By-Pass, artık tercih edilmiyor

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 15 Temmuz 2010 18:46, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

ABD'de By-Pass'ı tercih eden kalmadı

ESRA TÜZÜN

Kalp ve damar tıkanıklıklarında en çok tercih edilen iki tedavi yöntemini Doç. Dr. Özgen Doğan değerlendirdi. Doğan, "Amerika'da artık by-pass kalmadı. Hastalık durumuna göre artık herkes stendi tercih ediyor" dedi

New York Columbia Üniversitesi'nin ünlü kardiyoloğu Doç. Dr. Özgen Doğan, by-pass ile stend arasındaki farkı anlattı.

Amerika'da hâlâ by-pass mı yoksa stent mi daha yararlı şeklinde tartışılıyor mu?

Amerika'da by-pass artık neredeyse kalmadı. Hastalığın durumuna göre kişiye stent takabiliyoruz. Benim yedi tane stent taktığım hastam oldu. Hastanın böbrek problemi varsa ve çok fazla stent takmak gerekiyorsa, en iyisi onu birkaç güne yaymaktır.

Amerika'da kimlere hâlâ by-pass yapılıyor?

Stent koymuşuz, damar bir daha tıkanmış, bir daha tıkanmış... Demek ki, vücutta bir terslik var. Ona by-pass yapılabilir.

Amerika'da da ameliyathane kapısında hasta yakınlarına stent mi takalım yoksa bypass mı yapalım diye soruyor musunuz?

O hastanın kendisinin karar vereceği bir şey değil. Doktorun karar vermesi gerekir. Teknik bir şeydir ve damara göre değişir. Ameliyathane kapısında sorulmaz. Bence öncelikle stendin denenmesi gerekir.

DAMARIN ÇAPI ÖNEMLİ

Peki siz hasta yakınlarına ilaçlı mı yoksa ilaçsız mı, pahalı mı yoksa sigortanın ödediği stendi mi takalım diye seçim yaptırır mısınız?

İlaçlı olmayan stendin, tıkanma şansı küçük damarlarda, ilaç kaplı stende göre daha fazladır. Yani ufak bir damara ilaçsız stent takarsanız, onun tekrar tıkanma şansı daha fazladır. İlaç, damarın etrafına etki eder. Damarın kaplanıp, tekrar tıkanmasını önler. Ancak kan sulandırıcı ilacın belli süre kesilmesi gerekiyorsa, bu durumda sorun çıkar. Damarın çapı, ilaçlı mı yoksa ilaçsız mı olacağını belirler. Hasta ya da hasta yakını bunu bilemez. Ancak doktor ilacı keserse, farklı bir durum olup olmadığına bakmak gerekir.

Siz hasta yakını olsanız, kapıda size öyle bir şey sorsalar. Ne yaparsınız?

Ona karar verilmez. Türkiye'deki problemlerden biri, ekonomik problemlerdir.

Hiç çin malı stent kullanmadınız mı?

Hayır, bizdeki stentlerin hepsi Amerikan malı.

Neden? Çin malına güvenemez misiniz?

Türkiye'de stent üreten iyi bir firma var aslında. Tamamen Türk malı, kaliteli ürünler yapıyor ama ilaçsız stent üretiyorlar. Amerika'da kullanılması için stendlerin FDI'den geçmesi lazım. Pazara yeni bir şeyler sokmak için büyük firmalarla Amerika'da kapışmak gerek. Şirketin bu durumda iyi bir firmayla işbirliği yapması şart. Mesela; bir Japon firması ürünlerini bir Amerikan şirketiyle birlikte pazara sunuyor.

STENT İLAÇSIZ OLURSA

İlaçlı stent taktıranlar için diş çektirmek, herhangi bir problem yaratır mı?

İşte ilaçlı stendin dezavantajlarından biri de bu. Hastanın ilacı kesmesi gereken ikinci bir operasyon olacaksa, ilaçsız stent tercih edilmelidir. Diş çektirirken ağzınız biraz kanayabilir. Bunda herhangi bir sorun yoktur. Yani kalp krizi geçirme riskini göze almaya lüzum yoktur.

STENDİN İLAÇLISI HERKESE UYMAZ!

Aslında herkese ilaçlı stend mi takılmalı?

İlaçlı stendin herkese takılması doğru değildir. Bu durum, Türkiye'nin sağlık bütçesine çok büyük zarar verir. İlaçlı stend daha iyi denildiyse, hasta da "1500 dolar daha vereyim" der. İlaçlı stend öbüründen daha iyi diye bir şey söz konusu değil. Tekrar söylüyorum; damarına göre stent takmak lazım. Büyük damara ilaçlı stend takmanın gereği yok. Ama mesela eğer bir damar üç kez tıkanmışsı, o zaman ilaçlı stent takmak şart!

OPERASYON ÖNCESİ FİKİR ALIN

Ne zaman stent takılmalı? Ne zaman by-pass olunmalı?

Bu, kalp doktorlarının belki de en çok tartıştığı sorudur. Sanatkârlar gibi doktorlar da bildikleri sanatı icra ederler. Bu yüzden değişik görüşlerin olması, bazı durumlarda normaldir. Kalp krizi sırasında pıhtı ile kapanmış damarlar stent ile açılır. Bu gerçekten hayat kurtaran bir müdahaledir. Bunun dışında kalp krizinden şikayetiniz olmasa da, göğüs ağrısı ya da nefes darlığı çekiyor ve yürümekte zorlanıyorsanız, yani tıkanıklık varsa da stent takılabilir. Unutmamak gerekir ki, hiçbir çalışma stent konularak hayatın uzatıldığını kanıtlamaz.

YÜZDE 6'SI BY-BASS'LI!

By-pass ile stent arasındaki teknik farkı açıklar mısınız?

By-pass'ta damarlardaki tıkanıklık sonrasında bacaktan veya göğüs duvarından alınan damarlar, arızalı kısma eklenir. Stent ise birkaç damarın açılması için kullanılabilir. Benim çalıştığım hastanede anjiyo olan hastaların yüzde 94'üne ilaçlı veya ilaçsız stent uygulanıyor. Yüzde 6'sı ise bypass ameliyatı oluyor. Ameliyata karar vermeden önce mutlaka ikinci bir fikir alın.

STATİNLER KRİZİ AZALTIYOR!

Statin grubu ilaçlar kalp krizi riskini düşürür mü? Statinler, kalp krizi riskini yüzde 35'e varan oranlarda azaltır. Statinlerle ilgili bir araştırma olan 'İskandinav Simvastatin Hayatta Kalma Çalışması' 4 bin 400 hasta üzerinde gerçekleştirildi. Bu hastaların hepsi daha önce kalp krizi geçirmiş insanlardı. Statin alan grupta ikinci kez kalp krizi geçirme riski yüzde 30 azaldı. Kısacası bu ilaçlar hem ilk kez kalp krizi geçirme riskini engelliyor, hem de bir daha kalp krizine yakalanma riskini ortadan kaldırıyor.

KALBİ DURDURMUYORUZ!

Kalp kapakçıklarında herhangi bir yenilik oldu mu?

Artık kalp kapakçığı değiştirmek için açık kalp ameliyatı yapılmasına gerek yok. Pek çok teknik geliştirildi. Göğsün 4-5 cm. altından giriyor, kalbi de kesiyorsunuz. Ya da kasıktan kalp kapakçığını değiştiriyorsunuz. Kalbi açıp durdurmak gerekmiyor.

KALP KRİZİNE ASPİRİN İYİ GELİR!

Kalp krizi; mide rahatsızlıkları, kusma, bulantı ve karın ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkabilir.

Kalp krizinden şüphe ediliyorsa, hemen 325 miligramlık aspirin çiğnenmeli ve en yakın hastaneye gidilmelidir.

Kalp krizi geçiren hastalar, mümkünse 24 saat anjiyo kapasitesi olan hastaneleri tercih etmeli; daha da önemlisi en yakın hastaneye gitmelidirler.

Kalp krizinden şüphelenen kişi, hastaneye kendi arabasını kullanarak gitmek veya eve doktor çağırmak yerine, birinden yardım istemeyerek acile gitmelidir.

Göğüs ağrısının yoğunluğu ile kalp krizinin şiddeti arasında bir ilişki yoktur. Çok az belirtiyle büyük kalp krizleri geçirilebilir.

NARIN KORUYUCU ETKİSİ YÜKSEK!

Narın kalbi koruyucu etkisi olduğu doğru bir bilgi mi?

Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde, nar suyu sayesinde damar plakları ve tıkanıklıklarının yüzde 44 gerilediği ortaya çıktı. İnsanlar üzerinde yapılan bir araştırma ise, iki hafta boyunca günde 50 ml. içilen nar suyunun, tansiyonu artıran enzimi yüzde 36 düşürdüğünü gösterdi. Bu sayede tansiyonun yüzde 5 düşmesi sağlandı. Narda, kansere karşı koruyucu antioksidanlar bulunur. Nar suyundaki antioksidan miktarı, kırmızı şarap, yeşil çay, kızılcık ve portakal suyuna göre üç kat daha fazladır. Bir bardak nar suyu, iki kadeh kırmızı şarap, 10 bardak yeşil çay ve dört bardak kızılcık suyu ile aynı seviyede antioksidan madde içerir.

DİŞ ETLERİ SİNYAL VERİR

Diş etleri ile kalp hastalığı arasında bir ilişki var mı? Tabii ki var. Diş etleriniz sağlıklı ise kalp hastalığına yakalanma riskiniz düşüktür. Ayrıca ne kadar diş kaybetmişseniz, bu risk o kadar artar. Diş etini etkileyen bakteri, aynı zamanda damarlarımızın sertleşmesine ve kalınlaşmasına da neden olur. Dişlerinizi fırçalayarak ve düzenli aralıklarla diş hekiminize görünerek kalp hastalığı riskinizi azaltabilirsiniz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber