Erdoğan: Şehitler gelsin de biraz daha bağıralım diyenler var

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 14 Kasım 2009 08:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TBMM'deki açılım görüşmesi, 'derin uçuruma' yol açtı. Başbakan Erdoğan, sakin başladığı konuşması muhalefet tarafından sık sık kesilince sinirlendi. 'Bunlar tabii karşı. Şehitler gelsin de biraz daha bağıralım diyenler var' deyince ortalık karıştı, CHP topluca Genel Kurul'u terk etti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik açılım konusunda partisinin görüşlerini açıklarken, 'Şiddet üzerinden, şehit cenazeleri üzerinden siyaset yaptığını zannedenler var. Bunlar tabii ki bu sürece karşı çıkıyor. Hatta 'Şehitler gelsin de biraz daha fazla bağıralım' diye bekleyenler var' dedi. Erdoğan'ın bu sözü üzerine, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve CHP'li milletvekilleri Genel Kurul salonunu terk etti.

Erdoğan, sürece, içeriğini bilmediği için karşı çıkanlar bulunduğunu belirterek, 'Onları bilgilendirmek boynumuzun borcudur. Edirne'den Ardahan'a kadar karış karış, mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev dolaşıp bunu anlatacağız' dedi. 'Açılım sonunda rant kapıları kapanacak olan istismarcılar var' diyen Başbakan Erdoğan, 'Şiddet üzerinden, şehit cenazeleri üzerinden siyaset yaptığını zannedenler var. Bunlar tabii ki bu sürece karşı çıkıyor. Hatta 'şehitler gelsin de biraz daha fazla bağıralım' diye bekleyenler var' diye konuştu. Muhalefet milletvekillerin laf atmasına Erdoğan, '(Yok) diyorsanız niye bağırıyorsunuz? Siz yapmıyorsanız niye alınıyorsunuz? Alınmayın rahat olun. Niye rahatsız oluyorsunuz?' karşılığını verdi. Bu sözler üzerine CHP'liler Genel Kurul'u terk etti.

CHP GRUBUNA GÜLE GÜLE

Erdoğan, 'CHP grubuna 'güle güle' diyorum. Siz olmadan (laf atılmadığı için) daha rahat konuşurum. Bunların düşünceye tahammülü yok, bunların meseleleri konuşmaya tahammülü yok. Bunlar izleyici tribününü provoke edenleri buraya getirenlerdir. Anlayış bu...' diye konuştu.

Başbakan şunları söyledi:

BU MECLİS UNSURLARI BİRLEŞTİRİR: Bu Meclis, Kurtuluş Savaşımızı sevk ve idare eden Meclis'tir. Bu Meclis, açıldığı 23 Nisan 1920'de, bu ülkenin bütün renklerini, bütün çiçeklerini, bütün kokularını, bu ülkenin topyekun sesini, nefesini bünyesinde toplamış, bu ülkeyi teşkil eden, Cumhuriyeti kuran bütün unsurları çatısı altında birleştirmiş bir Meclistir.

DERSİM'DEN DİYAB AĞA: 1920'de ilk Meclis'te Ankara Mebusu Mustafa Kemal, Afyonkarahisar'dan Ömer Lütfi Ergoşa, Ardahan'dan Filibeli Hilmi, Balıkesir'den Abdulgafur Efendi, Bilecik'ten Mostarlı Boşnak Ahmet Lakşe, Bitlis'ten Derviş Sepunç, Burdur'dan Mehmet Akif, Çankırı'dan Müştak Torbo, Diyarbakır'dan Abdülhamit Hamdi, Manisa'dan Çerkes Reşit, Dersim'den Diyab Ağa var. Atatürk'ün en büyük başarılarından biri, her türlü farklılığı önce TBMM çatısı altında, ardından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı paydasında birleştirmek olmuştur.

ATATÜRK NE DEDİ: İlk Meclisin açılışında Gazi'nin dile getirdiği, 'Efendiler... Burada maksut olan ve Meclis-i Alinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir, yalnız Çerkez değildir, yalnız Kürt değildir. Fakat hepsinden mürekkep anasır-ı İslamiyedir, samimi bir mecmuadır...' ifadeleri her an hatırda bulundurulmalıdır.

MESELENİN ÇÖZÜM YERİ BURASI: Türkiye'nin her meselesinin çözüm yeri bu Meclistir. Bu Meclis, 89 yıl öncesinin gerisine düşemez. En önemlisi de demokrasi üzerine inşa ettiği temellerinden ve ilkelerinden taviz veremez. Bu amaçla genel görüşme yapılmasını istedik. Bundan daha doğal ne olabilir.

MUHALEFET OLMAZSA OLMAZ: İktidar kadar muhalefet de demokrasinin olmazsa olmaz unsurudur. İktidarla her konuda mutabık olmasını bekleyemeyiz, bu, demokrasinin de doğasına aykırıdır. Ancak yapıcı bir öneri getirmek yerine, temelden her meselenin karşısında durmak millet istifadesine de değildir. Demokrasinin en temel şartı müzakeredir, uzlaşı aramaktır. Farklı polemiklerle konuyu saptırmaya çalışmak bir muhalefet tarzı olamaz. Milletin Meclisi'ndeki üslup, elbette çocuklara, tüm bir millete örnek teşkil edecek bir üslup olmalı.

YURTTA SULHU TESİS EDEMEZSEK: Atatürk, kin gütmemiş, husumet beslememiştir. Soruyorum; yurtta sulhu tesis edemeyenler cihanda sulhu tesis edebilir mi? Bunun başarılması lazım. Problemleri kin, nefret ve intikam duygusuyla mülahaza edenler, Cumhuriyet'in kuruluş ruhuna ve kurucusuna haksızlık ederler. Biz, 'Türkiye'nin üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili' diyen bir anlayışla değil, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' anlayışıyla hareket ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim 1923'te ne kadar büyük düşündüyse, bugün de o kadar büyük düşünmek durumundadır.

SİZİ KİMSE MUHUATAP KABUL ETMEZ

ERDOĞAN, açılım sürecini niye başlattıklarını açıklarken şöyle dedi: 'Demokrasiyi her alanda hakim kılmak için başlattık. Yani bu olayı sadece terör sorunu, Kürt sorunu olarak algılamak veya anlatmak yanlıştır. Azınlıkların da sorunları var, inanç gruplarının da.' Bu sözlerine muhalefetin söz atması üzerine Erdoğan, 'Bu sorunlar bana geliyor çünkü kimse sizi zaten muhatap olarak kabul etmez. Sizin ilafta yeriniz yok. Lütfen anlayın ki anlatabilesiniz. Dinlemesini öğrenin. Dinlemediğiniz sürece de hiçbir şey anlatamazsınız' dedi.

BAŞBAKAN UTANMIYOR

CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın muhalefete yönelik söylediği 'Şehit cenazelerinin gelmesini istiyorlar' sözlerine 'Hiç kimsenin konduramayacağı bir ithamı utanmadan bir Başbakan yapıyor' diye tepki gösterdi. Baykal, Erdoğan'ın sözlerini protesto ederek milletvekilleriyle birlikte Genel Kurul salonundan çıkmasının ardından kuliste gazetecilerin sorularını yanıtlarken, üzüntü verici bir olay olduğunu, ülkeyi tahrip ve tahrik ettiklerini kaydetti.

GİTTİKÇE DAĞITIYOR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Erdoğan'ın Genel Kurul'daki konuşmasını 'Başbakan çok utanç duyulacak bir konuşma yaptı' sözleriyle değerlendirdi. Bahçeli Meclis kulisinde gazetecilerin sorusu üzerine 'Başbakan, gittikçe kendisini dağıtıyor. Toparlanmasını tavsiye ediyorum' dedi. Erdoğan'ın konuşmasının çok yanlış bir konuşma olduğunu, AKP'lilerin de bu konuşmayı onaylamadığını düşündüğünü ifade eden Bahçeli, Erdoğan'ın 'Şehit cenazelerinin gelmesini istiyorlar' sözleri sırasında, oturduğu yerden ne söylediğinin sorulması üzerine 'Sadece 'ayıp oluyor' diye el işareti yaptım' dedi. Bahçeli Genel Kurul salonunu terk etmeyi düşünüp düşünmediği sorusuna da 'MHP'de terk kavramının olmadığı' karşılığını verdi. Bahçeli, demokratik açılımın ne olduğunu anlayabilmek için bir kez daha toplantı yapılması gerektiğine işaret etti.

A. Rezzak ORAL - Ebru TOKTAR ÇEKİÇ - Volkan YANARDAĞ - Ali Ekber ERTÜRK / ANKARA

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber