TTB: Hekim maaşı 10-12 bin TL değil
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi 2. Başkanı Feride Aksu Tanık, ''Tam Gün Yasa Tasarısı''nın yasalaşması durumunda hekim ücretlerine yapılacak artışlarla ilgili yanıltıcı bilgiler bulunduğunu savundu.
Aksu, ''Yetkililere, hekim ücretleri konusunda çarpıtma haber hazırlamak yerine gereğini yapmalarını ve sağlık hizmetlerinde yapılacaklara yoğunlaşmalarını öneriyoruz'' dedi.
Tanık, TTB Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu ile birlikte TTB Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Sağlık Bakanlığınca ''Tam Gün Yasa Tasarısına göre değişiklik gösterecek hekim ücretlerine yönelik, hizmet görenlerle hekimleri karşı karşıya getiren bir bilgi kirliliğinin gündeme getirildiğini'' savundu.
Sadece hekim ücretlerinin iyileştirilmesi üzerinden bir polemik yaratılmasının iyi hekimlik anlayışına yakışmayacağını ifada eden Tanık, ''Biz diğer sağlık çalışanları dışında, yalnızca hekimleri içeren bir iyileştirmenin çalışma barışını bozacağını biliyoruz'' dedi.
''Yasa tasarısına iliştirilmiş bir takım grupların'' hekim maaşlarıyla ilgili dile getirdiği ifadelerin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Tanık,''Hakkımız olan iyileştirmeler için sesimizi biz yükseltiriz'' diye konuştu.
Sağlık Bakanlığınca ''hekim maaşlarının yükseldiğine dair bir takım yanıltıcı bilgilerin servis edildiğini'' ileri süren Tanık, hekim emeğinin ucuzlatılmasının, emeğin ucuzlatılması ve piyasalaştırılması sürecinin bir parçası olduğun söyledi.
Tanık, hekimler üzerinden yapılacak pazarlıkta bir sonuç alınması durumunda emeğin ucuzlatılmasının da hız kazanacağını ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi:
''Yetkililere son kez söylüyoruz. Yetkililere, hekim ücretleri konusunda çarpıtma haber hazırlamak yerine, gereğini yapmalarını ve sağlık hizmetlerinde yapılacaklara yoğunlaşmalarını öneriyoruz.
Bugün size yakışan gerçek dışı, çarpıtma beyanlar vererek kendi başarısızlığınızı gizlemek değil, hekimlerle halkı karşı karşıya getirmek değil, oturup 7 yıllık iktidar sonunda hala neden sevk sistemini kuramadığınızı, neden bir yıl önce Başbakan'ın acil sağlık hizmetleri ile ilgili genelge yayınlayarak 'acile gelen vatandaşlardan para almayın' demek zorunda kaldığını düşünmek ve çözüm üretmektir. Biz nitelikli sağlık hizmeti için ne gerekiyorsa, onun mücadelesini veriyoruz, vereceğiz.''
-''RAKAMLAR SÖYLENDİĞİ GİBİ DEĞİL''-
TTB Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu da TTB tarafından yaptırılan çalışmaya göre hesaplanan hekim maaşlarıyla ilgili açıklamalarla bulundu.
Sağlık Bakanlığının dağıttığı metinlerde klinik şefinin maaşının 12 bin 850 TL, şef yardımcısının 12 bin 500 TL, uzman yardımcısının 10 bin 800 TL olacağının ifade edildiğini belirten Bilaloğlu, şunları kaydetti:
''Ankara için ortalama aylık ele geçen maaş ve döner sermaye bedelleri, pratisyen ve asistan için 2 bin 851 TL, uzman için 6 bin TL, klinik şef yardımcısı için 6 bin 806 TL. Bu rakamlar Bakanlığın önerdiği rakamlar. Bugün itibariyle gerçek rakamlar ortalama olarak, asistan için 2 bin 201 TL, uzman için 3 bin 682 TL, kilinik şef ve yardımcısı için 4 bin 523 TL'dir. Bu, üç aşağı beş yukarı olabilir. Ama söylendiği gibi 10 bin 800 değildir, 12 bin TL'lik rakamlar değildir.''
Bilaloğlu, 10-12 bin TL'lik rakamlara ulaşmanın teorik olarak mümkün olduğunu söyleyen Bilaloğlu, şöyle devam etti:
''26 yıllık uzman bir hekim için hesapladık. Bin 636 TL maaş, 2 bin 70 TL de döner sermaye payı alan bir uzman, eğer bir ayda 643 saat çalışırsa, 22 iş gününün hepsinde 20,5 saat, 8 günlük hafta tatilinin her gününde 24 saat çalışırsa, uyumadan dinlenmeden, ailesiyle bir süreci paylaşmadan 7 bin 107 TL'lik rakama ulaşılması mümkündür. Bu koşullarda nasıl bir nitelikli sağlık hizmeti sunar, bu hizmeti alanlar nasıl 'hizmet alıyoruz' diye bir pozisyonda olurlar? Bunlar, Bakanlığın tartışmaya gerek duymadığı başlıklardır.''
Sağlık Bakanlığının ''en az çarpıtmayla verdiği rakamların emekli maaşları olduğunu'' savunan Bilaloğlu, ''Yasa çıktıktan sonra pratisyen hekim, 1 yıl sonra emekli olursa, maaşı 20 TL, uzman hekimin maaşı da 36,11 TL, klinik şefinin ise 44.19 TL artacaktır. Durum budur'' dedi.
-SORULAR-
Toplantının ardından soruları da yanıtlayan Tanık, bir soru üzerine yasa tasarısıyla ilgili şu görüşlerini dile getirdi:
''Yapılan hesapla günde bir hekimin sadece 3,5 saat uyuyabilmeye vakti kalıyor. Hani siz 10 saat araba kullanan bir otobüs şoförünün kullandığı bir otobüsle yolculuk yapmak ister misiniz? Pilotlar için belli limitler vardır. Yorgun bir pilotun kullandığı uçağa binmek ister misiniz? Yorgun bir beyin cerrahının 1 haftadır nöbet tutan bir beyin cerrahının 7. çalışma gününde beyin kanaması ile gelen bir yakınınızı o hekimin ameliyat etmesini ister misiniz? Performansla zorlanan şey aslında halkın sağlık hakkıdır. Bu sadece hekimin meselesi değildir. Aslında nitelikli sağlık hizmetinin hakkını savunan halkın da 'hayır ben yorgun hekimden hizmet almak istemiyorum, dikkati dağılmış bir hekimin çocuğuma bakmasını istemiyorum' diye itiraz etmesi gereken bir durumdur.''
Münevver Karabulut cinayeti ve Adli Tıp'a ilişkin bir soru üzerine de Bilaloğlu, bu konuda bir değerlendirme yapmadıklarını ancak taleplerinin kurumda çalışan hekimleri sıkıntıya sokmayacak, onları suçlu pozisyonuna düşürmeyecek biçimde yapısal dönüşümlü bir sorumluluğun yerine getirilmesi yönünde olduğunu söyledi.