Merkez Bankası Başkanı Durmuş'dan kriz değerlendirmesi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Aralık 2008 14:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, önümüzdeki dönemde küresel finansal krizin Türkiye'ye olumsuz etkisinin gözlenmesi halinde döviz satım ihalelerine, sürecin olumlu seyretmesi halinde ise döviz alım ihalelerine başlanabileceğini bildirdi.

Yılmaz, döviz kuru politikası ve döviz alım ihalelerine ilişkin bilgi verirken, Merkez Bankasının 2009 yılında da enflasyon hedeflemesi ile birlikte dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasına devam edeceğini belirtti.

Bu rejim altında döviz kurlarının politika aracı veya hedef olmadığını, piyasadaki arz ve talep koşullarınca belirlendiğini kaydeden Yılmaz, döviz kuru uygulamasında, koruması gereken bir kur seviyesi bulunmamasına rağmen güçlü döviz rezervine sahip olmanın, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde karşılaşılabilecek iç ve dış şokların olumsuz etkilerinin giderilmesine ve ülkeye duyulan güvenin artırılmasına büyük katkı sağladığını söyledi.

Yılmaz, Merkez Bankasının YTL likiditesini doğrudan kontrol edebildiğinden gerekli likiditeyi sağlayarak, finans ve kredi piyasalarının akışkanlığını destekleyebildiğini, döviz likiditesine ilişkin gelişmelerde ise daha çok dış dünya koşulları belirleyici olduğunu kaydetti.

Durmuş Yılmaz, döviz kurlarındaki gelişmelerin, 2009 yılında da Merkez Bankasınca yakından izleneceğini ve kurlarda sağlıksız fiyat oluşmaları gözlenmesi durumunda "piyasaya doğrudan müdahale edilebileceğini" vurguladı.

Merkez Bankasının döviz piyasasının likidite sorunları yaşamadan etkin bir şekilde çalışabilmesi için gerekli önlemleri aldığını ve ilave önlemleri açıkladığına işaret eden Yılmaz, "Ancak uygulamakta olduğumuz kur rejiminde, ekonomik birimlerin, kur riskinin piyasada olduğu bir ortamda faaliyette bulunduklarını dikkate alarak bu riski yönetecek mekanizmaları oluşturmaları gerektiği unutulmamalıdır" diye konuştu.

Yılmaz, enflasyon hedeflemesi rejiminin karşılaşılan yüksek düzeyli şoklara karşı gerekli önlemleri almada önemli bir esneklik sağladığının görüldüğünü söyledi.

Merkez Bankasının almış olduğu para politikası kararlarının anlaşılabilmesi için ekonominin maruz kaldığı şokların doğru analiz edilmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, 2009 yılı için belirsizlik aralığının hedef etrafında iki puan olarak korunduğunu da bildirdi.

2008 yılının son çeyreğinde küresel mali krizin şiddetlenmesinin bir sonucu olarak dünya genelinde finansal koşulların para politikası duruşunun gerektirdiğinin ötesinde ek bir sıkılaşmaya maruz kaldığının görüldüğüne dikkat çeken Yılmaz, Türkiye'de de benzer bir gelişmenin gözlendiğini söyledi.

Enflasyon hedeflemesi rejiminin karşılaşılan yüksek düzeyli şoklara karşı gerekli önlemleri almada önemli bir esneklik sağladığının görüldüğünü vurgulayan Yılmaz, orta vadeli enflasyon beklentilerinin seyri incelendiğinde enflasyonun uzun süre hedeflerin belirgin olarak üzerinde kalmasına rağmen, beklenen enflasyonun gerçekleşen enflasyonun belirgin olarak altında kalmaya devam ettiğinin görüldüğünü belirtti.

Enflasyon raporunun aynı zamanda hesap verilebilirlik mekanizmasının temel aracılığı olması işlevini üstleneceğini ifade eden Yılmaz, enflasyonun yıl sonunda hedeften her iki yönde iki puandan daha fazlası sapması durumunda ise hükümete ayrıntılı bir mektup yazılacağını ve bunun kamuoyu ile paylaşılacağını bildirdi.

Yılmaz, 2009 yılı için likidite koşullarına ilişkin önemli belirsizlikler bulunduğunu belirterek, likidite sıkışıklığının artması veya kalıcı olma olasılığının belirginleşmesi halinde para politikası referans faiz oranının 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranları olacağını, operasyonel yapıdaki bu değişikliğin para politikası duruşunu etkilememesi için Merkez Bankasının gecelik vadedeki borçlanma ve borç verme faiz oranlarının aşağı yönlü ayarlanacağını söyledi.

Merkez Bankası Başkanı, bu faiz indiriminin tamamen likidite koşullarındaki kalıcı değişimden kaynaklanan teknik bir düzenleme olacağını, para politikasının gevşetilmesi anlamına gelmeyeceğini vurguladı.

Yılmaz, söz konusu teknik faiz indirimi gerçekleşmediği takdirde 2009 yılı likidite yönetimi stratejisinin mevcut yapıda devam edeceğini bildirdi.

Yılmaz, Merkez Bankası Yasası'nın, bankacılık sisteminde belirsizlik, güvensizlik oluşması ve fon çekilişlerinin hızlanması halinde, Merkez Bankasına, haklarında belirsizlik ve güvensizlik oluşan bankalara kredi verme olanağı sağladığını söyledi.

Merkez Bankasının, Türk bankacılık sisteminin yapısını ve mevcut araçların etkinliğini dikkate alarak, söz konusu aracın kullanma koşullarının oluşmayacağını öngördüğünü belirten Yılmaz, bununla beraber her türlü olumsuzluğa hazır olmak ve mevcut imkanları kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşmak amacıyla kısa süre içinde söz konusu kredilerin kullandırma esaslarını ilan edeceğini bildirdi.

Piyasada geçici likidite fazlalığı olması halinde alınacak tedbirlere ilişkin de bilgi veren Yılmaz, bu durumda Merkez Bankasının, bir hafta vadeli repo ihalelerinin yerine söz konusu ihaleler için ilan edilen faiz oranından, aynı koşullarla bir hafta vadeli ters repo ihaleleri gerçekleştireceklerini söyledi.

Yılmaz, yeni operasyonel yapıda, Merkez Bankasının, normal koşullarda bir haftalık repo ve ters repo ihale tutarlarını belirlerken ikincil para piyasası faiz oranlarının göstergesi olan İMKB Repo-Ters Repo Pazarı gecelik vadeli işlem faiz oranlarının hem aşırı dalgalanmamasını hem de sistematik olarak repo ihale faiz oranından belirgin şekilde aşağıda ya da yukarıda oluşmamasını sağlamaya çalışacağını kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber