DDK: Eski YÖK başkanları için soruşturma açılsın

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 29 Aralık 2009 15:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cumhurbaşkanlığı DDK, eski YÖK başkanları hakkında soruşturma açılmasını istedi.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu ?Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim? raporunu açıkladı. Raporda, yasa ve mevzuatta direnen tavırlarıyla bilinen eski YÖK yönetimleri adeta didik didik edildi.

HUKUKA AYKIRI UYGULAMALARLA İLGİLİ OLARAK AÇILMASI GEREKEN SORUŞTURMALAR

Çalışma kapsamında, YÖK Başkanları ve üniversitelerin üst düzey yöneticileri hakkındaki ihbar ve şikâyetler ile ilgili olarak yürütülen iş ve işlemler incelenmiştir. Söz konusu hususlara ilişkin ayrıntılı tespit ve değerlendirmeler Raporun Dördüncü Bölümünde zikredilmiştir.

Ancak, söz konusu olay ve işlemlerin gizlilik dereceli bilgiler içermesi nedeniyle ve haklarında soruşturma açılması istenilen şahısların kişilik haklarının zarar görmemesi amacıyla, bahsedilen hususlara, işbu ?Rapor Özeti?nde yer verilmesi uygun görülmemiştir.

ÖNERİLER

Yürütülen çalışmalar esnasında tespit edilen ve tedbir alınması gereken bazı durumlara aşağıda temas edilmiştir.

1- Yükseköğretim Yürütme Kurulunun Oluşturulmaması

Yükseköğretim Kurulunun organlarından birisi de Yükseköğretim Yürütme Kuruludur. Ancak, zaman zaman söz konusu asli organın teşekkül ettirilmediği tespit edilmiştir. Bu durum, 2003 yılı sonrasında ortaya çıkmış olup, bu dönemde Yükseköğretim Yürütme Kurulu hiç oluşturulmamıştır. Konu ile ilgili ayrıntılı tespit ve açıklamalar Raporun İkinci Bölümünde yer almaktadır.

Anılan Bölümde yer verilen 2547 sayılı Kanunun hükümleri ve buna ilişkin açıklamalar, Yürütme Kurulunun hiç oluşturulmamış olmasının ciddi bir hukuka aykırılık teşkil ettiğini göstermektedir. Nitekim, Yürütme Kuruluna seçilecek üyelerin belirlenmesi, Yürütme Kurulu üyelerine sürekli görev yapılması esasının getirilmesi ve Genel Kurulun görev ve yetkilerinden bazılarının YÖK Başkanlarına değil de sadece Yürütme Kuruluna devredilebileceğinin ifade edilmiş olması Yürütme Kurulunun Yükseköğretim Kurulunun asli ve sürekli organlarından biri olduğunu net bir şekilde göstermektedir.

Bu nedenle Raporun İkinci Bölümünde yer alan tespitler ve yapılan açıklamalar çerçevesinde; bundan böyle disiplin işlemlerinde Yönetmeliğe uygun olarak işlem yapılmasının sağlanmasıyla birlikte, 2547 sayılı Kanunun 6/c maddesinin amir hükümlerine rağmen, bu Kurulun hiç oluşturulmadan idare edilmesine yol açan haklı nedenlerin olup olmadığının ve Yürütme Kurulunun oluşturulmamasına ilişkin olarak başta dönemin YÖK Başkanı olmak üzere Genel Kurul üyelerinin herhangi bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir. Bu amaçla, öncelikle Yükseköğretim Denetleme Kurulunca konunun incelenmesi ve söz konusu uygulamanın haklı gerekçelere dayanmadığının tespit edilmesi hâlinde de söz konusu hususlar hakkında 2547 sayılı Kanunun 53/c maddesi uyarınca ilk soruşturmanın açılması gerektiği düşünülmektedir.

2- Karar Defterlerinin İmzalanması İle İlgili Yöntemlerin Değiştirilmesi

YÖK Başkanları ile ilgili olarak YÖK Genel Kurulu tarafından yapılan iş ve işlemlerin incelenmesi esnasında, Genel Kurul Kararlarının alınması ve Defterlere kaydedilmesi ile ilgili uygulamalar dikkati çekmiştir.

Mevcut uygulamada hem Yüksek Disiplin Kurulu Karar Defterlerinde hem de Genel Kurul Kararlarında; birden fazla sayfa hâlindeki kararların her sayfası üyeler tarafından imzalanmamaktadır. Söz konusu Kararların sadece son sayfalarının üyeler tarafından imzalanması ile yetinilmektedir. Alınan Kararlarda ise birden fazla kararın aynı belgede yer aldığı ve belgelerin birden fazla sayfadan oluştuğu görülmüştür. Bu itibarla, son sayfanın imzalanmasıyla yetinilmesi şeklinde uygulanan mevcut yöntemin, söz konusu Karar ve Defterlerin üzerinde sonradan kolayca değişiklik yapılabilecek bir zemini hazırladığının ifade edilmesi gerekmektedir.

Bu nedenle, hem Genel Kurul kararlarının hem de Yüksek Disiplin Kurulu kararlarının tüm sayfalarının imzalanarak işlem yapılmasının daha uygun olacağı düşünülmektedir.

Özetle, yürütülen çalışmaların ortaya koyduğu nihai tespit, ?yükseköğretim alanında önemli ve ciddi bir denetim açığının/boşluğunun varlığının? belirlenmiş olmasıdır. Söz konusu denetim açığının oluşmasında, mevzuat alt yapısında belirlenen belirsizlikler/eksiklikler ile örgütsel yapılardaki yetersizliklerin/verimsizliklerin yanı sıra Yükseköğretim Kuruluna hakim olan yönetim anlayışlarının da önemli bir etkisinin olduğu anlaşılmıştır.

Bu husus, özellikle yükseköğretim kurum ve üst kuruluşlarının yöneticilerinin hesap verilebilirlik ile ilgili algılamalarının değişmesine neden olmuş ve böylece yükseköğretim alanı yolsuzluk ve usulsüzlüğün önlenememesine/artmasına elverişli bir ?çevre? hâline gelmiştir. Bu nedenle, oluşan ?denetim açığı?, kendi kendisini besleyen ve bu açığı kronikleştiren bir yapıya dönüşmüş görünmektedir.

Yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde, hem mevzuat değişikliği gerektiren hususların değerlendirilmesi hem de Maliye Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunca yapılması gereken teftiş, inceleme, soruşturma ve diğer idari işlemlerin yapılmasının temini maksadıyla 14.12.2009 tarih ve 2009/8 sayılı Denetleme Raporun 2443 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca Başbakanlığa gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber