Milli Eğitim Bakanı Çelik, özel hayatını anlattı...
RÖPORTAJ
Özlem YILMAZ
MİLLİ EĞİTİM BAKANI İLE SIRA DIŞI BİR SOHBET
BAB-I ÂLİ HÂLÂ DİMDİK AYAKTA
Osmanlı büyüdükçe, sadrazamların sorumlulukları da arttı. Sadrazamlar, Topkapı Sarayı'na yakın olması bakımından Bab-ı âli'de ikamet ederlerdi. 1756 yılında Sultan III. Osman tarafından bu semtte yaptırılan Sadrazamlık Konağı, ilk resmî Sadrazamlık binasıdır. Bina, defalarca yangına maruz kaldı ama her seferinde yeniden inşa edildi. Bu harika eser bugün de İstanbul Valiliği olarak kullanılmaktadır.
SÖZÜN MAKBULÜ KISA OLANIDIR!
İstanbul Valiliği olarak kullanılan Bab-ı âli binasının içi de bir başka güzel. Konuşmalarında hep uzun cümleler yerine, anlamlı atasözlerini tercih eden Bakan Çelik: ?Bunlar rafine olmuş sözler. Oturup özellikle ezberlemiyorum. 49 yaşıma kadar okumalarım sonucunda dağarcığımda kalanların bir kısmı...?
Bu haftaki konuğumuz Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik... Bu samimi röportajımızı Cağaloğlu'nda bulunan ve bir dönem padişahlara, sadrazamlara hizmet etmiş olan tarihî Bab-ı âli binasında gerçekleştirdik. Genellikle, eğitim konusundaki bitmez tükenmez projeleri ve çalışmalarıyla tanıdığımız değerli bakanımızı bugün, ?bilinmeyen yönleriyle? daha yakından tanıma fırsatı bulacağız.
Efendim sizi sizden tanımak istesek...
1958 mart ayında Van'da doğmuşum. Babam Siirtli, annem Tatvanlıdır. 3 çocuğum var, hepsi bekâr... 2'si erkek, 1'i kız. Büyük oğlum Ali Ekrem Amerika'da işletme okuyor. Enis, Bilkent Üniversitesi'nde okuyor. Kızım Vuslat, bu eğitim ve öğretim yılında liseye başlıyor.
Sema Hanım'la nasıl tanıştınız?
Eşim, arkadaşlarımın kız kardeşiydi. Ben onlara gidiyordum misafirliğe o da bize geliyordu, kardeşlerimin arkadaşıydı. Birbirimizin evlerine misafirliğe gidip gelirken sevgi başladı... 24 yaşında evlendim. Şimdi 24 yaş, evlilik için çok erken gibi geliyor ama bizim gençliğimiz ideal bir evlilik yaşıydı. Bu zamanda ise 30'lu yaşlar ideal oldu. Aslında, evlilik için küçük yaş-büyük yaş herkese göre değişecek bir mefhumdur.
BEKAREVİM NAM SALMIŞTI
Mutfakla aranız nasıl, yemek hazırlamayı sever misiniz?
Ben hiç yemek seçmem, eşim bu konuda benden çok razıdır. Çorbalardan Ezo Gelini yemeklerden de sulu olanları güveçte pişenleri çok severim. Lahana sarması en favori yemeğimdir. Zeytin yağlı yaprak sarması haricinde tüm yemekleri çok güzel pişirebilirim. Öğrenciliğim süresince bekar evinde kaldığım için kendi yemeğimi kendim pişirirdim.
Bir gün amcam beni ziyarete geldi. Genellikle öğrenci ve bekar evi nasıl olur tahmin edersiniz; dağınık, karmakarışık, yıkanmamış bulaşıklar, toz kir-pas... Amcam bizim eve geliyor bakıyor, hiç de öyle değil. Sanki evde temizlik için bir kadın yemek için de ayrı bir ahçı var. Gördüğü manzara karşısında çok şaşırıyor. Bana, ?Bütün bu evin işini sen mi yapıyorsun ?? diye sordu ama verdiğim cevaba da pek inanamıyor. Bir erkek öğrencinin bu kadar tertipli düzenli, disiplinli olabileceğini aklı almıyor. Memlekete gittiğinde de akrabalara, ?Hüseyin'in bir evi var, yeni gelin evi gibi...? diyor.
TEMEL'İN MENEMEN TARİFİ...
Van'ın kahvaltısı, Siirt'in de yemekleri meşhurdur...
Siirt yemekleri çok ağır ve lezzetlidir. Yerleşik kültür itibari ile köklü bir mutfak geleneği vardır. Kahvaltı deyince, menemeni gerçekten çok güzel pişiririm. Bu konuda alçak gönüllü olamayacağım. Domatesini, biberini çok güzel kavurup yumurtayı ondan sonra kırarım. Menemen diyince aklıma Temel fıkrası geliyor. Temel yeni İngilizce öğreniyormuş ?menemen? yalnızca ?iki erkek yemeği? demiş. İngilizce'de ?men? erkek olduğu için...
?Eliniz lezzetli? diyebilir miyiz?
Evet, diyebiliriz. Eskiden mutfakta daha fazla vakit geçiriyordum. Çalışma tempomuzu takdir edersiniz ki, artık vakit bulamıyorum. Şimdi yalnızca çocuklarımın ve benim canımız lezzetli bir menemen yemek istediği zaman mutfağa girebiliyorum, o da yalnızca pazar günleri olabiliyor.
Disipline bayılırım temizlikten taviz vermem
Sayın Bakanım çok disiplinli ve düzenli olduğunuzu biliyoruz... Ben, cinnet derecesinde çok düzenli, disiplinli ve planlıyımdır. Bulunduğum ortam her zaman temiz ve tertipli olmak zorundadır. Benim masamda asla evrak birikmez. Bir okulu ziyaret ettiğimde, okul pis ve bakımsız ise artık o okulun müdürü ağzı ile kuş tutsa bana hoş gelmez... Allah-ü Teâlâ, kâinatı bile milimetrik bir düzen üzerine yaratmıştır.
4 Haziran'da okullarda bir temizlik kampanyası düzenlediniz...
Evet... Öğrenciler ve veliler bütün gün çöp topladı. Sabah elime eldivenleri taktım ve çöpleri toplayarak ilk startı ben verdim. O gün 20 milyon insan çöp topladı. Ama bazı velilerimiz bizi yanlış anladı ve ?Biz çöpçü müyüz, çocuklarımız çöpçü mü?? dedi. Açıkçası bu da beni çok üzdü. Geçenlerde Yavuz Donat'ın bir yazısını okudum, çok hoşuma gitti: ?Dünya Olimpiyatları'nda Pekin'de bütün Çinliler çöpçü ve bu işi severek yapıyorlar? diyor. Çünkü misafirlerini temiz bir Pekin'de ağırlamak istiyorlar. Gelin bakın ki, bizim ülkemizde yeni nesile temizlik, disiplin ve düzen işinin çok önemli olduğunu aşılamak için yaptığımız kampanya sebebiyle nasıl bir eleştiri aldık!
BAŞARI TEVAZUYLA GELİR
Efendim başarı sırlarınızı ve prensiplerinizi okuyucularımızla paylaşır mısınız?
Fransız yazar Alain'in Politika isimli kitabını okudum. Hoşuma giden bir sözü var: ?Devlet adamı olmak için 1 saat, insan olmak için ise 23 saat yeter? diyor. İnsan olarak tevazu sahibiyimdir. Halkla arama mesafe koymam. Bir atasözümüz vardır: ?Dolu başak toprağa, boş başak yukarı bakar? diye... Mesleğimi sevdim, düzenli çalıştım. Bence, Challer'in dediği gibi, ?Plansız çalışan insan, haritasız gömü aramaya benzer?. Bunları huy edindiğinizde başarı kendiliğinden geliyor...
TAVUS KUŞLARININ SIRRI...
Valilikte, vazodaki tavus kuşu resmini gören Çelik, erkek tavus kuşlarının dişilere göre daha heybetli ve kuyruklarının olduğunu söylüyor. Ve ardından da, erkeklerin de fiziki olarak kadınlardan daha yapılı olduğunu, kadınların ise dişi tavus kuşları gibi daha zarif olduğunu ifade ediyor.
Ana gibi yâr, Van gibi diyar olmaz!
Van'a karşı olan tutkunuzu biliyoruz. Neler söyleyebilirsiniz?
Evet, doğrudur... Bir tutku derecesinde Van ilimizi seviyorum ve bağlıyım. İnanın dünyanın hangi ülkesine gidersem gideyim, derhal Van'ı özlüyorum... Van milletvekiliyim. Sayın Başbakanımız da ilk yurt içi gezisini Van'a yapmıştır. Bu da bize onur ve gurur vermiştir.
Van demişken, biraz da ?Van Gölü Canavarı?ndan bahsetsek...
Bence canavar olan sadece cehalet, kirlilik, bölücülük ve fakirliktir. Van Gölü Canavarı'nı görmediğim için tanıklık edemeyeceğim. Eskiden bu gölde canlı yaşamaz derlerdi şimdi de canavarı gördüklerini iddia edenler var. Bence bunu turizme çevirmemiz gerekir.
Maliye Bakanı olduğunuzu kim bilmez ki...
Geçenlerde Feshane'de Erdoğan Bayraktar'ın kızının düğününe katıldım. Sayın Başbakanımızın masası kalabalıktı, ben de yandaki masaya oturdum. Biraz sonra yanıma garson kız, ?Efendim, özür dileriz burası devlet erkanı için, kalkmak zorundasınız? dedi. Ben de ?Tamam kızım, birazdan kalkarım? dedim. Ulaştırma Bakanımız Binali Bey geldi. Bizim garson aynı uyarıyı ona da yaptı. Enerji Bakanı Hilmi Güler geldi. Bu sefer garson kız hata yaptığını anlamış olacak ki, şefi geldi. Bana bakarak; ?Efendim, çok özür dileriz. Sizin Maliye Bakanı olduğunuzu kim bilmez ki...? dedi. Binali Bey de, ?Kendisi Milli Eğitim Bakanı? deyince, garson, bu sefer de, ?Aaa... Benim haberim yok, siz ne zaman Milli Eğitim Bakanı oldunuz? demez mi...