Dursun Çiçek: 3 yıldır farklı bir imza kullanıyorum

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 29 Nisan 2010 21:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" iddialarına ilişkin hazırlanan iddianamede, şüpheli Dursun Çiçek'in savcılık sorgusu sırasındaki ifadelerine de yer verildi.

İddianamede, savcılıktaki sorgusunda, 2004 yılı Ağustos ayından itibaren şu anda görev yaptığı Bilgi Destek Daire Başkanlığı bünyesinde çalıştığını belirten Çiçek'in, bu biriminin isminin 2005 yılı başına kadar Psikolojik Harekat Daire Başkanlığı olduğunu, görev yaptığı şubenin görev kapsamının 2008 yılının Ocak ayında yeniden düzenlendiğini söylediği kaydedildi.

Savcılık sorgusunda bu tarihten itibaren "1915 Olayları, Pontus Olayları, Dış Türkler, NATO ve Tatbikatlar" gibi dış konuların bu şubenin sorumluluk alanına dahil edildiğini anlatan Çiçek, bu tarihten önce görev alanının günlük cari işlemlerin yürütülmesi olduğunu, plan yapma gibi uzun vadeli bir görevlerinin olmadığını belirtti.

Günlük olaylara ilişkin farklı konularda çalışma yapan bir şube olduğunu, Cumhuriyetçi Çalışma Grubu isimli bir oluşum hakkında bilgisinin olmadığını ve bu grubun ne tür faaliyetler gerçekleştirdiğini bilmediğini ifade eden Çiçek, Mustafa Levent Göktaş'ın Harp Okulundan devre arkadaşı olduğunu, harp okulundan ayrıldıktan sonra bu kişiyle bir dönem ilişkisinin olmadığını, Genelkurmay'da çalıştığı dönemde Levent Göktaş'ın da Özel Kuvvetlerde görev yaptığını, ancak Serdar Öztürk'ü tanımadığını söyledi.

Savcılık sorgusunda şüpheli Mustafa Hüseyin Buzoğlu ile ilgili yapı lan aramada elde edilen dijital verilerin incelenmesinde "Andıç" başlıklı gizli ibareli Mart 2006 tarihli Dursun Çiçek imzalı belgeyi basından duyduğununu anlatan Çiçek, "Böyle bir belge hazırlamadığını, Andıç'ın yapı lacak bir çalışma ile ilgili komuta katından ön onay alma işlemi olduğunu, kendi görevleri arasında yapılan çalışma ile ilgili komutanların verdiği görevler kapsamında Andıç hazırlama görevinin de olduğunu, Silahlı Kuvvetlerin yönergesinde de Andıç'ın tanımının açıkça yapıldığını, belgenin ele geçirildiğinin belirtildiği Mustafa Hüseyin Buzoğlu isimli şahsı tanımadığını ve böyle bir şahsa bu mahiyette bir belge vermediğini" ifade etti.

Söz konusu belgeyle ilgili, Genelkurmay Askeri Savcılığınca yürütü len soruşturma sırasında detaylı bilgiler verdiğini, bunun haricinde açıklayacağı herhangi bir konun olmadığını kaydeden Dursun Çiçek, söz konusu belge içeriğiyle ilgili hiçbir çalışmanın tarafından yapılmadığını, söz konusu belgeyi de ilk kez basında gördüğünü, ayrıca belgenin içerik, şekil, kullanılan terimler, imza blokları ve diğer konular açısından yazışma kurallarına uymadığını bildirdi.

Savcılık sorgusunda, üzerine atfedilen imzanın kendisine ait olmadığını, ancak benzetilerek düzenlenen belgedeki bu imzanın benzerini 1980 yılında göreve başladığı tarihten yaklaşık 3 yıl öncesine kadar kullandığını belirten sanık Dursun Çiçek, ancak yaklaşık 3 yıldır farklı bir imza kullandığını, Askeri Savcılıkta verdiği ifade sırasında kullandığı imzayı yaklaşık 3 yıldır kullandığını söyledi.

Savcılıkta, 2009 yılındaki bazı belgelerde yer alan imzasının, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" başlıklı belgedeki imzayla çelişmesinin nedeni sorulan Çiçek'in kendi imzasının başkalarının eline geçip kullanıldığı hususundaki şüpheleri sebebiyle 12 Haziranda Genelkurmay Askeri Savcılığındaki imzasını biraz değiştirerek attığını, değiştirerek attığı imzanın diğer belgelerdeki imzalarıyla benzeşip benzeşmediğini ve kendi el ürünü olduğunun kriminal açıdan tespit edilebileceğini de bildiğini, ayrıca Askeri Savcılıkta attığı bu farklı imzan ın birkaç gün sonra basında yer aldığını, bu imzanın da basına nasıl sızdırıldığının araştırılıp tespit edilmesini istediğini söyledi.

Askeri Savcılıkta ifade tutanağının altına attığı formdaki imzayı Askeri Savcılığın kararını tebliğ ettiği belgede de kullandığını belirten Çiçek, bu imzayı yukarıda saydığı nedenlerle değiştirdiğini, bundan sonra da kullanmaya devam edeceğini, farklı imzasını ilk kez askeri savcılık ifade tutanağında kullandığını, o ana kadar örnekleri Savcılıkta bulunan imzayı kullandığını anlattı.

İlk ifadesinde 3 yıl önce bu imzayı kullanmaya başladığı şeklindeki sözlerini sehven kullandığını ifade eden Çiçek'in, böyle bir belgenin başka birileri tarafından kendi ismi ve imzasının kullanılarak hazırlanmasının, TSK ile siyasi iktidar arasındaki başta Terörle Mücadele olmak üzere mevcut olan uyumu bozmak ve ülkede gündemi değiştirerek kaos ortamı yaratmak amacıyla yapılmış olabileceğini bildirdi.

İddianamede, Çiçek'in savcılık sorgusu sırasında medyaya "İrticayla Mü cadele Eylem Planı" adıyla yansıyan doküman ile ilgili olarak komutanlarından bir görev almadığını, böyle bir planı hazırlamadığını, bu belgenin altına imza atmadığını ifade ederek, irtica konusunun hiçbir zaman kendisinin müdürlüğünü yaptığı şubenin bir konusu olmadığını söylediği kaydedildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber