Danıştay'a ihtarname çeken avukatın savunması istendi

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 22 Şubat 2010 14:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) katsayıyla ilgili kararını iptal eden Danıştay'ın başkan ve üyelerine ihtarname çeken avukattan, İstanbul Barosu savunma istedi. Danıştay üyelerinin yanlış yaptığına dair çektiğim ihtarnamenin yasal olduğunu belirten Kılıç, noterlerin ihtarname çekmeye cesaret edemediklerini de söyledi.

Çektiği ihtarnamenin ardından Danıştay tarafından İstanbul Barosu'na şikayet edilen ve İstanbul Barosu tarafından da savunması istenen avukat Mücteba Kılıç, bugün İstanbul Barosu'na geldi. Avukat Kılıç'a Genç Siviller girişiminin üyeleri de destek verdi. Baroya çıkan Kılıç, yazılı savunmasını yetkililere teslim etti. Baro çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kılıç, YÖK'ün katsayı kararını kaldırmasına karşılık İstanbul Barosu'nun dava açıp bu kararın iptalini istediğini hatırlattı. "28 Şubat süreciyle insanlara ayrımcılık yapılan katsayı uygulamasını kaldırılmasıyla ilgili kararın İstanbul Barosu tarafından iptalinin istenmesi beni şahsen rencide etti." Diyen Kılıç, " Müvekkilim daha rahatsız olduğu için benim dava açmamı istedi. Ben bu bir süreçtir. Dava açılmaz ama hakimlerin yaptıkları görevle ilgili işlerde sorumlulukları vardır. O nedenle ihtarname çekebileceğimi söyledim." Diye konuştu.

Ankara'da Genç Siviller olarak Danıştay önünde "Çocuklara Dokunma" diye bir eylem yaptıklarını ve akabinde de noterden ihtarname çekmek istediğini belirten Kılıç, " Ama noter buna cesaret edemedi. Biz üstümüze ihtar çekemeyiz dedi. Ben 'Danıştay sizin üstünüz değil siz sadece bir aracısınız ' dedim. Ceza İşleri Genel Müdürü'ne telefonla sordular. Bu müdürlük de 'üstümüze asla ihtarname çekemeyiz' cevabını verdi. Posta yoluyla ihtarnameyi yollamak zorunda kaldık." dedi.

Kendilerinin ihtarnamede Danıştay 8. Dairesinin vermiş olduğu kararın Anayasa'nın eşitlik ilkesine, evrensel hukuk ilkelerine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ayrımcılıkla ilgili 12. Maddesi'ne açıkça aykırı olduğunu belirttiklerini vurgulayan Kılıç, "Bu Anayasal bir suçtur. Bu kararın kaldırılmasıyla ilgili YÖK'ün itirazına karşı Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu olarak siz karar vereceksiniz. Bu kararı kaldırmazsanız müvekkilim adına Yüce Divan'da yargılanmanız için gerekli müracaatları yapacağım dedim. Danıştay Başkanı Mustafa Birden ihtarnameden çok rahatsız olmuş. 'Avukat yargılamayı etkilemeye çalışmaktadır. Hatta daha ağır bir suç vehmederek, Danıştay mensuplarını uyarmıştır' diyerek. Avukatlık Kanunu'ndaki avukatlık sınırlarını aştığımı beyanla baroya şikayet etmiştir. " diye konuştu.

Baronun soruşturma açmasının kendisini çok şaşırttığını belirten avukat Kılıç, "Ben savunmam da Ergenekon sanıklarından birinin açıklamasını hatırlattım. O avukat 'En iyi Kürt ölü Kürt'tür' Dedi. Bunu baro ifade özgürlüğü saydı ve Avukata hiçbir işlem yapmadı. O avukatın dediği savunma kutsal ise benim hakkımda nasıl soruşturma açıyorsunuz dedim." şeklinde konuştu.

Katsayı kararının ülkenin geleceğini tıkadığını ve ortaya çıkan raporla Genelkurmay'ın taraf bu konuda taraf olduğunu gördüklerini ifade eden Kılıç, yüksek yargıçların darbelerde hep sessiz kaldıklarını savundu. Kılıç, 28 Şubat döneminin ürünü olan bu düzenlemelerin bir hukuk kurumu tarafından vesayet altına alınmak istenmesini de üzüntüyle karşıladığını söyledi.

Katsayı kararının insan haklarıyla kesinlikle izah edilemeyeceğine de dikkat çeken Kılıç, "Danıştay üyelerinin yanlış yaptığına dair çektiğim ihtarnamenin de haklı ve yasal olduğunu düşünüyorum." dedi.

Kılıç hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı yönünde duyumlar aldığını dile getirerek, İstanbul Barosu'nda hakkında taraf olan üyelerin dosyadan çekilmelerini istedi. Kendisiyle ilgili dosyada en üst mertebenin Danıştay olduğunu da hatırlatan Kılıç, "Benim cezalandırmamı isteyenlerden ben hak talep etmek zorunda kalacağım." dedi.

Kılıç, "HSYK 4 savcıyı görevden el çektirdi. Acaba baro da özgürlükleri savunan avukatları mı uzaklaştırmak istiyor? " şeklindeki soruya da "Bu bir gözdağı verme olabilir. 'Siz işinize bakın. Biz askeri vesayetin devamını talep ediyoruz.' demek istiyorlar. Bu bir yıldırma politikası. Arkadaşlarım bunu Dreyfuss davasına çevirmeyi düşünüyorlar. Bunun peşini bırakmayacağız." cevabını verdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber