olgunluğunun bir işareti... AKP haklı olarak kısıtlamaların din özgürlüğünü ihlal ettiğini savunmuştur. AKP, İslami kökenli bir hükümetin demokrasi ve serbest piyasa ile bir arada var olabileceğini kanıtlamıştır.

İSLAM ALEMİNE ÖZGÜRLÜK YOLU

Liberalizmin kökeninde Hıristiyan dini özgürlüğünü koruma arzusu yatıyor. Liberal demokrasi vatandaşlığı genişletmekten ve azınlık gruplara ve devlet baskısına maruz kalan diğer gruplara yönelik anayasal korumaları genişletmeyi amaçlıyor. Türkiye'nin İslam alemine bu yolu açma şansı var. İlerlemeye devam edip etmemek Erdoğan'a bağlı.

FRANKFURTER ALLGEMEİNE ZEİTUNG: Parlamenter demokrasilerde çoğunluğun isteği kabul edilir, ancak Türkiye'de değil. Kemalist elitler ve son seçimlerde yüzde 20 oy alan onun Meclis'teki siyasi kolu CHP kendinde toplumu kendi istekleri doğrultusunda şekillendirme hakkı görüyor. Asıl laik olmayan, Fransa'daki 1905 yılı öncesindeki uygulamayı örnek alarak bugüne kadar dini devletin denetimi altında tutmayı sürdüren devlet eliti.

TERCÜME MANiPÜLASYONU

(11 Şubat ): Hürriyet haberinde ?Atatürk Cumhuriyeti yeni bir darbe daha yedi. Türban kusursuz bir eğitim modelini yok etti.

Orijinali: Atatürk Cumhuriyetine bir başka çekiç darbesi daha... Her türlü dini simgeyi yasaklayan Fransız modeli parçalayan bir karar.

LOS ANGELES TIMES (10 Şubat):

Hürriyet haberi, ?Laik kesimle dindar Türkler arasında çatışma var'

Orijinali: ?Oylama laik yapıyla eğitimli daha dindar Türkler arasındaki son çatışmaydı'

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber