Bankaların yüksek işlem ücretlerine kim dur diyecek?

Yüksek işlem ücretleri "yetki karmaşası"na neden oldu. Bakan Babacan işi BDDK'ya havale etti. BDDK topu hükümete atıyor. Mevzuata göre ise yetki Merkez Bankası'nda

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın 'Taksiye binip para yatırsak daha ucuza gelir' diye eleştirdiği işlem ücretleri konusunda tam bir yetki karmaşası yaşanıyor. Babacan BDDK'yı göreve davet ederken, BDDK "Kanun yapma yetkim yok" diyerek topu hükümete atıyor. Halbuki hükümette bundan 4 yıl önce bir tebliğ çıkararak konuyu Merkez Bankası'na havale etmişti. Merkez de o dönemde çıkardığı bir tebliğ ile masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirleneceği hükmü getirmişti.

YETKİ KİMDE?

Bankacılık Kanunu'nun "Faiz oranları ile diğer menfaatler" başlıklı 144'üncü maddesi ile bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak faiz oranları ile diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etme veya bunları serbest bırakma yetkisi Bakanlar Kurulu'na verildi. Kanunda Kurul'un yetkisini Merkez Bankası'na devredebileceği belirtildi. Bakanlar Kurulu 2006 Ekim ayında aldığı kararla işi Merkez Bankası'na havale etti. Merkez Bankası da aynı yıl aralık ayında bir tebliğ çıkararak masrafların nitelik ve sınırlarının serbestçe belirlenmesinin yolunu açtı.

KİM ÇÖZECEK?

Bankalar müşterilerden işlem ücreti keserken Merkez Bankası'nın 4 yıl önce çıkardığı tebliği gerekçe gösteriyor. Merkez Bankası ise konusu kredi olmayan işlemlerin bu tebliğ kapsamında değerlendirilemeyeceğini öne sürüyor. Bakan Babacan'ın talimat verdiği BDDK'nın ise eli kolu bağlı. BDDK yetkilileri kanunda bu konuda yazılı bir alt ve üst sınır olmadığını, bu ücreti alan bankalar için cezai müeyyide gibi bir yaptırımın bulunmadığına dikkat çekerek, yeni bir düzenleme yapılması için yetkinin hükümette olduğunu ifade ediyor.

Kanun değişse bile sorun çıkar

Bankaların yüksek işlem ücretlerinin önüne geçilmesi için kanun değişikliği bile fayda etmeyecek gibi görünüyor. Çünkü bankalar birer ticari işletme olduğu için Türk Ticaret Kanunu'na (TTK) da tabiiler. TTK'nın 'ücret isteme hakkı' maddesinde "Tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebilir" hükmü bulunuyor. Bankacılık Kanunu'nda alt-üst limit belirlense dahi o maddenin TTK'ya aykırı olacağı belirtiliyor.