Kentler gürültü kirliliğine teslim
- Yaz aylarıyla sokaklarda, mahalle aralarında yankılanan seyyar satıcı sesleri, sokak düğünlerinin başlaması, havai fişek, maytap patlamaları, korna ve susturucusuz egzoz sesleri nedeniyle şehirler gürültü kirliliğine teslim oldu.
Çevre Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Sevinç Karakaya, her yıl özellikle yaz aylarının başlamasıyla gürültü kirliliğinin arttığını belirtti.
Karakaya, Çevre ve Orman Bakanlığının gürültüyle ilgili bu yıl yeni bir yönetmelik hazırlandığını ifade ederek, düzenlemenin hastane, okul, kreş gibi "hassas" kabul edilen alanlarda ve yakınlarında gürültünün önlenmesini öngördüğünü söyledi.
Yönetmelikle kamuya açık alanlarda, motorlu araçlardaki korna veya ses çıkaran cihazlarla her türlü müzik aletinin rahatsızlık verecek şekilde kullanılması, maytap ve benzeri şeylerin patlatılması gibi gürültü kirliliğine yol açan davranışların yasaklandığını da ifade eden Karakaya, buna rağmen özellikle yaz aylarında bu konudaki sıkıntıların yoğunlaştığını belirtti.
Çevre İl Müdürlükleri ile belediyelerin bu konuda gereken yaptırımları mutlaka yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Karakaya, şunları kaydetti:
"Gürültü kirliliğiyle ilgili önemli yasal düzenlemeler yapılmasına karşın uygulamada sıkıntılar var. Sokak düğünlerinde, kornalarla, maytaplarla rahatsızlık verecek şekilde gürültü yapanlar tüm şikayetlere karşın sadece uyarılıyor, cezai yaptırımlar uygulanmıyor.
Gürültü kirliliğinin sona ermesi ve bu konudaki sorunun ortadan kalkması için insanların bilinçlenmesi ve yetkililerin görevlerini yerine getirmesi gerekiyor. Maalesef insanlar kendi başlarına gelmeden bu konuya duyarlılık göstermiyor. Önce kendisinin ya da hastasının rahatsız olması gerekiyor."
Gürültü konusunda limit değerlerin belirlendiğini anlatan Karakaya, ancak bu konudaki ölçümü yapacak kişilerin teknik anlamda "yetersiz" olduğunu savundu.
Yönetmeliğe göre, 4 yıllık fakülte mezunu herkesin, ODTÜ ve Bahçeşehir üniversitelerinde 1 ya da 2 haftalık uygulamalı eğitimden geçerek, gürültü ölçümü işini yapabileceğini ifade eden Karakaya, bu konuda lisans dersi almış çevre mühendislerinin değerlendirilmemesini eleştirdi.