'Trafikteki tüm imtiyazlar kaldırılsın' teklifi

Haber Giriş : 11 Nisan 2005 18:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Genel Merkezi Genel Başkanı İhsan Memiş, Türkiye'de en ağır terör olan trafik terörüyle mücadele görevlerini yapmakla sorumlu kamu otoritesinin bazen etkisiz hale getirildiğini öne sürerken, trafikteki imtiyazların da toplumun diğer kesimlerini de daha çok imtiyazlar elde etmeye iterken, can ve mal kayıplarını da arttırarak devam ettirdiğine dikkat çekti. Yetkili, sorumlu, paylaşımcı bir sivil toplumun alt yapısını Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri Derneği'nin 32 ilde kurduğunu belirten Memiş, "Bu yapılanmanın geliştirilmesi halinde de hiçbir kamu-sivil araçlar veya kişilerin imtiyazları olmayacaktır. Çünkü sivil oto kontrol sistemi hiçbir siyasi, bürokratik, ticari vs. tesir altında kalmadan trafikte etkin ve tarafsız bir çözümleri ve denetimleri her yer ve saatte yapacaktır" dedi.

Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Genel Merkezi Genel Başkanı İhsan Memiş, İHA'ya yaptığı açıklamada, hakim ve savcılarla TBMM'de görev yapan milletvekillerine uygulanan trafik cezalarının tebliğ usulünün, diğer vatandaşlara göre ayrıcalıklı hal almasından yakındı. Buna göre, alkol alan bir yargı mensubu ile milletvekilinin durumunun tespit edilmesinin mümkün olamayacağını ileri süren Memiş, "Bu çok üzücü bir durumdur.

Kaldı ki Yargıtay 4 ve 7. ceza dairelerinin bu konuda almış oldukları kararlar da üzücüdür. 2002 yılında Derneğimiz tarafından 4 ve 7. ceza dairelerine yazmış olduğumuz yazılarda bu kararın yasal dayanağının olmadığını sorduğumuzda bugüne kadar cevap verilememiştir" diye konuştu.

KANUNDA OLMAYAN AYRICALIKLAR

Memiş, ayrıcalıkların bir kısmının kanunlara konulduğunu, bir kısmının da kanunlara konulmadan uygulandığını ileri sürerek, bazı illerde belediye otobüslerinin tescil edilmiş plakaları olmadan trafikte seyrettiklerini, bir çok kamu kuruluşlarının resmi plakalı üst bürokrat makam araçlarının, şehirler arası yollarda sollama şeritlerini-hız şeridini sürekli işgal ettiğini ve hız limitlerini çokça aştığını söyledi.

Bakanların kırmızı plakalı araçlarının, şehirler arası yollarda ortalama 150 kilometre hız yaptıklarını öne süren Memiş, "İktidar olan siyasi partilere mensup bazı ilçe ve il başkanları, kendi ilçe ve illerinde trafik imtiyazlarını çoğu kez zorlamaktadırlar. Her gün kent trafiğinde personel ve okul öğrencisi taşıyan silahlı kuvvetlerimizin otobüs, minibüs ve makam araçlarının binlercesi şehir trafiğine tescilli değillerdir. Halbuki bu kurumların (harp araç gereç taşıyan araçları, çekicileri, iş makinaları ve arazi taşıtları istihbarat araçları dışındaki) şehir içi araçlarının da 24 saat şehir trafiğini kullanıp ayrıcalıklı olması yanlıştır.

Araçların arkasındaki telefon numaralarının yazılması ve bunun etkinliği de mevcut kanunların uygulamasına göre de yoktur" şeklinde konuştu. Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Genel Merkezi Genel Başkanı İhsan Memiş, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün kimi kanundan ve kimisi de fiili uygulamadan, bir kısmı da kanunları zorlamadan gelen imtiyazlardan eli kolu bağlanırken, tüm faturaların da diğer vatandaşlara çıkartıldığını ileri sürerek, "Kamu otoritesinin bu kadar trafikte baskın olduğu Türkiye'de sivil toplumun trafikteki payı ise yüzde 5'leri dahi geçmemektedir. Yani örgütlü sivil topluma da geçilememiştir" diye yakındı.

"GENELGE İPTAL EDİLMELİ"

Genelgede belirtilen 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 93. maddesinin trafik suçlarını kapsamadığını kaydeden Memiş, "Bu madde, hakim ve savcıların kişisel suçlarından dolayı kendileri hakkında soruşturma açılmasına aittir. Yaklaşık 150 maddeyi ilgilendiren trafik suçu ise, bir idari para cezasıdır. (Bunlardan ölümlü ve yaralanmalı iki trafik suçu hariç). TBMM'de görev yapan milletvekillerimizin de trafik ceza tutanaklarının kendilerine elden veya evlerine posta ile tebliğ edilmesinde ne gibi bir sakınca vardır?" diye sordu. Memiş, TBMM Başkanı Bülent Arınç ile Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in bu konuda demokrasiye ve şeffaflaşmaya yol açacak girişimlerde bulunarak bu genelgeyi kendilerinin iptal ettirmesini ve diğer kurum ve kişilerin de Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sorumlu olduğu Türkiye karayolu trafiğine yardımcı olmasını, ayrıcalıkları terk etmelerini beklediklerini ifade ederek, "Çünkü hangi açıdan bakılırsa bakılsın, toplumun ve trafik polisimizin trafikteki titizliğine, etkinliğine ciddi anlamda bunalım, yozlaşma ve imtiyazlarda zorlamalar da yaratacaktır. Kaldı ki trafik polisimizin hakim, savcı, milletvekili, akademisyen, doktor, mühendis, bürokrat veya serbest çalışan her vatandaşa gereken saygı ve centilmenlik içerisinde hizmet üretmesi, hatta yol göstermesi, yardımcı olması giderek sevindirici bir boyuttadır" diye konuştu.

Bu bağlamda diğer en büyük ihmalin de, trafikte örgütlü sivil toplumun geliştirilmemesi olduğunu belirten Memiş, "Yetkili, sorumlu, paylaşımcı bir sivil toplumun alt yapısını Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri Derneği 32 ilde kurmuştur. Bu yapılanmanın geliştirilmesi halinde de hiçbir kamu-sivil araçlar veya kişilerin imtiyazları olmayacaktır. Çünkü sivil oto kontrol sistemi hiçbir siyasi, bürokratik, ticari vs. tesir altında kalmadan trafikte etkin ve tarafsı'ollama şeritlerini-hız şeridini sürekli işgal etz bir çözümleri ve denetimleri her yer ve saatte yapacaktır" dedi.

iha

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber