Öğretmenlik mesleği nereye gidiyor?

Eğitim Bir-Sen tarafından düzenlenen çalıştayda, öğretmenlerin sorunlarıyla ilgili 12 ana başlık altında toplanan konular, 12 çalışma grubu tarafından ele alındı.

Çalışma Kurultayı'ndan çıkan sonuçların en başında ''ücret dengesizliği ve niteliğin artırılması için öğretim programlarının yeniden düzenlenmesi'' yer aldı. Çözüm olarak ise, ''Türkiye'nin sosya-ekonomik gelişmişlik düzeyine göre eğitim haritasının çıkartılarak, bu haritaya göre iyileştirici ve özendirici bir ücret sistemi getirilmesi gerekiyor'' sonucuna varıldı.

Öğretmenlerin sorunlarıyla ilgili 12 ana başlık belirlenerek her bir konuyu müzakere etmek üzere 12 çalışma grubu tarafından ele alınan çalışmalar, Eğitim Bir-Sen tarafından organize edildi. 'Performans ve kaliteye dayalı yeni ücret sistemi, öğretmenin imaj sorunu ve toplumsal statüsünün güçlendirilmesi, İLKSAN ve öğretmen evlerinin yeniden yapılandırılması' konu başlıkları altında ele alınan sorunlara ilişkin çarpıcı çözümler ortaya kondu. Sonuç bildirgesinde, öncelikle Türkiye'de öğretmenlerin görev yaptıkları yerlere ilişkin eğitim haritası çıkartılıp, gelişmişlik ve az gelişmişlik düzeyine göre ücret sisteminin düzenlenmesi gerektiği belirtildi. Emekli ikramiyeleriyle dahi bir ev alamadıkları kaydedilen öğretmenlerin emeklilik haklarının çağdaş dünyanın geçim standartlarına ulaştırılması ve yarınından endişeli olmaktan kurtarılması gerektiği sonucuna varıldı.

''KARİYERDE OBJEKTİF KRİTERLER ARANMALI''

Bildirgede, okul türü 'Anadolu, fen ve genel lise' gibi ve branş ayrımı yapılmaksızın ek ders ücretlerinin tüm öğretmenlere eşit bir şekilde dağıtımını sağlayacak düzenleme yapılması gerektiği vurgulanırken, öğretmenlerin yükselmesi ve kariyer planlamasının objektif kriterlere dayandırılarak yapılması istendi. Bildirgede, toplumun gözünde eğitimin öneminin kavranması ve artırılması için okulun ve çocuğun önemli olduğuna dair velilere yönelik anne-baba eğitimi çalışmalarına yer verilmesi gerektiğine işaret edildi. Öğretmenlerin okul idarelerinde ciddi yönetim sorunları bulunduğu kaydedilen çalışmada, bir an evvel okul idarecilerinin hizmet içi eğitime alınması gerektiği ifade edildi.

Çalıştay çalışmasından çıkan bir başka sonuç da ilkokul öğretmenlerinin üye olduğu İLKSAN'ın ana statüsünde değişikliğe gidilmesi kaydedildi. OYAK benzeri bir yapılaşmanın istendiği bildirgede, İLKSAN'dan duyulan rahatsızlık ele alındı. 3 önerinin yer aldığı beyin fırtınasında ilk iş olarak, İLKSAN'ın hali hazırda yasal bir yapıya kavuşmuş olan ve işlerlik kazanan bireysel emeklilik sistemine dönüştürülmesi, İLKSAN'ın bütün MEB mensuplarını kapsayacak şekilde MEBSAN ya da benzeri bir isim altında yapılandırılması veya İLKSAN'ın feshedilip üye aidat ödemelerinin durdurulması gerektiği görüşünde birleşildi.

''ÖĞRETMEN MÜFREDATA UYUMLU HALE GETİRİLSİN''

Eğitim fakültelerinde görev yapan öğretim elemanlarının, akademik mesleği hakkında bilgi ve deneyim sahibi olanlardan seçilmesi gerektiği kaydedilen çalışmada şu öneriler üzerinde duruldu:

''Öğretim kurumlarına yönelik çalışmalar teşvik edilmeli, öğretim elemanlarının akademik formasyon yanında kişilik ve davranış özellikleri bakımından da öğretmen adaylarına örnek olmaları gerekmektedir. Öğretmen yetiştirme meselesi yeni baştan ele alınmalı, ayrı bir kurumdan yeni bir model üzerine yetiştirilmek üzere kurulmalı. Böyle bir kurum lisans eğitimi üzerine 2 yıllık öğretmen akademileri veya yüksek öğretmen akademileri olarak kurulmalıdır. Öğretmen yetiştiren kurumlar, belirlenen öğretmen yeterlikleri doğrultusunda öğretim programlarını yeniden düzenlemelidir.''

Öğretmenin yeni müfredata uyum sağlayabilmesi için öğretmene teknoloji okuryazarlığı formasyonunun her aşamada hayata geçirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği vurgulanırken, ''Başta okul müdürleri olmak üzere öğretmenlerin yerel düzeyde öğretmen yeterlilikleri konusunda hizmet içi eğitime tabi tutulmalı gerekir. Okulların öğrenen kurum haline getirilmesi şart. Erken yaşta yönlendirme yapılıp, üniversite kapılarındaki yığılmalar erken dönemde önlenmeli, yönlendirme sınıf zümre, rehber öğretmen ve veli tarafından ortaklaşa yapılmalıdır'' denildi.

Eğitimi öğretmen, okul ve öğrenci merkezli hale getirmek için yönlendirilmeli eğitime gidilmesi görüşünün dile getirildiği çalışmada, üniversiteye gidecek öğrencinin 6. sınıftan itibaren takip edilerek zümre öğretmen, sınıf öğretmen, rehber öğretmen ve veli ile ortak çalışma ile yönlendirilmenin yapılmasını gerektiği vurgulandı. ''Böylece sınav ve dershane merkezli eğitim yerine okul, öğretmen ve öğrenci merkezli eğitime geçilmelidir. Eğitimin dershane ve test endeksli olmaktan çıkarılması test sınavında öğrencinin yetenekleri, kişilik özellikleri düşünme ve yorumlama gücü ölçülen bir sisteme kavuşturulmalıdır'' dendi.

''DERSHANELER ÖZEL OKULA DÖNÜŞTÜRÜLSÜN''

Eğitim uzmanları ile alanında öğretmenlik mesleğini yapan pratiğe sahip öğretmenler ve gazetecilerin yer aldığı çalışmalar sonunda açıklanan sonuç bildirgesinde özel okulların teşvik edilmesi ve dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi gerektiği belirtildi. Öğrencilerin ilköğretimden itibaren 'yarış atı' tarzında sınavlara hazırlanmaları amacıyla dershane çilesinden kurtarılması için özel okulların teşvik edilip, dershanelerde çalışan öğretmenlerin ise milli eğitime kazandırılması gerektiği kaydedildi. Sektör halini almış dershaneler konusunda yaşanan sıkıntılara acilen çözüm getirilmesi gerektiği vurgulanan çalışmada, ailelerin maddi yönden mağdur edildiği ve dershaneye harcanan onca para karşılığında yine üniversiteye belli oranda öğrencinin yerleştirilebildiği ifade edildi. Devlet okullarının daha kaliteli ve özel okulların teşvik edilmesiyle dershane sorunun çözüme kavuşturulacağı üzerinde görüş birliği sağlandı.

Öte yandan, Eğitim Bir-Sen tarafından organize edilen 'Öğretmen Sorunları' isimli çalıştay sonuç bildirgesi Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e sunuldu. Çelik, sendika yöneticilerine, çalıştayda yer alan sonuç bildirgesi sonuçlarını dikkate alarak, çalışmaların şekillendirileceğini belirttiği bildirildi.

iha