İzinsiz afiş asan 6 öğrenci hakkında dava açıldı

Haber Giriş : 29 Kasım 2004 12:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi yemekhanesine Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Ankara Tabip Odası'nın (ATO) yayın organlarını asan 6 tıp fakültesi öğrencisi hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 537/2-4 maddesi gereğince dava açıldı. TTB 2. Başkanı Metin Bakkalcı, açılan davayı, "Böyle dava, böyle demokrasi olmaz" sözleriyle eleştirirken, haklarında dava açılan öğrencilerden Engin Kırmızıgül ise, yasalara aykırı bir eylem yapmadıklarını savundu.

İzinsiz afiş asmak suçundan toplam 12 yıl hapis cezası istemiyle haklarında dava açılan 6 öğrenci yarın Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıkacak. ATO'da düzenlediği basın toplantısında davanın detayları hakkında bilgi veren TTB 2. Başkanı Bakkalcı, doktor adayı 6 tıp fakültesi öğrencisinin yasal olarak hazırlanan yayın organlarını fakültenin yemekhanesine astığını söyledi. Polisin, özerk bir kurum olan üniversitede öğrencilere yönelik operasyonunu eleştiren Bakkalcı, olay tutanağını imzalayan 3 polis hakkında suç duyurusunda bulanacaklarını kaydetti. Hazırlanan tutanağın hukuk dışı olduğunu ileri süren Bakkalcı, polislere, "Sen ilgili birimlerden izin almadan üniversiteye nasıl giriyorsun?" sözleriyle tepki gösterdi.

5 üniversite öğrencisi arkadaşıyla birlikte, 'izinsiz afiş asmak' suçundan yargılanacak olan Engin Kırmızıgül ise, yaptıklarının yasadışı bir eylem olmadığını belirtti. Siyasi iktidarın IMF ve Dünya Bankası politikalarıyla Türkiye'de sağlığı ticarileştirmek istediğini iddia eden Kırmızıgül, TTB ve ATO tarafından hazırlanan yayın organlarını fakültenin yemekhanesine asarak arkadaşlarının gelişmelerden haberdar olmasını sağlamak istediklerini ifade etti. Tıp fakültesi öğrencilerinin geleceğin hekim adayları olduğunu hatırlatan Kırmızıgül, "Bu davanın 85 kişinin yargılanması ve Eğitim-Sen'in kapatılma davasının devamı olduğunu düşünüyoruz. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz" diye konuştu.

ATO Genel Sekreteri Semih Tatlıcan da, davaya konu olayın gerçekleştiği yerin bilimsel eğitim ve araştırma faaliyetlerinin yapıldığı bir mekan olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "ATO'nun kendi yayınlarını üyelerine ulaştırması, tıp fakültesi, hastane, poliklinik gibi mekanlarda kamusal faaliyetlerde bulunması, hukuka uygunluğu bir yana, doğrudan hukukun ve kamu menfaatinin bir gereğidir. Üstelik bu kapsamdaki bütün faaliyetlerimiz, kendileri de odamız üyesi olan tıp fakültesi ve bağlı hastane idarecilerinin bilgi ve onayı dahilinde yapılmıştır. Özellikle davada bahsi geçen yayınların üyelerimize dağıtımı da kesinlikle atılı suç ya da başkaca bir suç kapsamına girmemektedir. Bu nedenle bir anlamda kolluğun ve savcılık makamının olayla ilgili suçlamaları, maddi gerçeklikten ve hukukilikten uzaktır."

iha

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber