2008'de borsa üzdü, altın ve döviz sevindirdi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 31 Aralık 2008 11:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), bu yıl yatırımcısına yüzde 50'nin üzerinde kaybettirirken, yatırımlarını altın ve döviz tarafında değerlendiren yatırımcı ise önemli getiri sağladı.

2008 yılında Borsa yatırımcısı önceki yılın aksine İMKB'de aradığını bulamadı. 2007 yılında hisse senetleri ortalama yüzde 41,98 oranında getiri sağlarken, bu yıl (30.12.2008 itibariyle) İMKB bileşik endeksi 55.538,13 puandan 26.411,09'a geriledi. BÖylece İMKB'nin yıllık kaybı yaklaşık yüzde 52,45 olarak gerçekleşti.

Geçen yıl önceki yıla göre yüzde 17,37 oranında değer kaybeden dolar, bu yıl yatırımcısının yüzünü güldürdü. Dolar geçen yıl sonuna göre yüzde 30 dolayında değer kazandı. Altının getirisi de yaklaşık yüzde 35 oranında gerçekleşti.

A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, 2008'e umutla başlandığını hatırlattı.

2007'nin risk alanın ödüllendirildiği bir yıl olduğunu söyleyen Salar, "2008 ise riskten kaçınanın ödüllendirildiği bir yıl oldu. 2009 da riskini yönetebilenin yılı olacak" dedi.

Yabancı yatırımcıların bakış açılarının tamamıyla değiştiğini söyleyen Salar, "2007 yılında dövizden YTL'ye geçiş vardı, 2008'in ikinci yarısında ise YTL'den dövize geçiş başladı. Bonoda yerli oranı arttı. Yabancıların satışları yerli tarafından karşılandı" diye konuştu.

Salar, "2008, iktisat tarihi açısından önemli bir milad olarak kabul edilebilir" dedi.

2009'un ilk yarısında krizin vatandaşlar açısından bir miktar daha şiddetini artıracağını düşündüğünü ifade eden Salar, en büyük endişenin ise krizin işsizlik boyutu olduğunu vurguladı.

Bunun yansımalarının sosyal anlamda da sıkıntı yaratabileceğini belirten Salar, 2009 yılı için konsantre olup bakılması gereken yerin, özel sektör olduğunu, sektörün taşıdığı borçların çevrilebilme kapasitesinin 2009'a bakışı şekillendireceğini söyledi.

Reel sektör tarafında önemli sıkıntılar bulunduğunu, bunun artarak devam edeceğini öne süren Salar, şunları kaydetti:

"Türkiye'ye döviz likiditesi gerekiyor. 2009 yılı içinde hangi dönemde problem yaşanacağı bilinmiyor. Buna bağlı olarak IMF kredisinin faydalı olacağı kanaatindeyiz. Türkiye IMF'siz yoluna devam edebilir ama kredi alabilme imkanı varken, belli bir akreditasyon sağlamışken krediyi kullanabileceğimiz işlerliğe getirmemiz gerekiyor."

2009 yılında her şeyin özel sektörün borçlarını döndürebilme kapasitesine bağlı olarak kalacağını belirten Salar, özel sektörün dar boğaza girmesi durumunda kredilerini geri ödeyememesinin, bankaları zora sokabileceğini söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber