'Kapasitesinin üstünde başarı beklenen öğrenci aşağılık kompleksine kapılabiliyor'

Haber Giriş : 04 Nisan 2005 12:39, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kendisinden kapasitesinin üstünde başarı beklenen ve buna zorlanan bir öğrencinin başarısızlık ve yetersizlik duyguları yaşayacağı, ailesini hayal kırıklığına uğratmış olmanın suçluluğunu taşıyarak aşağılık kompleksine kapılabileceği bildirildi.

Adana İl Milli Eğitim Müdür Vekili Atilla Gülsar, yaptığı açıklamada, okulda ve sınavlarda başarılı olmak için yapılacak en önemli çalışmaların başında, hedef belirlemenin geldiğini ifade ederek, "Amaçsız iş yapılmaz. Öyleyse çalışmak için hedef belirlenmelidir. Çünkü çalışmaların niteliği bu hedefe göre şekillenecektir. Bu nedenle hedeflerin nasıl belirleneceği iyi bilinmelidir. Bu hedef, öğrencilerin ilgi, yetenek ve potansiyeline uygun olmalı, gerçekleştirilebilir olmalı ve motive etmelidir" dedi.

Okulda ve sınavlarda başarılı olmak için yapılacak diğer bir çalışmanın da hedefe yönelik plan yapmak olduğunu vurgulayan Gülsar, bunun için ne zaman, nerede, ne ile, ne kadar çalışılacağı bilinmesi gerektiğini söyledi. Okulda ve sınavlarda başarılı olmak için nitelikli bir ortamda çalışmanın gerektiğine dikkat çeken Gülsar, "Hedefe yönelik planlı bir çalışmanın gerçekleşmesi, iyi bir çalışma ortamını gerektirir. Bu doğrultuda verimli bir çalışmanın nasıl ortamlarda gerçekleştirilebileceği iyi bilinmelidir. Evde herkesçe kabul gören bir çalışma odası veya köşesi hazırlanmalıdır. Bu ortam görüntüden uzak, ışık alan, başkalarının rahatsız edeceği bir ortam olmamalıdır. Çalışma yerinde televizyon, bilgisayar, yatak gibi çalışmayı her an olumsuz etkileyecek, motivasyonu bozacak veya etkileyebilecek eşyalar bulunmamalıdır. Çalışma esnasında aile bireyleri, öğrenciyi isteklendirmeli, arkadaş ve akraba davetlerine uygun bir dille "hayır" diyebilmelidir" dedi.

Başarılı olmak için çalışmayı istemenin ve çalışmaya karşı yaşanabilecek isteksizliklerin aşılması gerektiğine işaret eden Gülsar, anne ve babaların yüksek başarı beklentisinin, çocuğun hatalarını düzeltmesi için onu sürekli eleştirmesi, yargılayıcı ve tembel, düzensiz, asi gibi olumsuz sıfatlar kullanmasının gencin kendine olan güvenini zedeleyeceğini ve iletişimsizlik problemi yaşanmasına neden olacağını ifade etti. Gülsar, "Çocuğunuzun kendine olan güveni, sınavlardaki başarısını çok büyük ölçüde etkilemektedir. Gencin başarı için gerekli güven duygusunu kazanabilmesi için anne ve babası tarafından desteklendiğini, değer verildiğini, önemsendiğini ve en önemlisi kendisine inanıldığını hissetmesi gerekir" diye konuştu.

Çocuğun kapasitesini çok iyi gözlemlenmesini ve ondan yapabileceğinden fazlasının beklenmemesi gerektiğini hatırlatan Gülsar şöyle devam etti:

"Kendisinden kapasitesinin üstünde başarı beklenen ve buna zorlanan bir çocuk, başarısızlık ve yetersizlik duyguları yaşayacak, ailesini hayal kırıklığına uğratmış olmanın suçluluğunu taşıyarak aşağılık kompleksine kapılacaktır. O halde anne-baba olarak çocuklarımızı çok iyi tanımalı ve kapasiteleri doğrultusunda cesaretlendirmeli, yüreklendirmeli ve desteklemeliyiz. Anne ve babaların davranışlarının çocuk üzerinde olumlu veya olumsuz bir çok etkileri vardır. Sınava hazırlık sürecinde anne ve babalar çocuklarını olumlu yönde etkileyebilecek davranışlarda bulunarak onun bu zorlu süreci daha kolay atlatabilmesini sağlayabilirler"

İHA

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber