En yaygın ikinci kadın kanseri iki dakikada bir can alıyor

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 16 Şubat 2008 19:37, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Hastalığı yenen Vos, aşıyı ilk deneyenlerden Pinto ve Prof. Tjalma (soldan sağa), hastalığa karşı eğitimin erken başlamasında hemfikir. FOTOĞRAF: BAHAR ÇUHADAR

Meme kanserine duyarlıyız. Peki, iki dakikada bir kadının hayatına mal olan rahim ağzı kanseri? Virüsün düşmanı, tarama ve aşı

BAHAR ÇUHADAR

WAVRE - "Çok yorgundum, sürekli kanamam oluyordu ancak doktora gitmeyi erteledim. Hasta olmaya vaktim yoktu! Teşhis konulduğunda serviks kanseri (rahim ağzı kanseri) olduğumu öğrendim. Hastalığın ne olduğunu bile bilmiyordum. Bilmek de istemiyordum. Onkoloğa, 'Ne yaparsan yap, ama ölmeyeyim' dedim. Eğitimli biriyim, gazeteciyim, ama serviks kanserini bilmiyordum. İlk operasyondan sonra hastalık tekrar nüksetti ve bir operasyon daha geçirdim. Şimdi iyiyim ama en ufak bir şey ters gidince endişeleniyorum. Yukarılarda bir yerde beni takip eden bir bulut gibi..."

Sözlerin sahibi Sabine de Vos, 40 yaşında, iki kez rahim ağzı kanserini yenmiş, yirmi yıllık bir gazeteci ve televizyoncu. Sabine de Vos'un 2005 yılından itibaren yaşadıklarının sorumlusu, dünyada 15-45 yaşları arasındaki kadınlarda, meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü.

Düzenli kontrol şart

Her yıl beş yüz bin kadına rahim ağzı kanseri tanısı konuyor ve bunların 270 bini hayatını kaybediyor. İstatistiklere göre bu, her iki dakikada bir kadına denk geliyor. Ancak durumu daha da vahim kılan başka bir mesele var. Sabine de Vos örneğindeki gibi, eğitimli kadınların bile rahim ağzı kanseri konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması...

HPV (İnsan papilloma virüsü) olarak adlandırılan virüsün yol açtığı hastalık kalıtımsal değil, ancak cinsel yönden aktif kadınların yüzde 80'inin yaşamlarının bir anında HPV enfeksiyonu geliştirdiği biliniyor. Belçika'da bulunan Antwerp Üniversitesi Hastanesi'nde jinekolojik onkolog olarak görev yapan Prof. Dr. Wiebren Tjalma, hastalığın önüne geçilmesinde düzenli kontrollerle yapılan tarama ve aşılama sistemlerinin önemine vurgu yapıyor.

GlaxoSmithKline tarafından geliştirilen ve çarşamba günü dünya kamuoyuna duyurulan rahim ağzı kanseri aşısı, 9-26 yaş arasındaki kadınlara uygulanabiliyor. Prof. Tjalma aşılamanın cinsel yaşam başlamadan yapılmasının etkiyi artırdığını açıklıyor: "9-26 yaş arasındaki tüm kadınlar aşılanabilir. HPV, cinsel ilişki ve deriden deriye yakın temasla geçen bir virüs. En iyi örneği cinsel ilişki ancak yatakta yan yana yatarak bile yakalanabilirsiniz. Aşılamayla, enfekte olunmasının önüne geçebiliyoruz. En etkili yöntem, cinsel yaşam başlamadan aşılanmak."

Türkiye'de her yıl 2 bin yeni vaka Türkiye'deki durum konusunda görüşüne başvurduğumuz Türk Kanser Araştırma Savaş Kurumu Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, ilk olarak bir yıl önce geliştirilen rahim ağzı kanseri aşısının, bilinçlenmeyi artırdığı görüşünde.

Prof. Kutluk'tan ülkemizde her sene 2 bin yeni rahim ağzı kanseri vakası görüldüğünü öğreniyoruz: "Bizde genelde kanser farkındalığı düşük, rahim ağzı kanserinde daha da düşük. Türkiye'de aşı şu anda geri ödeme kapsamında değil. Yaygınlaşabilmesi için de insanlarda aşı duyarlılığının ve hastalıklardan korunmak için gerekli duyarlılığın oluşması gerekiyor."

Firmanın aşı geliştirme çalışmalarına katılan 24 yaşındaki Vanessa Pinto da rahim ağzı kanserinden, doktoru kendisine deneye katılmasını teklif edince haberdar olmuş. Deneye 19 yaşındayken katılan Pinto, dünyada serviks kanserine karşı aşılanan ikinci kadın. Ailesinin ilk önce 'kobay' olmasından korktuğunu ancak şimdi kadınlar adına anlamlı bir çalışmaya katıldığı için mutlu olduğunu anlatıyor.

'Tek eşlilik korunma garantisi değil'

Rahim ağzı kanseriyle savaşta, aşılamayla yol kat edilse dahi, anne-babaların kızlarını dokuz yaşında aşılatmaya nasıl ikna edilebileceğini soruyoruz, Prof. Tjalma'ya. "Kızım iyi bir evlilik yapacak, tek eşli olacak, HPV kapma riski de olmayacak" diye düşünme ihtimali olan aileleri yani...

Prof. Tjalma, meseleye farklı bir boyuttan bakılmasını öneriyor: "Konuyu ailelere cinsellikten değil ama bunun ölümcül bir kanser olduğundan bahsederek anlatmak gerekiyor. Üstelik, kadın tek eşli olsa bile, eşinin önceki partnerlerini unutmamak lazım! Virüs erkeklerden geçiyor..."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber