İhale yolsuzluğunda iki Orgeneral kusurlu...

Haber Giriş : 20 Aralık 2004 07:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Genelkurmay Başkanı Özkök'ün emriyle başlatılan soruşturmada, müteahhit Özmen ve 38 sanığın, devleti 132 trilyon lira zarara uğrattıkları belirlendi Askeri savcının iddianamesinde eski Jandarma Genel Komutanı Org. Eruygur ve eski MGK Genel Sekreteri Org. Kılınç da kusurlu bulundu.

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, son dönemin en geniş kapsamlı soruşturmasında, askeri ihaleleri almasıyla tanınan müteahhit Ali Osman Özmen ile aralarında albay düzeyinde askerlerin de bulunduğu 39 kişi hakkında 'rüşvet', 'dolandırıcılık', 'görevi kötüye kullanma' ve 'sahtecilik' suçlarından dava açtı. Askeri savcının hazırladığı iddianamede eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur ile eski MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın da ihalelerde kusuru bulunduğu belirtildi.

İHBAR MEKTUBU GELDİ
Ordudaki bu geniş kapsamlı soruşturma Genelkurmay Başkanlığı'na, 2003 yılında üst üste gelen ihbar mektuplarıyla başladı. Mektuplarda müteahhit Ali Osman Özmen tarafından yapılan Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Özel Kuvvetler Komutanlığı inşaatlarında usulsüzlükler yapıldığı öne sürüldü. İddialar üzerine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Genelkurmay Askeri Savcılığı'na soruşturulması için emir verdi. Askeri Savcı'nın 3 Aralık 2004 tarihinde tamamladığı iddianamede, Özmen ve aralarında askerlerin de bulunduğu 38 sanık hakkında dava açılması istendi. İddianamede iki sürpriz isim de yer aldı: MGK eski Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç ve Jandarma eski Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur. Savcı, dönemin MSB İnşaat Emlak Daire Başkanı Tuğgeneral Yaşar Öney ve Tümgeneral Kenzi Suner için de soruşturma izni istedi.

KILINÇ'A ZAMAN AŞIMI
İddianameye göre, Özel Kuvvetler Komutanlığı inşaatı devam ederken Müteahhit Ali Osman Özmen'in firmasına gereksiz ve haksız süre uzatımları verildi. Aynı işlemler nedeniyle sanki olağanüstü şartlar ortaya çıkmış gibi fahiş keşif artışları yapıldı. Askeri Savcı, o dönemde korgeneral rütbesiyle MSB Müsteşarı olan, eski MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın haksız keşif artışları raporunu dönemin Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun onayına sunduğunu ileri sürdü. Savcı Kılınç'ın "görevini kötüye kullandığını" kaydetti. Ancak savcılık bu suçun 1997 yılında işlendiği için zamanaşımına uğradığına da dikkatçekti. İddianamedeki tespitlere göre, daha sonra MSB Müsteşarlığı'na gelen eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur (o dönemde Korgeneral) ile ilgili iddialar da Kılınç'ın eylemiyle aynı. İddianameye göre Orgeneral Eruygur da, aynı iş içinde başka bir ihalede Kılınç Paşa gibi haksız süre uzatımı ve keşif artışı raporlarını 2000 yılında Milli Savunma Bakanı'na imzalattı. Askeri Savcı, Eruygur'un bu eyleminin de 'görevi kötüye kullanma' suçunu oluşturduğu sonucuna vardı. Askeri Savcı, suç 2000 yılında işlendiğinden Orgeneral Eruygur için soruşturma emri verilmesi amacıyla Genelkurmay Başkanlığı'na başvurdu.

'FEDAİ GİBİ ÇALIŞTILAR'
İddianamede bazı asker sanıkların müteahhit Özmen ile ilişkileri şu sözlerle yer aldı: "Fiziki güç tesisleri inşaatının durdurulması, projenin revizyonu öngörülmüş ise de başını mühendis Albay Recep Yılmaz ve Genelkurmay Lojistik Başkanlığı'nda görevli Ercüment Han Cengiz'in çektiği kişilerin, projenin aynen devamında fedai gibi mücadele ettiği görülmektedir." Müteahhit Özmen'in işlerini yürütmek için her türlü yolu denediği belirtilen iddianamedeki bilgilere göre alay binasının bir katı, ihraç ve fahiş fiyattan alınan malzemelerle tamamen dekore edildikten sonra inşaata dönemin Genelkurmay 2'nci Başkanı Orgeneral Çevik Bir çağrıldı. Özmen, Bir'e inşaatı nasıl bulduğunu sordu. Orgeneral Bir de beğenilerini aktardı. Bunun üzerine Özmen, Çevik Bir'e "Bu malzemeyi inşaatın diğer yerlerinde de kullanalım mı" diye sordu. O r g e n e r a l Bir'den, "Beni bu işlere karıştırmayın. Birlik, siz ve mühendis arkadaşlar oturun birlikte en iyi kararı siz verin" yanıtını aldı. İddianamede, Özmen ve diğer sanıkların bu girişimi için şöyle denildi: "Müteahhit ve ilgili askeri personel bu konuyu önceden düşünmüşler, daha onay verilmeden yurtdışından kullanılacak birçok malzemeyi getirttikleri, projelere dahil ettikleri, alay binasının birkatının tamamını dekore ederek görsel bir şölen hazırladıkları belirlenmiştir... Dolayısıyla Genelkurmay 2. Başkanı'nın örnek imalatı beğenmesi menfaat oyununun başlangıcı olmuştur."

'RÜŞVET ORTAK DİL'
Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde 5 Ocak'ta başlayacak davanın bir numaralı sanığı Özmen'in, işlerini yürütebilmek için bazı askeri personelin tayinlerinde de etkili olduğu belirtilen iddianamedeki 'rüşvet' iddialarından şöyle söz edildi: "Çıkan güçlüklerin giderilmesinde amaca uygun tayinlerin, uyumlu işbirliğinin ise ortak lisan olan parayla sağlandığı, rüşvetin kurumsal olarak en önemli sorun çözme yöntemi olarak benimsendiğini görülmüştür."

'ALMAZSAN ENAYİSİN'
Müteahhit Özmen ve diğer bazı sanıkların askeri personeli yurtiçi ve yurtdışında tatillere gönderdiği, cep telefonu faturalarını ödediği, asker sanıkların eşlerinin kullandığı arabaların benzin paralarını karşıladığı belirtilen iddianamede, sorun çıkaran askeri sivil personel Ali Ulaş'a 100 bin mark rüşvet önerdiği de ileri sürüldü: "Başlangıçta ihtiyaçların için sana 100 bin mark para takdir ettik. Bu miktar ihtiyaçlarını sanıyorum karşılar. Diyaloğumuzun devamı halinde senin gibi değerli arkadaşlara, birlikte oturabilmek, komşuluk yapabilmek için Marmaris'te yaptırdığım yazlıklardan bir tanesini de vereceğim. Almazsan enayisin."

ZARAR 132 TRİLYON
Özel Kuvvetler Komutanlığı inşaatının 10 yıl geçmesine rağmen bir türlü bitirilememiş olması iddianamede şöyle ifade edildi: "Bunda, plansız, öngörüsüz proje yönetiminin ve kontrolsüz direktiflerin katkısı olmakla beraber asıl etken, müteahhidin fazlasını isteme alışkanlığıdır." Askeri Savcı, iddianamede şu tespitlere de yer verdi: "İşin adeta curcunalar bütünü olduğunun her halinden ve her kesim tarafından bilindiği açık yüreklilikle belirtilmiştir. Bu tespitler genel hatlarıyla savcılığın da çektiği fotoğraftır." Sanıkların eylemleri nedeniyle devleti toplam 132 trilyon lira zarara uğratıldığının belirtildiği iddianamede, askeri savcı, bu paranın faizi ile birlikte sorumluluk oranında sanıklardan tahsil edilmesini istedi.

sabah

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber