Mahkeme farkı

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 23 Nisan 2010 10:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Danıştay'da gözler karanlık 14 mesajda

Danıştay binasındaki güvenlik kameralarının saldırıdan bir gün önce çalıştığını ve kayıtların silindiğini ortaya koyan TÜBİTAK raporundan sonra, sıra Alparslan Arslan'nın keşif yaptığı gün gönderdiği 14 'karanlık' mesajda. Ergenekon savcılarının talebi üzerine davaya bakan mahkeme, Türkiye İletişim Başkanlığı'ndan Arslan'ın olaydan bir gün öce 14 telefon mesajının kime gönderdiğini sordu.

ÖNDER DELİGÖZ / İSTANBUL

Türkiye tarihinin en karanlık eylemlerinden biri olan kanlı Danıştay saldırısının karanlık noktaları Ergenekon davasıyla birleştirildikten sonra aydınlanmaya başladı. Önceki gün mahkemede açıklanan TÜBİTAK raporu, daha önce bozuk olduğu açıklanan Danıştay binasının güvenlik kameralarına ait görüntülerin bulunduğu harddiskin çalıştığını, tetikçi Alparslan Arslan'ın 16 Mayıs 2006'da Danıştay'da keşif yaptığı güne ait kamera kayıtlarının aynı gün saat 19: 47 ile 19: 50 arasında silindiğini ortaya koydu. Saldırıda tetikçi Aslan'a yardım eden kirli ellerin deşifre olmaması için keşif gününe ilişkin görüntülerin karartıldığı kanıtlanırken, sırada Aslan'ın saldırı öncesi çektiği cep telefonu mesajları var.

KİMLE MESAJLAŞTI

Ergenekon savcılarının talebi üzerine Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Türkiye İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) Alparslan Arslan'ın Danıştay binasının etrafında keşif yaparken, 14 karanlık mesajı kime gönderildiğinin tespit edilmesini istedi. Bu arada 16 Mayıs 2006 tarihinde, Danıştay binasının önüne gelen Alparslan Arslan'ın, kimliği bilinmeyen bir kişiye 'Tarkan işinize yarar mı?', 'Bekliyorum..', 'Bir eksiğin var mı?', 'İçeride mi dışarıda mı?', 'Bilmiyorum yolcuyu görmeli miydim?' şeklinde mesaj gönderdiği ortaya çıkmıştı. Ergenekon savcıları, bu mesajların gönderildiği kişi ya da kişilerin belirlenmesi için mahkeme aracılığı ile TİB'den rapor hazırlanmasını istedi.

OYAK SORGULANMADI

Anakara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, saldırının gerekçesini 'türban'a bağlayıp dosyayı kapatırken, olayı aydınlatacak birçok noktanın üzerine gitmedi. Tetikçi Alpaslan Aslan'ın saldırıdan önce Danıştay binasına gelerek keşif yaptığı, hatta 2. Daire Üyesi Mustafa Birden'in odasının kapısını zorladığı belirlendi. Danıştay kameralarının kayıt cihazının saldırıdan bir gün önce sökülmesi nedeniyle çalışmadığı açıklandı. Bu süreçte Danıştay binasının güvenliğinden sorumlu OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri şirketi yetkililerinin olayda ihmal veya kasıtları bulunup bulunmadığı ne savcılık ne de mahkeme tarafından araştırıldı. 4 yıl sonra OYAK Güvenlik'in bozuk dediği harddiskin çalıştığı, saldırıdan bir gün önce çekilen görüntülerin aynı gün akşam silindiğini TÜBİTAK raporu ortaya koydu.

BAĞLANTIYI YARGITAY GÖRDÜ

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Şubat 2008'de Alparslan Arslan'ı iki kez müebbet hapis cezasına çarptırdı. Diğer sanıklar Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağıroğlu da müebbet hapis cezası aldı. 28 Nisan'da mahkemenin gerekçeli kararı yayınlamdı. Buna göre saldırı 'türban' sebebiyle gerçekleştirilmişti. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, saldırıyı türbana endeksleyen mahkemenin bu kararını 7 Ekim 2008'de oybirliğiyle bozdu. Gerekçe ise olayın Ergenekon'la bağlantısıydı. 2.455 sayfalık birinci Ergenekon iddianamesinde Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik bombalı saldırılar, Ergenekon örgütünün silahlı eylemleri arasında sayılıyordu. Geçtiğimiz yılın Ağustos ayında Danıştay dosyası birinci Ergenekon Davası'yla birleştirildi. Böylece İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan Danıştay davasının sil baştan ele alınması hükme bağlandı.

Mahkemede yeni itiraf

Danıştay sanığı Osman Yıldırım'ın daha önceki itirafları birleştirme sürecinde önemli rol oynadı. Ergenekon davasında yeniden ifadesi alınan Yıldırım "Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan eylemlerde işi veren Veli Küçük'tür, bombaları veren Muzaffer Tekin'dir. Ataşehir'deki toplantıda, Muzaffer Tekin, Hüseyin Görüm'ün yeğeni, Oktay Yıldırım, Fikri Karadağ, Orhan Kadı, Alparslan Arslan ve tanımadığım başka kişiler vardı. Toplantıda 5 dakika kaldım. Bombaları aldım, çıktım. 2 tane bomba aldım. Alparslan Arslan 1 tane aldı. Muzaffer Tekin verdi bombaları. Alparslan Arslan'ı kullananlar Veli Küçük'tür, Muzaffer Tekin'dir. Bunların üstü de Şener Eruygur, Hurşit Tolon ve Fikri Karadağ'dır' şeklindeki itirafını yeniledi. Yıldırım, Veli Küçük'ün, tetikçi Alparslan Arslan'la bağlantısıyle ilgili de önemli bir bilgi verdi. Yıldırım "Alparslan Arslan'ı Veli Küçük Paşa'nın ofisinin bulunduğu Beşiktaş'a bırakıyordum" dedi.

Karanlıkta kalan noktalar

Danıştay soruşturmasını yürüten savcılık ve Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yargılama sürecinde olayı aydınlatacak birçok noktayı araştırmadı. Yargılama sürecinde Tetikçi Alparslan Arslan'ın bağlantılarını ortaya çıkaracak kamera kayıtları ve telefon mesajlarının üzerine gidilmemesi dikkat çekti. İşte Danıştay saldırısında 'karanlıkta bırakıldı' şüphesine neden olan noktalar:

1- Alparslan Arslan'ın saldırıdan 1 gün önce keşif yaptığını gösteren OYAK Güvenlik'e ait Danıştay binasındaki kamera kayıtları incelenmedi. Mahkeme, OYOK Güvenlik'in 'kameraların kayıt yaptığı harddisk bozuk' yazısıyla yetindi. Ancak 4 yıl sonra TÜBİTAK kameraların kayıt yaptığını, görüntülerin silindiğini ortaya koydu.

2- Danıştay binasının yanındaki Sıhhiye Orduevi ile bir bankanın kameralarına ait görüntüler dava sürecinde inceletilmedi. Genelkurmay Başkanlığı, Ergenekon mahkemesine gönderdiği yazıda görüntülerin Ankara Emniyeti'ne gönderildiğini bildirdi. Mahkeme, Danıştay'ın çevresindeki binalara ait kamera görüntülerinin TÜBİTAK'a inceletilmesini istedi.

3- Danıştay davasına bakan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tetikçi Arslan'ın saldırıdan önceki 48 saatte gönderdiği 14 mesajın kime gönderildiğini de araştırmadı. Arslan, saldırıdan bir gün önce "Bir eksiğin var mı?", "İçeride mi dışarıda mı?", "Uygun yer mi", "Bilmiyorum yolcuyu görmeli miydim?" şeklinde gönderdiği mesajları Elif adlı kız kardeşine attığını söyledi. Ancak, kız kardeşi Elif'in ifadesi alınmadı ve telefonu inceletilmedi.

4- Savcılık ise Arslan'ın kardeşi Elif Arslan ve babası İdris Arslan'ın yaşadığı evde de hiçbir araştırma yaptırmadı.

5- Olaydan önce Arslan'ı Danıştay önünde iki kişiyle birlikte gördüğünü söyleyen tanık Aysel Sağlam, olaya karışan şüphelilerle yüzleştirilmedi. Sağlam'a kamera kayıtlarından da gördüğü kişiler teşhis ettirilmedi.

6- Danıştay davası sürerken, Ergenekon soruşturmasında, saldırısının bireysel eylem olmadığını ortaya koyan bilgiler ortaya çıktı. Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in, Alparslan Arslan'la bağlantısı tespit edildi. Danıştay sanığı Osman Yıldırım, Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün Cumhuriyet'e saldırıyı organize ettiğini itiraf etti. Bunlara rağmen mahkeme ve savcılık saldırıdaki örgütsel bağlantıyı araştırma gereği duymadı

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber