İDDK'dan 2828 sayılı Kanundan yararlanmaya ilişkin önemli karar

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, babasının, çocuğunun bakımını üstleneceğini belirterek koruma kararının kaldırılması talebinde bulunması üzerine mahkeme kararı ile koruma kararı kaldırılan davacının çocuğunun işe yerleştirilmesi için yaptığı başvuruyu reddine dair işlemi iptal eden mahkeme kararını bozdu.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 09 Ekim 2022 16:13, Son Güncelleme : 07 Ekim 2022 16:33
İDDK'dan 2828 sayılı Kanundan yararlanmaya ilişkin önemli karar

İlk derece mahkemesi "ısrar" etmişti

Bu durumda, davacı hakkındaki koruma kararının, reşit olmadan önce kaldırılmasına karar verilmiş ise de, koruma kararının kaldırılmasına ilişkin karar davacıya ya da kanuni temsilcisine tebliğ edilmediğinden kararın kesinleşmediği, bu haliyle davacıya ya da kanuni temsilcisine, bu karara ve olası hukuki sonuçlarına itiraz etme olanağının tanınmamış olduğu dikkate alındığında, davacı için bu uyuşmazlıkta form (A) belgesi yönünden sonuç yaratacak bir karardan bahsedilemeyeceği, davacının reşit oluncaya kadar fiilen sosyal hizmet modellerinden yararlandırılmamış olmasının, önceden koruma altına alınmış olan çocuğun üzerinde davalı idarenin bakım ve gözetim yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı ve başvurusunun reddedilmesine gerekçe olamayacağı, bu durumun olumsuz sonuçlarının davacıya yükletilemeyeceği sonucuna varıldığı gerekçesi eklenmek suretiyle, dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

2828 kapsamında yararlanmanın 3 temel şartı

Korunmaya muhtaç çocuk hakkında korunma kararı alınmış olunması ve çocuğun, reşit oluncaya kadar sosyal hizmet kuruluşlarında kalmış, bir koruyucu aile yanına yerleştirilmiş veya ayni nakdi yardım yapılarak ailesinin yanına gönderilmiş olması şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir.

İDDK: Reşit oluncaya kadar kalmamıştır

Davacı hakkındaki koruma kararının kaldırılmasına yönelik Mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay kararının usule ilişkin olduğu, söz konusu bozma kararının davacının on sekiz yaşından önce fiilen Devlet korumasından yararlanmadığı gerçeğini değiştirmeyeceği göz önüne alındığında, reşit oluncaya kadar sosyal hizmet kuruluşlarında kalmayan, bir koruyucu aile yanına yerleştirilmeyen ve ayni yahut nakdi yardım yapılarak ailesinin yanına gönderilmeyen, sonuç olarak anılan Tüzük'ün ilgili maddelerinden yararlanamayacağı anlaşılan davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2021/3107

Karar No: 2022/349

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : . Valiliği

VEKİLİ: Av..

KARŞI TARAF (DAVACI) : .

VEKİLİ: Av..

İSTEMİN KONUSU:

.İdare Mahkemesinin .tarih ve E:., K:.sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun Ek 1. maddesinden yararlandırılarak iş imkanı sağlanması amacıyla form (A) belgesi düzenlenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Çankırı Valiliği Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün. tarih ve .sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

.İdare Mahkemesinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararıyla;

27/08/1993 tarihinde doğan davacı hakkında .Asliye Hukuk Mahkemesinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararı ile koruma kararı verildiği; daha sonra babasının, çocuğunun bakımını üstleneceğini belirterek koruma kararının kaldırılması talebinde bulunması üzerine .Asliye Hukuk Mahkemesinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararı ile davacı hakkındaki koruma kararının kaldırıldığı; ancak koruma kararının verildiği tarihten kararın kaldırıldığı tarihe kadar babasının hayatında sosyal ve ekonomik yönden gelişme olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Onuncu Dairesinin 12/02/2020 tarih ve E:2016/1465, K:2020/467 sayılı kararıyla;

Uyuşmazlıkta; davacı hakkındaki koruma kararının, babasının verdiği dilekçe ile çocuğunun bakımını üstleneceğini belirterek koruma kararının kaldırılması talebinde bulunması nedeniyle kaldırıldığı, söz konusu kararın bozulduğuna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, sonuç olarak davacının reşit olmadan önce ilgili yurttan ayrıldığı, kurum ile bağlantısını kestiği, başka sosyal hizmet modellerinden de yararlanmadığı açık olduğundan, ilgili mevzuat uyarınca reşit olmadan önce koruma kararı kaldırılan, ilgili kurum ile bir bağlantısı kalmayan ve başka sosyal hizmet modellerinden yararlanmayan davacının, hakkında form (A) belgesi düzenlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle .İdare Mahkemesinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti:

.İdare Mahkemesinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararıyla;

UYAP sistemi üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacının koruma kararının kaldırılmasına ilişkin .Asliye Hukuk Mahkemesinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararının, Mahkemelerinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararının bozulmasına yönelik Danıştay Onuncu Dairesinin 12/02/2020 tarih ve E:2016/1465, K:2020/467 sayılı kararından sonra, 01/12/2020 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiğinin görüldüğü, davacı tarafından koruma kararının kaldırılmasına ilişkin karara karşı yargı yoluna başvuruda bulunulduğu, .Asliye Hukuk Mahkemesince dosya gönderme formu düzenlenerek dosyanın .Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderildiği, bu yönüyle davacı hakkında verilen koruma kararının kaldırılması kararı bakımından, Danıştay Onuncu Dairesinin 12/02/2020 tarih ve E:2016/1465, K:2020/467 sayılı kararından sonra, yeni bir hukuki durumun söz konusu olduğu,

Bu durumda, davacı hakkındaki koruma kararının, reşit olmadan önce kaldırılmasına karar verilmiş ise de, koruma kararının kaldırılmasına ilişkin karar davacıya ya da kanuni temsilcisine tebliğ edilmediğinden kararın kesinleşmediği, bu haliyle davacıya ya da kanuni temsilcisine, bu karara ve olası hukuki sonuçlarına itiraz etme olanağının tanınmamış olduğu dikkate alındığında, davacı için bu uyuşmazlıkta form (A) belgesi yönünden sonuç yaratacak bir karardan bahsedilemeyeceği, davacının reşit oluncaya kadar fiilen sosyal hizmet modellerinden yararlandırılmamış olmasının, önceden koruma altına alınmış olan çocuğun üzerinde davalı idarenin bakım ve gözetim yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı ve başvurusunun reddedilmesine gerekçe olamayacağı, bu durumun olumsuz sonuçlarının davacıya yükletilemeyeceği sonucuna varıldığı gerekçesi eklenmek suretiyle, dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idare tarafından, davacının form (A) belgesi düzenlenmesi şartlarını taşımadığı; istihdam hakkından yararlandırılamayacağı belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davacı tarafından, Kastamonu İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Üyeler Recep Kılıç ile Sami Karatekin'in, İdare Mahkemesince Danıştay Onuncu Dairesinin bozma kararı üzerine yapılan yargılamada, bozma kararında sonra ortaya çıkan yeni hukuki durum göz önüne alınarak karar verildiği, yeniden verilen kararın bu haliyle ısrar kararı niteliğinde olmadığından temyiz incelemesinin Dairesince yapılması gerektiği yolundaki oylarına karşılık, İdare Mahkemesince verilen kararın ısrar niteliğinde olduğu sonucuna varılarak uyuşmazlığın esasına geçildi:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

27/08/1993 tarihinde doğan davacı hakkında .Asliye Hukuk Mahkemesinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararı ile koruma kararı verilmiş,

Babasının, bakımını üstleneceğini belirterek koruma kararının kaldırılması talebinde bulunması üzerine .Asliye Hukuk Mahkemesinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararı ile davacı hakkında alınan koruma kararı kaldırılmış,

Davacının 18 yaşını doldurduğu 27/08/2011 tarihinden sonra, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu'nun ek 1. maddesiyle tanınan haktan yararlanabilmek için, hakkında form (A) belgesi düzenlenmesi istemiyle yaptığı başvuru, dava konusu işlemle reddedilmiş,

Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

Koruma kararının kaldırılmasına ilişkin karar 01/12/2020 tarihinde davacı tarafa tebliğ edilmiş ve temyiz edilmesi üzerine .Hukuk Dairesinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararıyla, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması ve davanın hakkında koruma kararı alınmış olan kişi küçük ise yasal temsilcisine, ergin ise korunma altına alınan kişiye yöneltilmesi gerektiği gerekçeleriyle bozulmuştur.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, .Asliye Hukuk Mahkemesinin Aile Mahkemesi sıfatıyla verdiği .tarih ve E:., K:.sayılı kararıyla talebin kabulüne, koruma kararının kaldırılmasına karar verilmiş, anılan karar, .Hukuk Dairesinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararıyla onanmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun 24. maddesinde, "Korunma kararı genel olarak çocuk reşit olana kadar devam eder. Ancak bu karar, korunma kararına neden olan şartların ortadan kalkması halinde Kurum yetkililerinin önerisi üzerine mahkemece çocuk reşit olmadan önce kaldırılabileceği gibi reşit olduktan sonra da çocuğun rızası alınmak şartıyla devamı hususunda karar verilebilir." hükmü; Ek 1. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise, "Kamu kurum ve kuruluşları tarafından hangi statüde olursa olsun serbest kadro ve pozisyonları toplamının binde biri, bu madde kapsamında istihdam edilecekler için ayrılır ve her yıl belirtilen oranda kişi istihdam edilir. Serbest kadro ve pozisyon toplamının binden az olması halinde dahi kamu kurum ve kuruluşlarında en az bir hak sahibi istihdam edilir." hükmü yer almaktadır.

Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan Korunmaya Muhtaç Çocukların İşe Yerleştirilmesine İlişkin Tüzüğün "Yararlanacaklar" başlıklı 3. maddesinde, "Bu Tüzük hükümlerinden, korunma kararı alınmış olup da; A) Reşit oluncaya kadar sosyal hizmet kuruluşlarında kalmış, B) Bir Koruyucu aile yanına yerleştirilmiş, C) Ayni nakdi yardım yapılarak ailesinin yanına gönderilmiş korunmaya muhtaç çocuklar yararlanırlar." hükmü; "Bilgi Formlarının Gönderilmesi" başlıklı 5. maddesinde, "Sosyal hizmet kuruluşları, kendi kuruluşlarında bakılmış ve korunmuş, korunmaya muhtaç çocukların öz geçmişini, okul ve mesleki özelliklerini ve diğer bilgileri içeren bilgi formlarını, korunma kararının kalktığı tarihten itibaren bir ay içinde düzenleyerek kayıtlara uygunluğunu onaylar ve il sosyal hizmetler müdürlüğü aracılığı ile Kuruma gönderir." hükmü; "Başvuru ve Bildirim" başlıklı 7. maddesinde ise, "Bu Tüzük hükümlerinden yararlanmak isteyenler, 18 yaşını tamamladıkları tarihten itibaren kamu kurum ve kuruluşlarına Kurum aracılığıyla başvururlar." hükmü bulunmaktadır.

Öte yandan, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün 3413 Sayılı Kanun ve Form (A) Belgesi hakkındaki 18/05/2010 tarih ve 149 sayılı Genelgesinde; form (A) belgesinin, haklarında korunma/bakım tedbir kararı alınmış olup, reşit oluncaya kadar bilfiil, bir sosyal hizmet kuruluşunda kalmış, bir koruyucu aile yanına yerleştirilmiş, Kuruluş bakımında kalmaktayken; ayni-nakdi yardım yapılarak ailesinin yanına döndürülen korunmaya muhtaç gençler hakkında mevzuat gereği gencin takibini yapan birimde görevli sosyal çalışmacı, psikolog, çocuk gelişimcisi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere düzenlenen form olduğu belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, 2828 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinden yararlanabilmek için, korunmaya muhtaç çocuk hakkında korunma kararı alınmış olunması ve çocuğun, reşit oluncaya kadar sosyal hizmet kuruluşlarında kalmış, bir koruyucu aile yanına yerleştirilmiş veya ayni nakdi yardım yapılarak ailesinin yanına gönderilmiş olması şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir.

Davacı hakkındaki koruma kararının kaldırılmasına yönelik Mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay kararının usule ilişkin olduğu, söz konusu bozma kararının davacının on sekiz yaşından önce fiilen Devlet korumasından yararlanmadığı gerçeğini değiştirmeyeceği göz önüne alındığında, reşit oluncaya kadar sosyal hizmet kuruluşlarında kalmayan, bir koruyucu aile yanına yerleştirilmeyen ve ayni yahut nakdi yardım yapılarak ailesinin yanına gönderilmeyen, sonuç olarak anılan Tüzük'ün ilgili maddelerinden yararlanamayacağı anlaşılan davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin .İdare Mahkemesinin temyize konu .tarih ve E:., K:.sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Kastamonu İdare Mahkemesine gönderilmesine,

4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/02/2022 tarihinde usulde ve esasta oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; .İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile .İdare Mahkemesinin temyize konu .tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber