Bakan Çelik: 'Teftiş Sistemini' jurnale kapatmak zorundayız

Haber Giriş : 01 Şubat 2005 15:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, müfettişlerin, eğitim alanında mevzuattaki değişiklikler, yeni uygulamalar ve gelişmeler konusunda bilgilendirilmesi amacıyla Beşevler'deki Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'nde düzenlenen seminerin açılışına katıldı. Açılışta konuşan Bakan Çelik, ?Teftiş sistemini jurnale kapatmak zorundayız? dedi.

Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, müfettişlerin, eğitim alanında mevzuattaki değişiklikler, yeni uygulamalar ve gelişmeler konusunda bilgilendirilmesi amacıyla Beşevler'deki Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'nde düzenlenen seminerin açılışına katıldı. Seminerin açılışında konuşan Bakan Çelik, Teftiş Kurulu'nu değişen koşullar doğrultusunda artık sadece teftiş değil, ?performans denetimi yapan, öğretmenlere ve okullara rehberlik eden bir müessese? olarak gördüklerini belirtti.

?Değişim ve gelişime kapalı olanlar sadece ölüler ve delilerdir? diyen Bakan Çelik, ülkenin gerçek anlamda çağdaş düzeye çıkarılmak isteniyorsa bunun mutlaka yapılması gerektiğini söyledi.

İlköğretim ve ortaöğretim müfredatının baştan sona yenilendiğini, öğretim yönteminin ve öğrenciye yaklaşımın değiştiğini kaydeden Bakan Çelik, artık bilişim teknolojisinin eğitim sisteminin olmazsa olmazı haline geldiğini ifade etti.

Müfettişlerin de bu değişime ayak uydurmak zorunda olduklarını vurgulayan Bakan Çelik, ?Artık ellerinizde çantalarla okula gitmek yerine, dizüstü bilgisayarlarla gidin? dedi.

?Karar Destek Sistemi? çalışmasının bitirilmek üzere olduğunu belirten Bakan Çelik müfettişlere, ?Bu sistemde size yol gösterecek, size ufuk açacak çok önemli konular göreceksiniz. Buna mutlaka adapte olmanız gerekiyor. Çünkü siz öğretmenlerin rehberi konumundasınız. Sizler öğretmenlerimizin, okullarımızın deniz feneri olmak durumundasınız. Onlara rehberlik edebilmek için yeni konsepti çok iyi algılamış olmanız gerekir? diye seslendi.

Müfettişlerden ?jurnale asla prim vermemelerini? isteyen Bakan Çelik, daha önce bu konuda birim amirlerine talimat verdiğini söyledi. Bakan Çelik, şunları kaydetti: ?İmzasız gelen mektupları ne kadar ciddi iddialar içerirse içersin kesinlikle ciddiye almayın. Niçin, çünkü eğer buna prim verilirse insanların birbirlerini gammazlaması teşvik edilmiş olur. Bir jurnal sistemi çalışır. Herkes diğerini karalamak, herkes diğerinin omzuna basıp bir yerlere gelmek için gayret sarf eder. Bu da kamu ahlakını bozar. Altında imza olsa bile gerçek olup olmadığını tespit etmeden adım atmayın. Eğer bir kişi bir yanlışı ihbar edecekse bunu yapacak medeni cesareti göstermelidir. Teftiş sistemini jurnale kapatmak zorundayız.?

Medeniyetin sadece bilgisayarla, teknolojiyle oluşmayacağını, insanların birbirlerine olduğu kadar çevreye ve diğer canlılara da saygı göstermesi gerektiğini anlatan Bakan Çelik, şöyle konuştu: ?Bir televizyonda dün bir olay gördüm. Aç kalmış bir kurdun ağzını gemlemişler, ayaklarını bağlamışlar üstüne köpekleri salıyorlar. Bu manzarayı görünce eğitim sisteminden sorumlu biri olarak ?eyvah' dedim. Bizim işimiz çok zor. Eğer bir mahallede 20 çocuk bir kediyi taşlıyorsa bunun sorumluluğunu biz hissetmeliyiz.?

Vakıfbank ile işbirliği yaparak, öğretmenlere uygun fiyatla dizüstü bilgisayar verilmesi konusunda bir süredir çalışma yürütüldüğünü anımsatan Bakan Çelik, bununla ilgili ihalenin tamamlandığını bildirdi. Bu konudaki açıklamayı Vakıfbank'ın yapacağını söyleyen Bakan Çelik, şunları kaydetti: ?Piyasa şartlarının neredeyse yarısına bir fiyatla, isteyen öğretmenlerimize dizüstü bilgisayar temin edebileceğiz. Eğer maddi imkanları elvermiyorsa Vakıfbank kendilerine 36 aya kadar vadeli kredi verebilecek. KDV yüzde 1 olarak uygulanacak. Biz bunu sadece bakanlıktaki öğretmenlerimizle sınırlı tutmayacağız. Üniversite öğretim elemanlarımız da istemeleri halinde bu imkanlardan yararlanacaklar. Ayrıca MEB'e bağlı özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenleri de kapsayacak.?

Bill Gates'in dün Türkiye'ye geldiğini ve Başbakan ile de görüşmelerde bulunduğunu anımsatan Bakan Çelik, şöyle konuştu: ?MEB ile Microsoft'un yaptığı işbirliği ve bu işbirliğinin kapsamı, büyüklüğü Bill Gates'i Türkiye'ye celbetmiştir. Kamuoyunda zaman zaman ?Milli Eğitim Bakanlığı Microsoft'ta teslim oldu, Microsoft tekel oluşturdu' şeklinde söylentiler var, bazı gazetelerde yazılar var. Microsoft'un MEB'in 500 milyon dolarlık ihalelerine göz diktiği şeklinde haberler var. Öncelikle şunu söyleyeyim, Microsoft'un bugüne kadar MEB'den aldığı bırakın 500 milyon dolarlık 10 bin dolarlık bir ihale bile söz konusu değildir. Benim döneminde bugüne kadar Microsoft'a bir kuruşluk ihale verilmemiştir. Microsoft'un MEB ile yaptığı protokolün kapsamında, Microsoft'un öğretmenlerimizi sınav ortamlarında bilişim teknolojisiyle ilgili olarak eğitmesi, bilgiye ulaşım portalını ve Karar Destek Sistemi'ni MEB için hazırlaması vardır. Ayrıca, bilgisayarların yenilenmesi için bir merkezin kurulması talebimiz olmuştur. Bunu henüz karşılamamışlardır. Yani Microsoft MEB'e, eğitim camiasına bu manada birçok hizmet vermektedir ama bizden aldığı bir kuruş para yoktur. Peki bunu niçin yapıyor, sevap olsun diye mi yapıyor diye düşünebilirsiniz. Microsoft bilgisayar tüketicisi insanların sayısının artmasını istiyor. Peki onların bu isteği bizim ihtiyacımızla örtüşüyorsa bunun neresi kötü? Sayın Başbakanımızın sürekli söylediği gibi biz kazan-kazan formülüyle hareket ederiz. Muhatabımız eğer uzun vadede kazanacaksa şüphesiz ki kazansın ama ülkeye kazandıracaksa, kamuya kazandıracaksa, eğitimimizin geleceğine kazandıracaksa biz kendilerine müteşekkir oluruz ve bu konuda da sadece Microsoft ile değil bize işbirliği teklifinde bulunan bütün diğer firmalarla da işbirliğine hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Herkes müsterih olsun, birini diğerine teslim etmek diye bir şey söz konusu değil. Kaldı ki bilgisayar esprisine aşina olan insanlar bilirler, bilgisayar kullanıp da ?Microsoft'a ben bulaşmam, Microsoft'un yanından geçmem' diyen kimse var mı içinizde? Bugün bütün dünyada böyle bir gerçek vardır. Biz yapmamız gerekenleri yapmaya devam edeceğiz.?

Teftiş Kurulu Başkanı Muzaffer Doğan da ?2005-2006 döneminde kamunun tüm kesimlerinde performans denetim ve değerlendirme sistemine geçilmesi? hedefi doğrultusunda, MEB'e bağlı okul ve kurumlarda 1 yıldır bu uygulamanın sürdüğünü anlattı.

Doğan, gelecek yıl sonuna kadar MEB merkez ve taşra teşkilatında tümüyle performans değerlendirme ve denetim sistemine geçilmiş olacağını söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber