Yeni vergiler neleri değiştirecek?

Haber Giriş : 09 Nisan 2005 10:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hükümet yeni bir vergi paketi hazırlıyor. Adına her ne kadar "Vergi Paketi" denmezse de cebimizden çok şey götürecek. Eğer Meclis'te değişikliğe uğramazsa bakın neler olacak?

Hükümetin hazırladığı yeni vergi paketine ilişkin gelişmeleri Sabah yazarı Yavuz Semerci kaleme aldı:

Vergi kadar başınıza taş düşebilir mi!

Meclis'te bir değişiklik olmaz ise,

1- Bundan böyle cep telefonu abonelerinden her ay 1 YTL (1 milyon lira) çevre kesintisi (vergi) yapılacak. Kesinti, Çevre ve Orman Bakanlığı'na bağlı özel bir fonda biriktirilecek. Hesaba dönelim. 35 milyon cep telefon abonesi var. Buna göre fon, her ay 35 trilyon lira gelir elde edecek. Abonelerden elde edilecek gelir yıllık 420 trilyon olacak. '1 milyon YTL nedir ki' diyebilirsiniz. Bu kesintinin GSM şirketi ve abonesi için ne anlama geldiğini hesaplayalım.

a) Dün yazdım. Bir GSM abonesinin aylık ortalama konuşma ücreti, vergisiz haliyle sadece 8.6 dolar. Yani milyonlarca abone için 1 YTL (75 sent), aylık konuşma ücretine, yüzde 8.7 oranında vergi konması demek. Yüzde 18 KDV ve yüzde 25 Özel İletişim Vergisi'ni de eklerseniz, abonenin çıplak ücrete eklenen vergi yükü yüzde 45'lerden yüzde 49'lara yükselecek.

b) Vergi oranları'nın yükselmesi abonelerin konuşma sürelerini olumsuz etkiliyor. Bu demektir ki, ekstra 420 trilyon kesinti, GSM firmalarının (Turkcell, Avea, Telsim) yıllık cirolarının düşmesine veya yükselmemesine yol açacak.

c) Avrupa Birliği GSM Komisyonu'nun (European Electronic Communications Regulation and Markest 2004 raporu) verilerine göre dünyada cep telefonu kullanıcıları aylık (ortalama) 51 dolar fatura ödüyor. Abonelerden kesilen vergi oranı ise yüzde 15 ile 25 arasında değişiyor. Gelişmiş ülkeler GSM şirketlerini vergi tahsilatçısı olarak görmüyor. Tam tersi şirketlerin güçlenmesini sağlıyor. Güçlenen şirketler de, bizim gibi akılsızların yaşadığı ülkelerden ucuza GSM şirketlerini kapatıyor.

2- Her satın aldığımız motorlu taşıt için ÖTV'nin 10'da biri kadar çevre parası ödeyeceğiz. Yılda traktör de dahil 600 bin motorlu taşıt satın alınıyor. Bunların 350 bin adeti otomobil. Her bir araç için ÖTV miktarı elbette değişiyor. Örnek vermek gerekirse:

a) Orta sınıf bir otomobilin fabrika çıkış fiyatı ile satış fiyatı arasında yüzde 39 oranında fark var. Bu fark, devlete ödediğimiz ÖTV, KDV'den kaynaklanıyor.

b) Devlet, 20 milyar liraya satın alınan bir otomobilde 4.6 milyar lira ÖTV alıyor. Artık 460 milyon lira da çevre payı ödeyeceğiz. Böylece satın alacağımız (Fiyatı 20 milyar) otomobil yüzde 2.3 oranında zamlanacak.

c) Hesaba dönersek, motorlu taşıt satan alanlar her yıl Çevre Fonu'na, 200 ile 300 trilyon lira arasında kaynak aktaracak.

3- Motorlu taşıtların her fenni muayenesi sırasında alınan fenni muayene ücretinin beşte biri oranında çevre payı alınacak. Anlamı:

a) Araç muayene istasyonları 20 yıllığına 613 milyon dolar karşılığında özel sektöre devredildi. İş sıkı tutuluyor. Aracını muayeneye götürmeyenlere verilen cezalar ağırlaştırıldı. Yani elimiz mahkûm (Araç 3 yıllık olmak kaydıyla) muayene yolunu tutacağız.

b) Geçen yıl 2.7 milyon araç muayene istasyonlarına uğradı. Bu yıl sayının 4 milyona çıkması bekleniyor.

c) İstasyona gelen bir otomobilden 75 milyon artı KDV kadar ücret alınacak. Şimdi ücretin 5'de biri olan 15 milyon lira da çevre için vereceğiz. Yani muayene ücreti yüzde 20 oranında artıyor. Kaba bir hesapla çevre fonu buradan da en az 45 trilyon lira kaynak sağlayacak.

Artık rakamlarla sizi sıkmayayım. Ankara'ya sorarsanız, çevre kesintileri ile toplanacak paranın ne ulvi amaçlar için harcanacağı masalını dinlersiniz. Deprem Vergisi konulurken de benzer yaklaşımlar vardı. Sonra 5 yılda topladıkları 22.5 milyar dolar ile bütçe açıklarını kapattılar, GSM şirketlerinin kârlarını düşürüp, ucuzlattılar.

sabah

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber