Çiçek'ten 1 Mayıs'ta sendikalara sorumluluk çağrısı

- Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, geçmişte 1 Mayıs'ların üzücü olaylara sahne olduğunu belirterek, "Biz, sendikalarımızın, onların yöneticilerinin bu konuda sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmelerini bekliyoruz. Vatandaşlarımızın beklentisi de budur" dedi.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının soruları yanıtladı. Çiçek, sendikaların 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak konusunda kararlı olduklarının hatırlatılması ve ne gibi önlemler alacaklarının sorulması üzerine, sendikaların ve diğer kuruluşların yasal yollardan bu kutlamaları yapabileceklerini, bu konuda yasal ölçüler içerisinde her türlü kolaylığı göstereceklerini, sendikaların ve kuruluşların ilgili mülki makamlara müracaat ederek önceden belirlenen yerlerde bu toplantıların yapılacağını ve bunda hiç bir mahsur olmadığını söyledi.

Türkiye'de bir kısım terör örgütlerinin bugünleri, bu toplantıları nasıl provoke ettiğinin bilindiğini söyleyen Çiçek, bunun da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.

1 Mayıs'ın bu kadar yıl sonra bir hükümet tarafından Emek ve Dayanışma Günü olarak kabul edilmesinin son derece önemli olduğunun altını çizen Çiçek, "Ümit ederim, daha sonraki zamanlarda bu konular bir başka statüde değerlendirme konusu olabilir. Ama bugün için hükümet olarak aldığımız karar budur, vatandaşın beklentisi de budur" diye konuştu.

Çiçek, sendikaların miting yeri olarak Taksim'de ısrar etmesiyle ilgili de "İlla Taksim denilirse burada sıkıntı var. Bu da durup dururken olmuyor. Yani sendikalarımız bu mitingi filanca yerde yaparlarsa ne söyleyecekse orada da söyleyebilir, ona hiçbir itirazımız yok ama belli ki Taksim noktasında çok değişik sebeplerden dolayı..." şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin, Adapazarı'nda DTP'nin düzenlediği etkinlik sırasında çıkan olayları hatırlatması üzerine Çİçek, "Aynı çerçevede söylüyoruz. Bu ülkede meydana gelebilecek her türlü kanunsuz eylem, kanuna, hukuka aykırı her eylem hiç bir zaman bizim hükümetimiz tarafından tasvip edilemez. Anlayışla karşılanamaz. Hiç kimse de bunları böyle karşılamaz. Hepimizin daha soğukkanlı, daha sorumlu davranması gerektiği günlerden geçtiğimizi ifade etmek istiyorum" dedi.

Çiçek, AK Parti'ye yönelik kapatma davasının yabancı yatırımcıyı ürküttüğü yönündeki açıklamalara katılıp katılmadığı konusunda ise, "Şunu görmek lazım; Türkiye'nin 2002'den bu tarafa elde etmiş olduğu ekonomik başarılarda en önemli faktörlerden bir tanesi siyasi istikrardır. Yani ülkenin geleceğinin bilinebilir olmasıdır. Herkesin önünü görebilmesidir. Bu, ister yabancı ister yerli yatırımcılar için... Çünkü kimse yıkılacak duvarın altına gelip oturmaz. Eğer Türkiye olarak imajınız dışarıda bu istikrarın bozulduğu tarzında ise 'Türkiye'de istikrar yok, Türkiye'nin ne olacağı belli değil, Türkiye bu manada ileriye gitmiyor' tarzında, nereden kaynaklanırsa kaynaklansın eğer böyle bir imaj ve görüntünüz varsa tabiatıyla yabancı sermaye Türkiye'ye gelmez, daha güvenli yere gider. Yerli yatırımcı da 'dur bakalım ne olacak' der" diye konuştu.

Çiçek, toplantıda özel sektörün, ister kamuya ait, ister kendi arazisi üzerinde kiralama garantili okul yapımına imkan veren bir düzenlemeyi ele aldıklarını da dile getirdi. Çiçek, düzenmeleyle okulu vatandaşın, yatırımcının yapacağını, devletin de bu okulu 49 yıllığına kiralayacağını ifade etti.