Ete zam geliyor
Türkiye genelinde et ve et ürünleri işletmeciliği yapan bin 100, kasaplık yapan 14 bin 175 ve lokantacılıkla geçimini sağlayan 47 bin 933 esnafın yükselen et fiyatlarından dolayı mağdur olduğunu söyledi.
Memiler yaptığı açıklamada, et fiyatında istikrar için geçici değil kalıcı çözümün şart olduğunu belirterek, "Türkiye gündemini uzun süreden beri meşgul eden kırmızı et fiyatları ve canlı hayvan ithalinin dikkatle takip ediyoruz. Sadece söyleniyor, ama hiçbir zaman et fiyatları düşmüyor. Et fiyatlarının düşmemesinin iki nedeni var. Birincisi, kırmızı et büyük firmaların elinde, bu firmaların elinde on binlerce canlı hayvan var. Yüksek fiyatla almışlar, ellerindeki canlı hayvanlar bitmeden fiyatları
düşürmezler. İkinci neden ise canlı koyun ve dana ithalatı büyük firmalar yerine kriterlere uyan yerel firmaların da yurt dışından canlı hayvan getirememesinden kaynaklanıyor. Canlı koyun ithalatını serbest bıraksınlar, yerel firmalar desteklensin ben iddia ediyorum. Kilis'te, koyun etinin kilosunu 12 TL'den vatandaşa satarız. Ama biz canlı koyunun kilosunu şu an 10 TL'ye alıyoruz. Doğal olarak ta et fiyatları yükseliyor. Pazartesi gününden itibarın etin kilosu 24 TL'ye yükselecek. Bu fiyatlara
rağmen kasaplar para kazanmıyor. Yurtdışından besi danası getirerek kesmek değil, damızlık ve süt hayvancılığının geliştirilmesi suretiyle üretimin artırılması etteki sorunun çözümü olabilir" dedi.
Tarım ve hayvancılıktaki yanlış politikalar sonucunda bugün ette sıkıntı yaşandığını söyleyen vurgulayan Memiler, "Fiyatların düşmesi ürün fazlalığından veya tüketim azlığından olabilir. Ancak mevcut durumda hem besi danasının, hem de et tüketiminin azlığından kaynaklanıyor. TÜİK verilerine göre de ülkemizde et üretimi yüzde 14,5 azalırken, kişi başına düşen kırmızı 12 kilogramdır. Mevcut durumdaki dalgalanmanın üretici ve tüketici için makul bir seviyede sabitlenmesi gerekiyor. Balık Kurumu (EBK) artık
günü kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmeli, ileriye dönük ve üretime dayalı bir politikayla hayvancılığı desteklenmesi ve geliştirilmesi yönünde olmalıdır. Böylece Türkiye'nin canlı hayvan ihraç edebildiği günlerine dönebilecektir" dedi.
3 yıldan beri tabiri caiz ise bangır bangır bağırmalarına karşın et fiyatlarına müdahale edilmediğini belirten Memiler, "Kırmızı etin fiyatının artacağını tüm besiciler, kasaplar ve bu işle uğraşan kişilerin söylemesine rağmen, hiçbir tedbir alınmadı. Tedbiri bırakın ciddiye bile alınmadı. Şimdide sorunu çözebilmek için arayış içerisindeler. Et fiyatlarının düşmesi için büyük firmalar dışında yerel firmalarında canlı hayvan getirmesine izin verilmesi gerek. Belirli bir kota konması gerekiyor. Örneğin
Kilis ilinin ne kadar canlı koyun ve dana ihtiyacı var. Bu gerçekçi bir şekilde hesaplanıp, 1 yıllık canlı hayvan ithalatına izin verilmesi gerekiyor. Bunu yaparken de o ildeki esnaf odalar birliği ve kasaplar odası ile birlikte çalışılması gerekiyor. İlin ihtiyacı tespit edildikten sonra kasaplar bir araya gelir, kendileri bir fon oluşturarak, kendi canlı hayvanlarını getirir. Böylece et fiyatları düşer. Ama bunu yaparken, birilerinin rant sağlamasının önüne geçilmesi gerekiyor. Gelen canlı hayvanın il
dışına çıkmaması gerekiyor. Etin o ilde tüketilmesi gerek. Türkiye genelinde et ve et ürünleri işletmeciliği yapan bin 100, kasaplık yapan 14 bin 175 ve lokantacılıkla geçimini sağlayan 47 bin 933 esnafın yükselen et fiyatlarından dolayı mağdur olmamış olur" dedi.