Ali Tezel'in yanlış cevapladığı soru

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 10 Nisan 2009 21:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ALİ TEZEL'E SORULAN SORU VE CEVAP

Ana ve babadan aylık alacaksınız

SORU: Eşimden ayrıldım. Annem SSK'lı, babam memur emeklisidir. Acaba (müteveffa olan) ikisinin maaşını alabilir miyim? Lider Bilge

CEVAP: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince, hem annesinden, hem de babasından aylığa hak kazanan çocuğa, aylıklardan fazla olanın tamamı az olanın yarısı ödenmektedir. Bu durumda 5434 sayılı Kanun gereğince babanız üzerinden tam, anneniz üzerinden yarım aylık almanız gerekir.


MEMURLAR.NET'İN AÇIKLAMASI

5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanununun 94 üncü maddesi şu şekildedir:

?İki Cihetten veya Aynı Sıfatla (Aylık) veya (Toptan Ödeme)'ye İstihkak Halleri
Madde 94 ? (Değişik: 7/5/1986 - 3284/15 md.)
Bu Kanunda belirtilen istisnalar dışında, iki yönden aylığa hak kazananların, tercih ettikleri aylıkları, Sandığa yazılı müracaatları takip eden aybaşından itibaren ödenir. Diğer aylıkları sürekli olarak kesilir.
Ancak, iki yönden aylığa aynı zamanda hak kazananlara, müstehak oldukları tarihten itibaren fazla olan aylıkları ödenir.
Tercih ettikleri aylıklarını alanlar, yeniden Sandığa yazılı olarak başvurdukları tarihi izleyen aybaşından itibaren bu isteklerinden dönebilirler.
Emekli, adi malullük, vazife malullüğü, harp malullüğü veya er vazife malullüğü aylığı almakta iken dul veya yetim aylığını tercih edenlerin ölümlerinde, dul ve yetimlerine kendi emekli, adi malullük, vazife malullüğü, harp malullüğü, er vazife malullüğü aylıkları üzerinden aylık bağlanır.
Dul ve yetim sıfatıyla toptan ödeme yapılanlara, gerek yine dul ve yetim sıfatıyla gerek kendi vazifelerinden dolayı müstehak oldukları toptan ödeme ayrıca yapılır.
Evlendiğinden dolayı aylığı kesilenlerin, kocasının ölümü sebebiyle toptan ödemeye müstehak olması, yetim aylığının ödenmesine mani olmaz.
İki cihetten aylık veya toptan ödemeye aynı zamanda müstehak duruma girenler hakkında da yukarıdaki hükümler uygulanır.?

Maddede, ?Ancak, iki yönden aylığa aynı zamanda hak kazananlara, müstehak oldukları tarihten itibaren fazla olan aylıkları ödenir.? hükmü yer almakta olduğundan, her ikisi de Devlet memuru olan ana ve babaların vefatlarında, çocuğun her ikisinden de ? ana ve babasından- ayrı ayrı aylık alma hakkının olmadığı, tercih talebinde bulunması gerektiği görülmektedir.

Bu konuda yeni düzenleme, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile yapılmıştır. Bu kanunun 54 üncü maddesinde;

?Aylık ve gelirlerin birleşmesi
MADDE 54- Bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda;
?
3) Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı,
?
bağlanır??
denilmektedir.

Bu hükme bakıldığında, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 32 nci maddesi hükümlerine göre ölüm aylığına hak kazananlara ana ve babalarından dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı ödenebileceği, anlaşılmaktadır.

Ancak, 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinde, bu kanunun yürürlüğe girdiği 2008 yılı Ekim ayı başından önce devlet memuru olanların ve bunların vefatlarında dul yetimlerinin aylıklarının, bağlanması, kesilmesi hakkındaki işlemlerin yine 5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre yapılması gerektiği yönünde hükümlere yer verildiğini görmekteyiz.

?5434 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 4-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp malûllüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunur. Ancak, 5 ilâ 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık ve diğer ödemeleri, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerindeki şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçiliği sona erenlerden tahsis talebinde bulunacaklar ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis talebinde bulunanlardan işlemleri devam edenler hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır.
5434 sayılı Kanuna göre ödenen aylıklar ile bu madde kapsamında bağlanacak aylıklar, memur maaş katsayılarındaki artışlara göre yükseltilir. Ayrıca 5434 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra barem, teşkilat, kadro ve sair kanunlar ile aynı rütbe, kadro ve sair kanunlarda yapılacak değişiklikler sonucunda aylık tutarlarında meydana gelecek yükselmeler, aynı rütbe, kadro unvanı ve dereceden bağlanmış bulunan emeklilik, malûllük ve vazife malûllüğü aylıkları ile dul ve yetim aylıkları hakkında da uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ölen, ancak bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre ölüm aylığının bağlanabilmesi için yeterli prim ödeme gün sayısı olmayan sigortalının hak sahiplerinin, prim ödeme gün sayısı bakımından bu Kanun hükümlerine göre ölüm aylığına hak kazanması halinde, müracaat tarihini takip eden aybaşından itibaren, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacak aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerine göre ödenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalılığı bulunmayanların borçlandığı, ihya ettiği hizmetleri ile birlikte bu Kanuna göre aylığa hak kazanmaları ve müracaat etmeleri halinde, bu maddeye göre borçlandığı ve ihya ettiği hizmetlerine ait paranın ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren kendilerine bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanarak aylık bağlanır. Hak sahipleri hakkında bu fıkra hükmü uygulanmak suretiyle aylığa hak kazandıklarında hesaplanan aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerine göre ödenir. Ancak bu süreler emeklilik ikramiyesinde nazara alınmaz.?

Maddeler irdelendiğinde, ana ve babalarından ayrı ayrı aylık alabilmenin zorunlu ön koşulunun, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının ( c ) bendi kapsamında sigortalı (devlet memuru) olan eşlerin her ikisinin de vefatı halinde 5510 sayılı Kanuna göre ölüm aylığına hak kazanacak olan çocukların ayrı ayrı ana ve babalarından dolayı aylığa hak kazanabilecekleri şeklinde bir sonucun ortaya çıktığını düşünmekteyiz.

Vefat eden eşlerin, 2008 yılı Ekim ayı başından önce devlet memurluğu hizmetleri bulunması halinde, vefatlarında yine çocuklara 5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, bu durumda ayrı ayrı ana ve babalarından dolayı aylık alamayacaklarını değerlendirmekteyiz.

Özetle, özellikle vatandaşlardan gelen soru ve cevaplarda hemen 5510'a müracaat etmemek, eğer Emekli Sandığı yönünden bir durum var ise 5510'un geçici 4. maddesi hükmü gereğince 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa bakmak gerekmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber