Meclis'i beklemeden haksızlığı bitiren üniversite rektörleri

Başörtüsü yasağını eleştiren onlarca rektör eğitim hakkını engelleyemeyeceklerini belirterek kampüsün kapılarını tüm öğrencilere açtı

EBRU BARAN

YÖK'ün ?başörtülü öğrenci amfiden çıkarılamaz, tutanak tutun' yazısı ve siyasetteki başörtüsüne özgürlük tartışmaları devam ederken bazı rektörler sorunu çözdü. Demokratik, özgür bir Türkiye'de bu yasağın yersiz olduğu görüşünde birleşen rektörler, başörtülü öğrencilere okullarının kapısını açtı.

? İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Alper Cihan: YÖK'ün yazısı çok yerinde. Biz onu uyguluyoruz. YÖK'ün kararlarına uyarız. Kişilere ancak yargı eliyle ceza verilebilir. Biz ceza veremeyiz.

? Giresun Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu: Başörtüsü konusunda TBMM'de oluşmakta olan konsensüse katkı için kampüslerde, derslikler dışındaki kapalı ve açık alanlarında başörtüsü serbest bırakılmıştır. YÖK'ün yaklaşımı doğrultusunda hareket edilecektir.

? Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ: Elbette ki başörtülü öğrencilerimiz de eğitim haklarını özgür biçimde alabilmeliler. Biz de üniversitemizde başörtülü ve şortlu öğrencimizin yan yana derse girmesini istiyoruz.

? Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sait Bilgiç: Biz YÖK'ün kararına uygun hareket ediyoruz. Bugüne kadar üniversitemizde hiçbir öğrenci hakkında tutanak tutulmadı ya da başörtülü olduğu için dersten çıkarılmadı.

? Marmara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hamza Kandur: Bizim kimsenin eğitim hakkını elinden almamız gibi bir durum söz konusu olamaz. Akademisyenler olarak yasağı kendimize yediremiyoruz.

? Muş Alpraslan Üniversitesi Rektörü Prof. Nihat İnanç: YÖK'ten talimat gelmesine bile gerek yok. Başörtülü öğrencilerimiz de, şortlu öğrencilerimiz de rahatça derslere giriyor.

Giyim farklılıklarını zenginlik görüyoruz

? Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç: YÖK'ten bir başörtüsü belgesi gelmedi. Öğrenciler arasında inanç, kültür ve giyim tarzında farklılıklar olabilir. Bunları zenginlik olarak görüyoruz. Tüm öğrencilere eşit davranıyoruz. Göreve başladığımız günden bugüne kadar, gerek başörtülü öğrencilerimiz olsun, gerekse giyim tarzı farklı biçimde olan öğrencilerimiz olsun, bütün öğrencilerimize eşit şekilde yaklaşılmıştır. O açıdan üniversitemizde hiçbir zaman böyle bir yasak olmadı, bundan sonra da böyle bir yasak olmayacaktır. Bu yasak insanın ne kendi şahsıyla örtüşen bir davranış biçimi olabilir, ne de karşınızdaki muhatabınızın psikolojisi ile örtüşen bir davranış olabilir.