Sivil Örgütlerin raporu: Ceylan'ı mayın değil havan ya da benzeri silah öldürdü

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 04 Ekim 2009 10:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşlarının hazırladığı rapora göre, karakoldan atılan havan mermisiyle parçalandığı iddia edilen Ceylan'ın öldüğü yere ilk olarak, kamerayla çekim yapması için köyimamı gönderilmiş

İnsan Hakları Derneği (İHD), Diyarbakır Barosu, Mazlum Der ve Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Şenlik köyü Paşaçiya mezrasında inceleme yaparak, karakoldan atılan havan mermisiyle öldüğü iddia edilen 12 yaşındaki Ceylan Önkol olayına ilişkin ortak bir rapor hazırladı. Savcı ve güvenlik güçlerinin, güvenlik gerekçesiyle gitmediği olay yerine köy imamının gönderilip görüntü çekmesinin istendiği belirtilen raporda, Lice Cumhuriyet Savcılığı ve güvenlik güçlerinin ihmalinin olduğu öne sürüldü. Rapordaki tespitler şöyle:

Hizmetli otopside

- Olay yeri, Lice Abalı Jandarma Karakolu'na 15 kilometre mesafede. Kuzey istikametinde Yayla Jandarma Karakolu bulunuyor. Doğusunda Tapantepe Taburu, kuşbakışı 3-4 kilometre mesafede. Olay yeri Tapantepe Taburu'nu cepheden gören bir mevkide. Maktulün evine 200-250 metre mesafede.

- Maktulün vücudundan kopan parçalarının 150 metrekarelik alana yayıldığı görülmüştür. Etrafa yayılmış metal parçaları ve maktule ait giysi parçaları yanmış ve pamuk hale gelmiş.

- Maktulün elinde ağaç dallarını kesmekte kullanılan orak şeklinde keskin bir alet bulunduğu tespit edilmiştir. Bu alet de bükülmüş.

- Maktulün cesedi 6 saat olay yerinde kalmış. Bu sürede herhangi bir yetkili olay yerine gelmemiş.

- Savcı ve güvenlik güçleri, güvenlik gerekçesiyle olay yerine gitmezken, Abalı Köyü imamı, kamerayla görüntü çekmesi için olay yerine gönderilmiş.

- Savcılığın olay yerinde yapması gereken otopsiyi Abalı Jandarma Karakolu'nun nizamiyesinde bir doktor, hastane temizlik görevlisi ve adliyede hizmetli olarak çalışan bir şahıs yapmış.

- Savcı olaydan üç gün sonra olay yerinde incelemede bulunmuş.

- Köylüler, havada bir ses duymuş ve hemen sonra bir patlama olmuş.

?Savcı kandırdı'

Raporda ağabey Rıfat Önkol'un, ?Muhtar aradı; asker, savcı gelsin istedik. Savcı, gelemeyeceğini, can güvenliğinin olmadığını belirtti. Askerler de gelmedi. Savcı, imama fotoğraf çekmesini söylemiş? sözleri de yer aldı. Ceylan'ın akrabası, köy muhtarı Abdulsamet Gencioğlu da ?O gün Diyarbakır Milletvekili Kutbettin Arzu'yu aradık, Arzu da valiyi aramış. Savcı ?Olay yerindeyim' diyerek, valiyi, milletvekillerini ve kaymakamı kandırmış. TRT, ?mayına bastı' diye haber yapmış. O zaman neden elleri, ayakları sağlam?? diye konuştu.

MİLLİYET

Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Şenlik köyünde meydana gelen ve koyunlarını otlatan 12 yaşındaki ilköğretim öğrencisi Ceylan Önkol'un öldüğü patlama gizemini koruyor. Küçük Ceylan'ın ailesi kızlarının, köydeki jandarma karakolundan atılan havan topuyla öldüğünü iddia ediyor.

Ancak Genelkurmay, olayın olduğu bölgede havan atışı yapılmadığını bildirdi. Açıklamaya tepki gösteren Önkol ailesi, küçük Ceylan'ın iç organlarını parçalayan ve et parçalarının 150 metrekarelik alana yayılmasına neyin sebep olduğunun açıklığa kavuşturulmasını istiyor. Bu konudaki otopsi raporu beklenirken, sivil toplum kuruluşlarının hazırladığı raporda çarpıcı tespitler yer aldı. İnsan Hakları Derneği (İHD), Mazlum-Der, Diyarbakır Barosu ve Tabip Odası'ndan bir heyet olay yerine giderek incelemelerde bulundu. Hazırlanan raporda mayın iddialarına ilişkin bir bulguya rastlanmadığı belirtiliyor. Kanaat ve sonuç bölümünde Ceylan'ın ölümünde Lice Cumhuriyet Savcılığı'nın ve güvenlik güçlerinin ihmalinin olduğu vurgulanıyor: "28 Eylül 2009 tarihinde meydana gelen bu olayda Lice Cumhuriyet Savcılığı'nın ve güvenlik güçlerinin ihmalinin olduğunu düşünüyoruz. Ulusal ve uluslararası hukuk ilkelerine göre bu olayın açığa çıkarılması ile ilgili olarak gerekli hassasiyet ve duyarlılık gösterilmemiştir."

Rapor hakkında bilgi veren İHD Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, TBMM Araştırma Komisyonu'nun derhal olay yerinde inceleme yapması gerektiğini söyledi. Patlamanın olduğu yerde herhangi bir çukurun oluşmadığını, koyunların telef olmadığını anlatan Erbey, "Bu durum Ceylan'ı başka bir şeyin parçaladığını gösteriyor. Havan ya da başka bir silah, bunun ortaya çıkartılarak, kamuoyunun aydınlatılması gerekiyor." şeklinde konuştu.

İşte raporda yer alan karanlık noktalar

Köylülerin görgü ve bilgisine göre havada bir ses duyulduğu ve sesten hemen sonra bir patlamanın yaşandığı beyan edilmiştir. Maktulün vücuduna isabet eden silahın cinsi nedir?

Olay yerine aynı gün neden gidilmemiştir, güvenlik gerekçesi nedeniyle gidilmemişse, cumhuriyet savcısı ve güvenlik güçleri neden köy imamından olay yerinde fotoğraf ve görüntü çekmesini talep etmiştir?

Cumhuriyet savcısı ve güvenlik güçlerinin olay yerine gitmeyerek, köy imamını gönderip kamera ile çekim yapmasını istemesi hukuka ne derece uygundur?

Savcının 3 gün sonra aldığı numuneler olayı teferruatlı bir şekilde aydınlatacak mıdır?

Olay yerinde yapılması gereken otopsi güvenlik gerekçesiyle yapılmamıştır. Böylesi bir olayda güvenlik gerekçesi nedir ve ne kadar hukuka uygundur?

Olay yerinde yapılmayan otopsinin herhangi bir sağlık kuruluşunda yapılması imkânı varken neden karakol nizamiyesinde yapılma ihtiyacı duyulmuştur?

Meclis olaya el koymalı

Genelkurmay'ın Ceylan'ın ölümüyle ilgili açıklaması acılı aileyi tatmin etmedi. Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak'ın "Olayla ilgili yapılan ilk incelemelerde, olay sırasında bölgede havan atışının yapılmadığı tespit edilmiştir." yönündeki sözlerine tepki gösteren Ceylan'ın ağabeyi Rıfat Önkol, havan topu iddiasında ısrarlı. Rıfat Önkol, "Kadeşimin, katilini Meclis bulsun. Meclis buraya heyet göndersin." çağrısında bulundu. Kardeşinin mayına bastığı iddialarının doğru olmadığını belirten Önkol, çünkü ellerinde ve ayaklarında bir çizik bile olmadığını belirtti. Kız kardeşinin parçalarını ağaç dallarından topladıklarını vurgulayan Önkol, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu hangi vicdan yapar? O PKK'lı değildi. 7 yaşından beri namazını kılıyordu. Ona kim nasıl kıyar? Evimizin yanında da mı duramayacağız? Hepimiz kardeşiz. Biz bunu böyle biliyor, böyle görüyoruz. Peki, niye devletimiz bunu böyle görmüyor? Niye Ceylan'ımızı kimin vurduğu kimsenin umurunda değil. Niye bizim Ceylan'ımızın katillerinin bulunması için kimse yerinden kımıldamıyor? Ceylan'ın yerine bir albayın, bir zenginin kızı öldürülseydi devletimiz yine böyle suskun kalacak mıydı?"

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber