İstanbul'da, kayırmacı yönetici atamasına 2 örnek
MEB'de sonuna kadar kayırma dönemi
2002 yılından bugüne kadar yaşanan kayırmacı yönetici atamalarında her seferinde yargı duvarına çarpan bakanlık inadını bırakmamış ve 2009 yılında 998 okula bakan yetkisiyle müdür ataması yapmıştı.
Müdür atamalarının yanı sıra 9 ay'da KPSS'siz memurluk ve müdürlük, en küçük özelliği olmayan, aday öğretmenin şube müdürü olarak görevlendirilmeleri, sınavı kazanamayanları yani müdür olamayanların şube müdürü yapılmaları artık rutin hal aldı.
Bu gidişata hukukçu Bakan Nimet Çubukçu da dur demiyor.
Her geçen gün yeni bir olayla yeni bir örnekle karşılaşıyoruz.
Bir yenisi daha İstanbul'da kendini gösterdi.
İstanbul Ataköy Lisesine A.Y. müdür vekili yapılır. Sonra 76.madde kapsamında bakan Çelik döneminde asil müdür olarak atanır. Bu atama yargıdan döner. Atama iptal olur. Fakat bu kişinin orada kalması gerekir çünkü sonuna kadar kayırma uygulanmalıdır. Bunun için yeni bir yöntem bulunmuştur.Akıllıca ve hukuki bir yöntem gibi görünse de vicdani mi sorgulamak gerekir.
İsteğe bağlı yer değiştirmede bu okulu Bağcılar'da okul müdürü iken yıllardır Bağcılar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü olarak görevlendirilen Ş.T. istekte bulunmuştur. Yılların müdürü tabii ki atanmıştır bu okula.
Sayın Ş.T. bu okulda göreve başladıktan sonra Bağcılar'daki Şube Müdürlüğüne dönecektir. Ve koltuğu yine A.Y. teslim alacaktır. Bu arada A.Y.'nin kadrosu Bağcılar'da bir İlköğretim okulunda Müdür başyardımcılığıdır.
İkinci bir konu ise: Sınava dayalı yapılan müdürlük atamalarından sonra boş kalan Güngören 75.yıl İlköğretim Okulu müdür vekilliğine talip olan malum sendikasının ilçe temsilcisi F.C. bu okula müdür olma girişimleri kaymakamlıkça uygun görülmeyince bu kez kendisinin şube müdürü olarak başlayacağını ele almıştık.
Evet henüz bir yıllık müdür yardımcısı olan (2009'da ek-2 ye göre yapılan atamalarda) bunun dışında sendika yöneticiliği dışında yöneticiliği bulunmayan F.C. görevine gecikmeli olarak da olsa başlamıştır. Adaletten bahseden Hak kelimesini dillerinden düşürmeyenlerin muhasebesine bırakıyoruz bu şube müdürünü. Gerçi bu görevlendirmenin yapılması için kendi personelinden dahi gizli işler yapan yılların yöneticileri rahatsı değillerdir bu durumdan ama anlaşılan kendi sendikasından rahatsız olanlar vardır sesleri yükselmese de?
MEB'de bu anlayış değişmediği sürece SBS'yi de kaldırsanız, okulları bilgisayarlarla da donatsanız, öğretmen sorununun sonuna kadar da çözseniz bir arpa boyu yol alamazsınız. Sadece günü kurtarır, günü kurtarırken de eğitimin geleceğini karartmaya devam edersiniz?
Hükümetlerin, iktidarların kendi kadrolarını özellikle üst düzey kadrolarını kurmaları gayet doğaldır. Bizim karşı duruşumuz bu noktada değil bizim asıl karşı duruşumuz işin ehline teslim edilmemesi noktasındadır. Siz çaycı değil, on binlerce öğrencisi bulunan bir ilçeye Şube Müdürü görevlendirirken bu kadar pervasız olamazsınız. Tek kriteri; benim adamım ya da iktidar yanlısı diye koyamazsınız.
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi