2005/73 Mağdurlarıyla Beraber Yeni Mağdurlar Doğuyor

2005/73 mağduriyeti halen devam etmektedir. Daha önce memurlar.net olarak bu konuya ilişkin detaylı açıklamalarda bulunmuştuk ancak devam eden süreçte hiçbir yeni gelişme olmadı. 2005/73'le ilgili konu, derinlemesine, ortak uzlaşıyla ele alınarak ivedilikle çözümlenmeli ve artık herkesin önünü görmesine olanak verilmelidir. Bir değerlendirme yazısı için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 19 Eylül 2008 15:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

"MEB, Bu Uzlaşı Ortamını Değerlendirmelidir!" başlığıyla konuyu ele almıştık. Konunun açıklaması da, Memurlar.Net editörlerinden Ahmet KANDEMİR tarafından, Anadolu Liselerindeki Karmaşanın Tarihçesi başlığıyla ele alınmıştı.

27/03/2008 tarihinde ele aldığımız bu konuda sendikaların defalarca girişimleri olmuş fakat geçen 6 aylık süreye rağmen bu sorun çözümlenememiştir.

Bu öğretmenlerimizle ilgili olarak Personel Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan emirle atamalarının iptal edildiği ve kadrolarının İl emrine çekilmesi talimatı verilmiş eğitim-öğretim yılının sonuna gelinmiş olması nedeniyle öğretim yılının sonuna kadar bu öğretmenlerin bu okullarda devam etmeleri yönünde yeni bir emir yayımlanmıştı.

Bu öğretmenlerin bir kısmı 28/06/2008 tarihinde yapılan Seçme Sınavına katılmışlar ve kazananlardan yeterli puanı alanlar başvuru sonucu bu ay içerisinde görev yerlerine başlamışlardır, başlamaktadırlar.

Bu öğretmenlerden sınavda yeterli puan alamayanlar ya da alanlarında boş kadro olmadığı için başvuru yapamayanların ise kadroları İl emrine çekilmiştir. Kadroları il emrine çekilen bu öğretmenlerin atamaları bazı İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından açık olan lise kadrolarına yapılmış, İstanbul gibi bazı İl Milli Eğitim Müdürlükleri ise bu öğretmenler için hiçbir işlem uygulamamışlardır. Yani bu öğretmenler halen bu okullarda görev yapmaktadırlar.

Bu okullara sınav kazananların atamasının yapılması sonucu bu hafta göreve başlamalarıyla beraber okullarda öğretmen fazlalığı oluşmuştur. Gelinen noktada İdareler tarafından bir öğretmene maaş karşılığını dahi doldurmayan rakamlarda ders verilerek mevzuata aykırı uygulamaların yapıldığı bilgileri Memurlar.net'e ulaşmaktadır.

Konu ile ilgili olarak bakanlıkça yapılan aşağıda yayımladığımız 09.09.2008 tarih ve 77448 sayılı yazısında;

Ele alınmıştır.

Şu anda bazı okullar öğretmen beklerken bazı okullarımızın öğretmen fazlalığı ile karşı karşıya olması şeklindeki çelişkili durumların oluşması söz konusu olmuştur.

Ayrıca 2005/73 nolu genelge yayımlandığında daha önce Anadolu Lisesi öğretmenliği yapmış olanlarda başvurmuşlar bunlar içerisinde de atamalar yapılmıştır. Genelgenin iptaliyle beraber bu öğretmenlerin de atamaları iptal edilmiştir. Bu konuda öğretmenler açtıkları davaları kazanmışlardır. Bakanlık tarafından bu konuda da bir uygulamaya gidilmemiştir.

Ayrıca Mart 2008'de Değerlendirme Formuna göre atama yapılmasını düzenleyen genelgenin de iptali için dava açılmış ve mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Bu dönemde sınavsız (değerlendirme puanına göre) atanan öğretmenlerin de atamalarının geri alınması gerekmektedir.

Her zaman olduğu gibi tekrar belirtelim ki; bu öğretmenlerin mağdur olmalarına sebebiyet veren, dava açan sendikalar olmadığı gibi hukuk kurallarına göre karar veren yargı da değildir. Bu konudaki kusur yönetmeliğe aykırı genelge yayımlayan ve mahkeme kararlarını geç uygulayan idaredir.

Bu noktada Türk Eğitim Sen'in daha önce http://www.memurlar.net/haber/118911/ linkinde ele aldığımız hukuka aykırı talebi kabul etmediğimiz gibi; Eğitim Bir Sen tarafından yayımlanan ve konu ile ilgili olarak http://www.memurlar.net/haber/119504 linkinde ele aldığımız yargı mağduru öğretmen olmayacağı fikrinin de hukuk devletine olan bağlılığımızın da gereği olarak arkasındayız. Aynı sendika tarafından yargı mağduru öğretmen tabiri ısrarla http://www.egitimbirsen.org.tr/detay.php?id=872&cid=52 linkinde yer alan ?Öğretmenlere Yapılan Haksızlığa Son Verilsin? başlıklı yazıda da savunulmaktadır.

Aynı yazıda son cümle olarak ?Bir çift sözümüz de, öğretmenlerin mağdur olmasına neden olan davayı açanlara?
Eğitim çalışanları adına örgütlenen sendikalar, idari konuları yargıya taşırken müvekkillerinin haklarını korumalı, onlara ihanet etmemelidir.? ifadelerine yer verilmiştir.

Bu ifadelerin doğruluğunu tartışmak gibi bir gayemiz olmadığı gibi hukuka aykırı uygulamalara karşı durmamak demek hukuksuz uygulamaları tasvip etmek anlamı taşır ki eğitim çalışanlarının böyle bir şeyi istemeleri düşünülemez.

Bu noktada sendikaları takibe aldığımızda yazının başında da belirttiğimiz gibi Milli Eğitim Bakanlığı bu sorunu başka sorunlar da yaratmadan yargı kararlarına saygı çizgisinden sapmadan uzlaşı ortamında çözmelidir.

Bunun yolları bir birini suçlayarak değil, ?sen dava açtın iptal ettirdin, yok o ettirdi? kısır tartışmaları ile değil ortak akıl üreterek çözümlenebilir. Bu konuda eğitimi düşünen, eğitimcileri düşünen hiçbir sendikanın karşı durması mümkün olmadığı gibi destekçisi olacağı açıktır.

Sendikaların bu konuyu sürekli gündemde tutmalarında ki maksat bu sorunu çözmekten başka bir şey olmadığına göre bu ortam idarenin de elini kuvvetlendirecek bir husus olarak karşımızda çıkmaktadır.

Bu durumda bakanlık yetkilileri ile sendika temsilcileri bir araya gelmeli ve hukuk kuralları, yargı kararları çerçevesinde bu işe bir çözüm bulmalıdırlar.

Bu konuda dikkat edilecek ve uygulanabilecek hususlardan bazıları ise:

1- 2005/73 döneminde 18.maddeye göre atananlar (daha önce Anadolu lisesi öğretmenliği yapmış olup ayrılan ve o dönemde tekrar atananlar) ?ın durumu mahkeme kararlarına göre tekrar ele alınmalı ve kısa sürede sonuçlandırılmalıdır.

2- Mart 2008 de sınavsız (değerlendirme puanına göre) atanan öğretmenlerle ilgili mahkeme kararı uygulanmalıdır.

3- 2005/73'e göre çalışanların çalıştıkları sürelerin değerlendirme puanına yansıtılmasına olanak sağlayan bir yönetmelik değişikliğinde uzlaşılmalıdır. Bazı sendikaların önerdiği gibi hukuki düzenlemesi yapılmadan bu öğretmenlere önceden bu okullarda görev yapmış statüsünde değerlendirmek yeni hukuki sonuçlar doğuracağından sakat bir uygulama olacaktır. Sendika önerisini başvuruların bitmesine 1-2 gün kala yaptığından hukuki düzenlemeye dayalı olmaması nedeniyle yeni mağduriyetlere yol açacağı açık olduğundan kabul görmemiştir.

4- Böyle bir düzenlemeye sendikaların karşı çıkmayacakları açık olmakla beraber 24.04.2008 tarihli Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliğinde de en son yayımlanan yani bu yönetmeliğe göre yayımlanan Genelgede (2008/50 nolu) yargı kararı gereği görevden alınanların bu dönemde geçen sürelerinin görevlendirme olarak geçmiş sayılması ve puan olarak değerlendirmilmesi yönünde bir uygulamaya gitmiştir. 2008/50 nolu genelgeye dava açan sendikaların dava dilekçelerinde bu konuda talep bulunmadığından, böyle bir düzenlemeyi yargıya götürmeyecekleri anlaşılmaktadır. Kaldı ki sendikalar çözüm bulunması noktasında hemfikirdirler. Aralarında sadece küçük farklılıkla vardır:Örneğin Eğitim Sen ısrarla sınavı savunmaktadır. Sınavın yanı sıra 2005/73 e göre atananların yaptıkları görevleri sentezleyecek bir yöntemi bulma zor değildir.

Sonuç olarak; 2005/73'le ilgili konu derinlemesine ortak uzlaşı ile ele alınarak ivedilikle çözümlenmeli ve artık herkesin önünü görmesine olanak verilmelidir. Geçen her zaman işi daha çıkılmaz duruma sokmaktadır. Bizim önerilerimiz çözüm noktasına katkı bulunmak adına, eğitim öğretimin aksamaması, eğitim çalışanlarının hak ve hukuklarının kollanması adına öneriler olup ortak akılın daha sağlıklı çözümler bulması dileklerimizle?

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber