Toplumun engelliye bakışı özürlü

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 03 Aralık 2010 23:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Toplumun Engellilere bakışını ortaya koyan araştırmaya göre, engellilerin arkadaş ya da komşu olması sakıncalı görülmezken, engelli biriyle evlenmek görüşüne sıcak bakılmıyor.

Engelliliğin insanlara tanrı tarafından sınanmak üzere verildiğine inananların oranı yüzde 75'i geçiyor.

Özürlüler İdaresi Başkanlığınca yaptırılan ''Toplum Özürlülüğü Nasıl Anlıyor'' anketi, nüfusunun yüzde 12,29'unu oluşturan engellilere bakış konusunda ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.

Ankete katılanların dörtte biri özürlüleri ''yardıma muhtaç'' olarak tanımlıyor. Süreğen hastalığı olanlar, hiperaktif çocuklar ve kekemeler engelli olarak görülmüyor.

Katılımcıların üçte biri ruhsal ve duygusal sorunu olanlarla dörtte biri ise zihinsel engellilerle arkadaş olmak istemiyor. Bu özür grupları eş olarak da tercih edilmiyor. Ankete katılanların yarısına yakını tüm engel gruplarıyla arkadaş, komşu ya da iş arkadaşı olmakta sakınca görmezken, yarısından fazlası engelli herhangi biriyle evlenmek istemiyor.

Engelli olmayan akranlarıyla aynı sınıfta eğitim almaları uygun görülen özürlülerin başında ortopedik engellilerle süreğen hastalığı olanlar geliyor. Bunu dil ve konuşma bozukluğu olanlarla işitme ve görme engelliler izliyor. Ruhsal-duygusal sorunu olanlarla zihinsel engelliler bu konuda en az tercih edilen grubu oluşturuyor.

-İŞE TERCİH EDİLEN GRUP İŞİTME ENGELLİLER-

Katılımcıların yüzde 66.3'ü engellilerin yaşamlarını çalışarak, yüzde 23.6'sı ise yardımlarla sürdürmeleri gerektiğini ifade ediyor.

İşitme engelliler, işe alınma konusunda en fazla tercih edilen engel grubunu oluşturuyor. Ankete katılanların yüzde 32.2'si kendilerine ait iş yerleri olsa işitme engellileri işe alacağını ifade ederken, zihinsel engellileri işe alacağını belirtenlerin oranı yüzde 3.7'de kalıyor.

Ankete katılanların beşte dördü engellilere sadece evde eğitim verilmesine karşı çıkıyor. Yüzde 31.5'i özürlülerin başkalarının yardımı olmadan yaşayamayacaklarını düşünüyor.

Katılımcıların yüzde 64.5'i devletin özürlülere verdiği hizmet ve yardımların yeterli olmadığını belirtirken, ankete katılanların ancak yüzde 4'ü hizmetlerin yeterli olduğu görüşünde.

Ankete katılanlar her ne kadar özürlü olmanın Tanrı'nın insana verdiği bir ceza ya da lütuf olduğuna inanmasa da özürlülüğün insanlara Tanrı tarafından sınanmak üzere verildiğine inananların oranı yüzde 75'i geçiyor.

Katılımcıların üçte biri yakın akrabasının özürlü biriyle evlenip evlenmemesi konusunda kararsız olduğunu belirtirken, yüzde 26,3'ü akrabasının özürlü biriyle evlenmesini istemiyor. Bu konuda sakınca görmeyenlerin oranı ise yüzde 42.8.

Ankete katılanların yüzde 58.3'ü özürlülerin yasal haklarını kullanırlarken engellerle karşılaştıklarına inanıyor. Yüzde 18.7'si ise engeller olmadığını ifade ediyor.

-ENGELLİ OLMA ORANLARI İLERİ YAŞLARDA ARTIYOR-

Türkiye Özürlülük Araştırmasına göre, engelli nüfusun yüzde 9.7'sini süreğen hastalığı bulunanlar, yüzde 2.58'ini görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engelliler oluşturuyor.

Özürlü olma oranları ileri yaşlarda artarken, bu artış süreğen hastalığı olanlarda diğer engel grubundakilere göre daha fazla. 0-9 yaş grubunda ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel özürlü olanların oranı yüzde 1.54 iken 0-9 yaş grubunda süreğen hastalığa sahip olanların oranı yüzde 2.60.

-ENGELSİZ YAŞAM HAYAL OLMAKTAN ÇIKACAK-

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) bağlı kuruluşlarda kalan engellilerin daha sağlıklı ve kendileri için uygun olan şartlarda yaşamaları için kurulan ''Engelsiz Yaşam Evlerinin'' sayısı gelecek yıl 200'e çıkarılacak.

Bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin fiziki şartlarının iyileştirilmesi ve toplu bakımın olumsuzluklarını giderilmesi amacıyla ''Engelsiz Yaşam Merkezi'' projesi başlatıldı.

SHÇEK kuruluşlarında kalan en fazla 12 engellinin birlikte yaşayacağı tek katlı müstakil evlerde, ev ortamına yakın bir yaşam alanı oluşturuluyor. 280 metrekare olan 4 yatak odasında üçer engellinin kaldığı evlerde, oturma odası, mutfak, yemekhane, banyo tuvalet ve personel odası bulunuyor.

''Engelsiz Yaşam Merkezi'' projesi kapsamında inşa edilen idare binasında da engellilerin rehabilitasyonu için bireysel ve grup çalışması ve iş-uğraşı odalarıyla fizyoterapi salonu ve hidroterapi havuzları yer alıyor.

Henüz 53 evde 694 özürlünün kaldığı evlerin sayısının gelecek yıl 200'e çıkarılması planlanıyor. Böylece, SHÇEK bakımı altındaki engellilerden yaklaşık 2 bin 400'ünün ''Engelsiz Yaşam Evleri''nden yararlanabilmesi hedefleniyor.

-EVDE BAKIM ÜCRETİ İÇİN HEDEF 381 BİN...-

Bakıma muhtaç özürlülerin tespiti ve bakım esaslarının belirlenmesine ilişkin 2006 yılında yayımlanan yönetmelik kapsamında ailesi tarafından evinde bakılan engelliye aylık bir asgari ücret tutarında (Yaklaşık 521 lira) ''Evde Bakım Ücreti'' ödeniyor. Engellinin ihtiyaçlarının ailesi tarafından daha rahat giderilmesi ve engellilerin ailesi yanında desteklenmesinin amaçlandığı çalışma kapsamında 271 bin 972 engellinin ailesine evde bakım ücreti veriliyor.

Başkasının yardımı olmadan hayatını sürdüremeyen özürlüler için daha insani bir bakım sağlamaya yardımcı olan uygulamada, aileler SHÇEK İl müdürlüklerince en az yılda bir kez ziyaret ediliyor. Ailelerin engelli çocuklarına gereği gibi bakıp bakmadıklarının denetlendiği çalışmada, ihtiyaç duyulması halinde ailelere danışma ve rehberlik hizmeti de verilebiliyor.

-MUTLAKA GİDERİLECEK-

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, engellilerle ilgili alandaki eksikliklerin zaman içerisinde mutlaka giderileceğini söyledi.

Şahin, 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü dolayısıyla, Umut Çocukları Koruma Yaşatma Derneği Denizli İl Başkanı Nesrin Akbeyik ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Türkiye'de nüfusunun yüzde 12,27'sinin engelli vatandaşlardan oluştuğuna dikkati çeken Şahin, dünya ortalamasının ise bu oranın üzerinde olduğunu ifade etti.

Engelli insanların topluma yeniden kazandırılmasının, onların diğer insanlarla eşit olduğu duygusunu yaratacak adımlar atılmasının insanoğlunun en önemli görevi olduğunu belirten Şahin, ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetleri de bu konuda ciddi adımlar atmıştır'' dedi.

Şahin, bakan olarak görev yaptığı dönemde Özürlüler Yasası'nın çıkarıldığını anımsatarak, bu yasanın engelli vatandaşlara birçok imkanlar sağladığını söyledi. Şahin, ''Engellilerle ilgili alanda daha eksiklerimiz var. Onlar da zaman içerisinde mutlaka giderilecektir. TBMM, bu konuda son derece duyarlıdır. Çıkarmış olduğu Özürlüler Yasası, 2008 yılında yine BM'de imzalanan bir sözleşmeyi de TBMM onaylamıştır'' diye konuştu.

Yasaları başarıyla uygulayabilmenin önemli olduğunu vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:

''Yasa yapmak güzel bir şey ama eğer yasayı çıkış amacına uygun başarıyla uygulamazsınız, bunun insanlara faydası olmaz. TBMM çıkardığı yasaların başarıyla uygulanmasını da denetleme göreviyle yükümlüdür. TBMM Başkanı ve Başkanlığı olarak biz bu konuda son derece duyarlıyız.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yayımladığı mesajda engellilerin, kendilerine samimiyetle el uzatıldığında, uygun imkanlar sağlandığında spordan sanata, yönetimden ticarete kadar hayatın her alanında büyük başarılara imza atabileceklerini, toplumun vazgeçilmez bir parçası olduklarını kanıtladıklarını belirtti.

Erdoğan, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de 1992 yılından beri değerlendirilen Dünya Özürlüler Günü'nde özürlü vatandaşların sorunlarının daha güçlü bir şekilde gündeme taşınması dileğinde bulundu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber