Türk-İş'ten hükümete: İş olanakları yaratılmalı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Nisan 2009 13:04, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türk-İş'ten hükümete: "İş olanakları yaratılmalı"

Ankara - Türk-İş Yönetim Kurulu, hükümetin insan onuruna yaraşır iş olanaklarını yaratması için çaba göstermesi gerektiğini bildirdi.

Türk-İş'ten Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de işsizliğin ulaştığı boyutun ekonomik ve sosyal açıdan "vahim" bir noktaya geldiği savunuldu.

Türkiye genelinde işsiz sayısının geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 59 bin kişi artarak 3 milyon 650 bin kişiye yükseldiği ifade edilen açıklamada, TÜİK rakamlarına göre, geçen yıl yüzde 11,6 olarak hesaplanan işsizlik oranının, bu yıl yüzde 15,5 oranına yükseldiği, tarım dışı işsizlik oranının ise yüzde 19 olarak hesaplandığı belirtildi.

TÜİK'in işsiz sayısını hesaplarken, 27 milyon 799 bin kişiyi işgücüne dahil etmediği vurgulanan açıklamada, öğrenci, ev hanımı, emekli durumunda olanların tümünün hesaplama yapılırken dışarıda tutulduğu ifade edildi.

İş bulma ümidi kalmayan, bu nedenle iş aramayan, ancak iş bulursa çalışmaya hazır olan 2 milyon 394 bin kişi ile mevsimlik çalışan 290 bin kişinin hesaplama yapılırken dikkate alınmadığı iddia edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"TÜİK'in resmi hesaplama yöntemi böyle olunca Türkiye genelinde işsiz sayısı yüzde 15,5 olarak açıklanmıştır. Oysa sadece iş bulma ümidi kalmayanlar ile mevsimlik çalışanlar işsiz sayısına katılsa, Türkiye'de işsiz sayısı 6 milyon 334 bin kişiye, işsizlik oranı ise resmi açıklamaların neredeyse iki katına çıkmakta, yüzde 26,9'a yükselmektedir.

İşsizlik ve istihdam göstergeleri ülkede uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların bir sonucudur. Çoğu ülkede yüksek işsizlik oranları en ciddi sorun olarak kabul edilmekte, çözümü doğrultusunda özel çaba gösterilmektedir. AKP Hükümeti'nin öncelikli hedefi istihdamı artırıcı ve işsizliği önleyici politikalara ağırlık vermek olmalıdır.

Türkiye'nin temel sorunu yeterince istihdam olanakları yaratamamasıdır. Ülke nüfusu her yıl artmakta, yüzbinlerce genç işgücüne dahil olmakta ve fakat bunlara yeni iş imkanları sağlamak mümkün olmamaktadır. Genç nüfusta yüzde 27,9 olarak hesaplanan işsizlik oranı ciddiye alınması gereken önemli bir veridir. Türkiye geleceğini kaybetmektedir.

Ekonomik kriz ülkemizi yüreğinden vurmuştur. Bugün gelinen noktada işsizlik ekonomik ve sosyal krizin en önemli göstergesidir. Türkiye'nin yapısal sorunu olan nüfus artış hızının gerisinde kalan yeni yatırım ve iş olanakları, krizin etkisiyle daha da olumsuz duruma gelmiştir. Özellikle yaşanan kriz döneminde, var olan istihdamı artırmak bir yana çoğu çalışan işini kaybetmektedir.

Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası destekli ekonomik programların ülkeyi getirdiği çıkmaz ortadadır. İşsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri almak, devletin vazgeçilmez ve devredilemez görevidir. Hükümet, 'insan onuruna yaraşır iş' olanaklarının yaratılması için çaba göstermek görev ve sorumluluğundadır. Öncelik 'ekonomik büyümeyi daha çok istihdam odaklı hale getirmek' olmalıdır. Gelinen nokta artık gerçek çözümlerin üretilmesini gerekli kılmakta, bu konuda da en büyük görev Hükümete düşmektedir."


İşçi konfederasyonlarından işsizliğe tepki

Ankara - Konfederasyon genel başkanları işsizlik oranının yükselmesi konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, yaptığı açıklamada, Ocak ayı itibariyle işsizlik oranın yüzde 15,5'e yükselmesini "son derece vahim bir durum" olarak nitelendirdi.

Uslu, "Hükümetin şu ana kadar 5 paket açıklamasına, altıncısının yolda olmasına rağmen işten çıkarmaların devam ediyor olmasının bu konuda bazı suistimaller olduğunu gösterdiğini" savundu.

Uslu, açıklanan paketlerden yararlanan işletmelerin işçi çıkarmalarıyla ilgili işletme işletme denetim yapılması ve gerçekten ekonomik gereklilikler dışında işçi çıkaranlara yönelik yaptırımlara gidilmesi gerektiğini kaydetti.

Kapasite kullanım oranı ve ihracattaki düşüşün bu kadar aşırı işçi çıkarmayı gerektirmediği görüşünü dile getiren Uslu, "İyi günleri işçilere borçlu olanların, kötü günde işçiyi sigara izmariti gibi sokağa atmalarını hukuken ve ahlaken doğru bulmuyorum" dedi.

DİSK Genel Başkanı Çelebi'nin açıklamaları

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de "İşsizlik rakamları konusunda yeni rekorlar kırıldığını" ifade ederek, "Bu rekorlar insanların daha çok yoksullaştığının, sefalete itildiğinin kanıtı" dedi.

"Açıklanan ekonomik paketlerin ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğu" görüşünü aktaran Çelebi, bu paketler yerine köklü ve kalıcı tedbirlere ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Günlük 11-12 saati bulan çalışma sürelerinin azaltılarak işsizlik konusunda önemli bir adım atılabileceğini söyleyen Çelebi, şunları kaydetti:

"Zaman Türkiye'nin aleyhine geçiyor. İvedilikle, vakit geçirilmeden, başka gündemlere boğulmadan TBMM sırf bu konuyla ilgili toplanmalı. Sosyal tarafların alternatifleri görüşülerek kararlar alınmalı. Acilen bir şeyler yapılmalı aksi halde Türkiye bir kaosa sürüklenecek, sosyal patlamalar yaşanabilecektir.

Üç aylık tedbirlerle sorun aşılamaz. En az 1 yıllık politikalara ihtiyaç var. Yalnızca üretim sorunu çözmüyor. Açlık sınırında insanlar var. Yarına ekmek parası ayıramayanlar, ikinci bir harcamayı düşünemiyor. Bunun için talebin yaratılması, ücretlerin reel olarak artırılması gerekiyor. Oysa açıklanan paketler istihdam yaratacak unsurlar içermiyor."

"Faturayı tek taraflı kesmeyin"

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ise "işsizlik oranının yüzde 15,5'e çıkmasının felaket diye nitelenebilecek bir gelişme olduğunu" savundu.

Bu oranını ekonomik daralmanın bir göstergesi olduğunu ifade eden Akyıldız, alınan tedbirlerinde ekonomide rahatlama yaratmadığını öne sürdü. Akyıldız, "Ekonomik daralmayı tek taraflı, sadece reel sektörü destekleyerek aşmak mümkün değildir. Siyasi iradeye sesleniyorum: Lütfen tek taraflı davranıp, faturayı tek taraflı kesmeyin" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber