Ceza yargılamasının disiplin soruşturmasına etkisine ilişkin üç yeni karar yayımlandı

Ceza yargılamasının disiplin soruşturması üzerindeki etkisine ilişkin uygulamada sıklıkla hatalar yapıldığı bilinmektedir. Danıştay kararları ise bu konuda bazen yol gösterici bazen ise kafa karışıklığına sebep olmaktadır. Danıştay 12. Dairesinin yeni yayımlanan 3 kararını yayınlıyoruz.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 16 Ocak 2023 09:10, Son Güncelleme : 16 Ocak 2023 09:26
Ceza yargılamasının disiplin soruşturmasına etkisine ilişkin üç yeni karar yayımlandı

1. Kararda: Kişi ceza yargılamasında beraat etmiş fakat bu karar bozulmuş dava ise derdest durumdadır. İlk derece mahkemesi, fiiller sübuta ermediği gerekçesi ile verilen disiplin cezasına ilişkin davayı reddetmiştir.
Bu karar istinafta bozulmuştur.

Danıştay ise, ceza yargılamasının beklenmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf kararını bozmuştur.

2. ve 3. Kararlarda ise, ilk derece mahkemelerince fiiller sübuta erdiğinden bahisle verilen cezaların hukuka uygun olduğu gerekçe gösterilerek davalar reddedilmiştir.

Danıştay ise, "davacı hakkında kamu davası açılıp açılmadığı, açıldı ise verilen kararın ne olduğu ve bu kararın kesinleşip kesinleşmediği hususlarının araştırılması ve davacı hakkındaki ceza yargılaması sonuçlandıktan sonra disiplin cezasına konu fillerin işlenip işlenmediği konusunda bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekir" demek suretiyle kararları bozmuştur.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2018/2277
Karar No: 2022/1478

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : . Bakanlığı

VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri ., Hukuk Müşaviri .

KARŞI TARAF (DAVACI) : .
VEKİLİ: Av. .

İSTEMİN KONUSU:

. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:
. Devlet Hastanesinde mutemet olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Yüksek Disiplin Kurulunun. tarih ve . sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla; davacı hakkında. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından zimmet suçunu işlediği gerekçesiyle başlatılmış olan adli soruşturma kapsamında düzenlenen bilirkişi raporunda; şüphelinin, kurum personelinin hak ettiği muhtelif kazançları hak sahiplerine ödemeyip zimmetine geçirerek, toplamda 78.839,73 TL kamu zararına yol açtığının belirtildiği, bu miktarın 08/01/2016 tarihli disiplin soruşturması raporunda 511.887,70 TL olarak tespit edildiği, her ne kadar, miktar yönünden raporlar arasında farklılık varsa da, düzenlenmiş raporların içeriğindeki bilgi ve belgeler, alınan ifadeler, davacının disiplin soruşturması kapsamında verdiği ifadesi ve yaptığı savunmasındaki ikrarlarından üzerine atılı fiili işlediğinin sabit olduğu sonucuna ulaşıldığı, miktarın disiplin cezasına konu suçun niteliğini değiştirmeyeceği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince; ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin E:. sayılı dosyasında 19/03/2018 tarihinde verilen kararla davacının üzerine atılı zimmet suçunu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatine karar verildiği, dosyada bulunan soruşturma raporunda yer alan bilgi ve belgeler ile Ceza Mahkemesi kararının birlikte değerlendirilmesinden, disiplin hukuku anlamında da davacının dava konusu disiplin cezasına sebep fiili işlemiş olduğuna dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Ceza mahkemesinde görülmekte olan davada, zimmet suçunun davacı tarafından işlendiği hususunun sabit olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de, bu kararın kesinleşmediği, ayrıca yapılan disiplin soruşturması sonucunda davacının üzerine atılı fiili işlediğinin tartışmaya yer vermeyecek şekilde sübut bulduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Adana Devlet Hastanesinde mutemet olarak görev yapan davacının, Adana Devlet Hastanesine ait banka hesaplarında, geçici görevle gelen veya geçici görevle başka hastanelere giden, aylıksız izinli v.b. durumlarda olanlara çeşitli adlar altında ödemeler hesapladığı, bu kişilerin hesaplarına yatırılması gereken ödemeleri yatırmayarak, bu paraların hastane hesabında kalmasını sağladığı, kalan paraları da kendi hesabına veya borç adı altında üçüncü kişilerin hesabına aktardığı, bu yolla kamunun zarara uğratıldığı gerekçesiyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesi uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasının istendiği, düzenlenen rapor sonucunda, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Yüksek Disiplin Kurulunun. tarih ve. sayılı işlemiyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi gereğince "Devlet Memurluğundan çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde, "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

Aynı Kanun'un 131. maddesinde, "Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahküm olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare Mahkemesince maddi olayın açıklığa kavuşturulması için yapılacak hukuki denetimin, ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, dava dosyasında bulunan ve dava konusu işlemin dayanağını oluşturan soruşturma raporu ile soruşturma raporuna ekli bilgi, belgeler ve alınan ifadeler doğrultusunda yapılması gerekmekle birlikte, re'sen araştırma yetkisi kapsamında, ceza yargılaması sırasında alınan sanık ve tanık ifadeleri, bilirkişi raporları gibi maddi delillerin ve yargılama sonucunda verilen ceza mahkemesi kararı ile bu karardaki tespitlerin kullanılması ve disiplin soruşturma raporu ile ilgili yapılan inceleme neticesinde, disiplin suçuna konu fiil ya da fiillerin sübuta erip ermediğinin tespitine yönelik olarak ilave gerekçe olacak şekilde hükme esas alınması gerektiği de açıktır,

Dosyanın ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; davacıya isnat edilen ve disiplin soruşturmasına konu fiillerin aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında da suç teşkil etmesi nedeniyle davacının "zimmet" suçundan yargılandığı... Ağır Ceza Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararı ile, üzerine atılı zimmet suçunu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de, anılan kararın bozulduğu, bozma kararı uyarınca yapılan yargılamanın... Ağır Ceza Mahkemesinin E:. sayılı dosyasında devam ettiği ve henüz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.

Bu durumda; temyize konu karara esas alınan Ceza Mahkemesi "beraat" kararının bozulmuş olması karşısında, bu ceza yargılaması sonucuna göre yeniden bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiğinden, davacı hakkında beraat kararı verilmiş olduğundan da bahisle, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 28/03/2022 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2019/5054
Karar No: 2022/877

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .
VEKİLİ : Av. .
KARŞI TARAF (DAVALI) : . Bakanlığı
VEKİLİ : Av. .

İSTEMİN KONUSU:

. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

İzmir ili, Çeşme Gümrük Müdürlüğünde. olarak görev yapan davacının, hakkında yürütülen soruşturma neticesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığının. tarih ve . sayılı işleminin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının hak ediş tarihleri itibarıyla hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

. İdare Mahkemesince verilen . tarih ve E:., K:. sayılı kararla; davacının, ilgili sistemde kayıtlı bulunan tutarlar üzerinden üç sıfır silmek suretiyle Global Teminat Sistemi'nde değişiklik yaptığı ve .'e iletilmek üzere verilen not hakkında bölge amiri tarafından olayın tutanağa bağlanması isteğine karşı, bu isteği kabul etmeyerek aksine inkar edeceğini belirttiği fiillerinin sabit olduğu ve ilk fiil ve sonrasında meydana gelen fiilin nitelik itibarıyla memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici fiillerden olduğu sonucuna varılmakla, davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bağlamda, hukuka uygun olarak tesis edilen dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının tazmini isteminin kabulüne de hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Adli soruşturmanın akıbeti beklenmeden karar verildiği, davacının menfaat temin etmediği ve rüşvet almadığı, firma sahipleri ile görüşmesinin olmadığı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Dava konusu işlemin usul ve yasaya uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:
Dosyanın incelenmesinden; . Akaryakıt Dağıtım ve Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi, . Akaryakıt Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş., . Akaryakıt Dağıtım Uluslararası Nakliye İnşaat Gıda İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, . Akaryakıt Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Firmalarının Çeşme Gümrük Müdürlüğüne verdikleri teminat mektuplarının Global Teminat Sistemine gerçek değerlerinin bin katı üzerinden kayıt edilmesi fiiline dahil oldukları kanaatine varılan; davacının da aralarında bulunduğu Çeşme Gümrük Müdürlüğünde görevli bazı memurlar hakkında yürütülen soruşturma neticesinde, davacının eylemine uyan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair tesis edilen işlemin iptaline ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının hak ediş tarihleri itibarıyla hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde, ''Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak'' Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesini gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, aynı Kanun'un 131. maddesinde ise, "Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Davacıya isnat edilen ve disiplin soruşturmasına konu olan fiiller, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında da suç teşkil ettiğinden UYAP ortamında yapılan araştırmada, . Cumhuriyet Başsavcılığının. sayılı soruşturma dosyasıyla "rüşvet vermek", "görevi kötüye kullanma", "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından davacı hakkında yürütülen soruşturmanın derdest olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda; . Cumhuriyet Başsavcılığının. sayılı soruşturma dosyası neticesinde davacı hakkında kamu davası açılıp açılmadığı, açıldı ise verilen kararın ne olduğu ve bu kararın kesinleşip kesinleşmediği hususlarının araştırılması ve davacı hakkındaki ceza yargılaması sonuçlandıktan sonra disiplin cezasına konu fillerin işlenip işlenmediği konusunda bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin davacının üzerine atılı fiillerin sübut bulduğu kabul edilerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine . ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:.sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak, 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/272
Karar No : 2022/876

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .
VEKİLİ: Av. .

KARŞI TARAF (DAVALI) : . Bakanlığı
VEKİLİ: Av. .

İSTEMİN KONUSU:
. Bölge İdare Mahkemesi. İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

İzmir ili, Çeşme Gümrük Müdürlüğünde müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının, hakkında yürütülen soruşturma neticesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığının. tarih ve. sayılı işleminin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesince verilen. tarih ve E:.3, K:. sayılı kararla; davacıya isnat olunan " rüşvet organizasyonu içerisinde görevinin akaryakıt firmaları tarafından verilen teminat mektuplarının kabulü için verilen dilekçeleri idare amiri sıfatı ile sorun çıkarmadan kabul etmek ve bu surette teminat mektuplarının sisteme usulsüz bir şekilde kayıt edilmesinin yolunu açmak" fiilinin, düşük miktarlarda verilen teminatların fahiş miktarlarda artılarak sisteme girildiğinin sabit olması, iş bu soruşturma kapsamında ismi geçen firmaların daha önce gümrük işleminin bulunmaması ve teminat mektuplarının verildiği tarih itibarıyla da gümrük sahasında mevcut bir mala ilişkin verilmemesi de nazara alındığında hiçbir araştırma ve incelenme yapmaksızın ve ayrıca amir olarak görev yapmasına karşın ilk bakışta dikkat çekecek derecede açık olan hususların amir olarak denetim görevinin yerine getirilmeyerek havale edilmek sureti ile sisteme girişinin sorunsuz sağlandığının sabit olması yanında, soruşturma kapsamında alınan ifadeler ve tutulan tutanaklardaki beyan ve ifadeler gözetildiğinde; bazı firmaların lehine gerçek değerlerinin çok üstünde teminat mektuplarının sisteme girilmesi yolu ile haksız kazançlar sağlandığı, firmalar tarafından bazı Kurum personellerine yapılan işlemler karşısında paralar verildiği, davalı idare tarafından yapılan tespitler neticesinde teminatlara bloke konulması veya gerçek değerine düşürülmesi nedeni ile rüşvet anlaşmasının zorunlu olarak bozulduğu, verilen paraların aracılar tarafından geri alınması kapsamında olaya mafya diye tabir edilen bazı kişilerin dahil olduğu, iş bu kişilerin davacı ile görüşme talepleri, görüşmeye diğer memurların aracı tutulması, davacıya iletilmek üzere aracılar ile gönderilen notlardan anlaşılacağı üzere davacının organizasyon içerisinde yer aldığı ve bu suret ile akaryakıt firmaları tarafından verilen teminat mektuplarının sorunsuz kabulü ile diğer memurlar eli ile sisteme girişinin sağlandığı, bu fiillerin nitelik itibarıyla memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici fiillerden olduğu sonucuna varılmakla, davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, diğer yandan; davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmaması sebebiyle davacının işlem nedeniyle mahrum kaldığı parasal haklarının ödenmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi. İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Soruşturma raporunda ve savunma istem yazısında belirtilen gerekçeler dışında ceza verildiği, davacının yalnızca teminat mektuplarını havale ettiği, denetleme yetkisini sistem dolayısıyla kullanmasının mümkün olmadığı, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Dava konusu işlemin usul ve yasaya uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Dosyanın incelenmesinden; . Akaryakıt Dağıtım ve Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi, . Akaryakıt Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş., . Akaryakıt Dağıtım Uluslararası Nakliye İnşaat Gıda İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, . Akaryakıt Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Firmalarının Çeşme Gümrük Müdürlüğüne verdikleri teminat mektuplarının Global Teminat Sistemine gerçek değerlerinin bin katı üzerinden kayıt edilmesi fiiline dahil oldukları kanaatine varılan; davacının da aralarında bulunduğu Çeşme Gümrük Müdürlüğünde görevli bazı memurlar hakkında yürütülen soruşturma neticesinde, davacının eylemine uyan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair tesis edilen işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde, ''Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak'' Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesini gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, aynı Kanun'un 131. maddesinde ise, "Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Davacıya isnat edilen ve disiplin soruşturmasına konu olan fiiller, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında da suç teşkil ettiğinden UYAP ortamında yapılan araştırmada, . Cumhuriyet Başsavcılığının. sayılı soruşturma dosyasıyla "rüşvet vermek", "görevi kötüye kullanma", "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından davacı hakkında yürütülen soruşturmanın derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; . Cumhuriyet Başsavcılığının. sayılı soruşturma dosyası neticesinde davacı hakkında kamu davası açılıp açılmadığı, açıldı ise verilen kararın ne olduğu ve bu kararın kesinleşip kesinleşmediği hususlarının araştırılması ve davacı hakkındaki ceza yargılaması sonuçlandıktan sonra disiplin cezasına konu fillerin işlenip işlenmediği konusunda bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin davacının üzerine atılı fiillerin sübut bulduğu kabul edilerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin. İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak, 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber