Erdoğan hangi korgeneral'i kastetti?/ Video

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 18 Mayıs 2011 13:24, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bir ülkenin Başbakanı, soruyorum sizlere anma törenine gider de bir Korgeneral orada ayağa kalmaz mı? Kalkması gerekir, kalkmadığı anda da bedelini öder. O ayrı mesele. Zaten bedelini de ödedi. Çanakkale'de anma törenlerine gidiyoruz, bu beyefendi ayağa kalkmıyor. Ondan sonra da gereği yapıldı o ayrı mesele. Ama şimdi bakıyorsunuz gideceği yeri o da buldu'' dedi.

Erdoğan, Ankara Ticaret Odasının ''Rekortmenler Plaket Töreni''ninde yaptığı konuşmada, önüne Türkiye haritasını alıp, 8,5 yıl öncesi ile şu andaki bölünmüş yol ve havaalanları sayısını karşılaştırdığını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nde 79 yılda yapılmayan bölünmüş yolu yaptıklarını, 6 hava yolu şirketiyle 46 havaalanına vatandaşların taşındığını anlatan Erdoğan, ''Hakkari Yüksekova'da havaalanı inşa ediyoruz, vatandaşı tehdit ediyorlar. Şırnak Cizre'de havaalanı yapıyoruz, bunun önünü kesmeye çalışıyorlar, temel atma törenine vatandaşı göndermiyorlar. Ama yılmıyoruz, buna devam etmek durumundayız'' diye konuştu.

-''PARANIN AYARI''-

Yaklaşık bin yıl öncesinden, devlet adamlarına verilmiş bu öğütlerin bugün de geçerliliğini aynen koruduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Bunlar, özellikle de sağlıklı bir ekonominin işleyişini temin edecek öğütler'' değerlendirmesinde bulundu.

''Paranın ayarını bulmak için'' Türk parasından 6 sıfır attıklarını hatırlatan Erdoğan, ''Paranın ayarını bozdular. Akşam yattılar bir sıfır, sabah kalktılar bir sıfır. Ayarsız bir Türk Lirası olur mu? O hale getirdiler. Hamd olsun bunun ayarını da biz yaptık'' diye konuştu.

Yusuf Has Hacib'in, ''Adalet, haydutlarla mücadele, yolların açık tutulması..'' ifadelerine dikkati çeken Erdoğan, ''İşte onun için, çetelerle mafyayla mücadele çok önemli. Onun için, yolların açık tutulması son derece önemli, hukuk son derece önemli'' diye konuştu.

-''EŞİME, ÇOCUKLARIMA İFTİRA ATIYOR''-

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, önceki gün TOBB'da yaptığı konuşmada, ''İş adamlarının, iş dünyasının özgürce görüşlerini dile getiremediğini'' söylediğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bazı medya kuruluşları, bazı yazarlar da büyük bir coşkuyla, her zaman yaptıkları gibi körü körüne, taassupla bu sözleri destekliyor, ne kadar doğru olduğunu söylüyor. Bakın bu çok ağır bir ithamdır, ağır bir iftiradır.

Ben, anamuhalefet partisinin yeni genel başkanının bu kadar yalan söylememesi, bu kadar tutarsız konuşmaması, bu kadar ucuz olmaması gerektiğine inanıyorum. İnsanları karalamak, insanlara iftira atmak bu kadar ucuz olmamalı. Açık söylüyorum; bana iftira atıyor, hadi ben alıştım. Eşime çocuklarıma iftira atıyor. Eşimle hiç ilgisi, alakası olmayan, şu hastaneler eşime aitmiş... Olmayan şeyler. Bir yerde bir hastanenin açılışına gidiyorsanız yandık. Ya bana ya eşime ait. Böyle bir Türkiye olur mu? Diyeceğim ki bundan sonra 'beni özel açılışlarına davet etmeyin, aksi takdirde görünmeyen patron ben veya eşim olacak.' Böyle bir anlayış olur mu?''

-''SİYASETİ BU KADAR UCUZLATANLARDAN OLMADIK''-

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun, ''büyük kızının düğün davetiyesini devletin özel uçağıyla Ürdün Kralına gönderdi'' iddiasına da değinerek, ''Olmayan bir şey. Her türlü ağır sözü söylemek zorunda kalıyorum. İspat et, açıkla. Bir düğün davetiyesi niçin devletin özel uçağıyla gönderilsin? Buna gerek var mı? Hangi dönemde yaşıyoruz. Hiç kimseyi bulamazsanız kargo uçağıyla, hiç kimseyi bulamazsanız bir özel temsilciyle gönderirsiniz. Siyaset bu kadar ucuzladı mı? Biz bu ülkede siyaseti bu kadar ucuzlatanlardan olmadık'' açıklamasında bulundu.

İş adamlarına, ''içinizden geçenleri söyleyemiyorsunuz...'' demenin, iş adamlarına ''iftira, hakaret'' anlamı taşıdığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

''Bu, iş adamını korkaklıkla, dürüst olmamakla suçlamak değil midir? Her gün sistematik şekilde bize hakaret eden gazeteler var. Sistematik şekilde bize hakaret eden yazarlar var. Kendisi, miting meydanlarında hiç bir ilke tanımadan yalan söyleyebiliyor. Bu ülkenin Başbakanı'na en ağır küfürleri edenleri partisinden aday yapabiliyor.

Bir başkası da bakıyorsunuz, bir ülkenin Başbakanı, soruyorum sizlere anma törenine gider de bir Korgeneral orada ayağa kalmaz mı? Kalkması gerekir, kalkmadığı anda da bedelini öder. O ayrı mesele. Zaten bedelini de ödedi. Çanakkale'de anma törenlerine gidiyoruz, bu beyefendi ayağa kalkmıyor. Ondan sonra da gereği yapıldı o ayrı mesele. Ama şimdi bakıyorsunuz gideceği yeri o da buldu. Çünkü, bu ülkenin değerleriyle oynayanlar var. Altını çizerek söylüyorum; sendikalar, odalar, borsalar, her türlü eleştiriyi serbestçe, özgürce dile getiriyor. Bizim söylediğimiz eleştiri olsun hakaret olmasın. Tekrar ediyorum değerli arkadaşlarım, iftira bu kadar ucuz olamamalı, olamaz.''

-YENİ ANAYASA-

Başbakan Erdoğan, 12 Haziran seçimlerinin hemen ardından, yeni bir Anayasa için çalışmalara başlayacaklarını bildirerek, Türkiye'de demokrasi ve özgürlükleri ileri ve evrensel standartlara ulaştıracak, aynı zamanda ekonominin önünü daha da açacak bir Anayasa yapacaklarını söyledi.

ÇETELERİ GÜÇLENDİRMEK İSTEYENLER VAR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Maalesef, ülkemizde çetelere yeniden can suyu vermeye çalışan, çeteleri güçlendirmeye çalışan, demokrasinin üzerine çete gölgesini düşürmeye çalışan, bunun için gayret gösterenler var. Çetelerle mücadele sadece benim görevim değil. Çetelerle mücadele sadece hükümetimin, sadece yargının, sadece güvenlik sisteminin görevi değil. Çetelerle mücadele bu milletin ortak meselesidir. Herkes açık ve net olarak bu noktada tavrını ortaya koymak durumundadır. Çünkü bunlar geçmişte sadece demokrasiye musallat olmadılar, bunlar ekonomiye de musallat oldular. Emeğe, ekmeğe, ticarete, sanayiye, ihracata, istihdama da musallat oldular'' dedi.

Türkiye'de çetelerin devrinin bittiğini vurgulayan Erdoğan, ''Bu ülkede çetelerin dönemi geri gelmemek üzere sona ermiştir. Bu aziz millet bu çetelere tekrar geçit vermeyecek, onların Türkiye'ye musallat olmasına müsaade etmeyecektir'' diye konuştu.

Erdoğan, Ankara Ticaret Odasının ''Rekortmenler Plaket Töreni''ne katıldı. Törendeki konuşmasında, Ankara'ya yapılan ve yapılacak yatırımları anlatan Erdoğan, Kazan'da bir lojistik üs kurulduğunu ve buranın şu anda 1200 kişiye istihdam sağladığını belirtti. Ek olarak 2800 kişinin daha burada iş imkanı bulacağını ifade eden Erdoğan, firma sayısını 400'e ulaştırmayı hedeflediklerini bildirdi.

2023 ihracat hedefi olan 500 milyar dolara ulaşabilmek için Ankara'da uluslararası bir serbest ticaret merkezi kuracaklarını, sadece bu bölgeden ihracat hedeflerinin 3 milyar dolar olduğunu belirten Erdoğan, Akyurt ilçesinde de 1 milyon 800 bin metrekare alan üzerine bir fuar merkezi inşa edileceğini, hem buradan hem de havaalanından merkeze, Kızılay'a raylı sistem döşeneceğini anlattı.

Benzeri birçok proje bulunduğunu söyleyen Erdoğan, ''Örneğin ciddi bir spor kompleksini Ankaramızda kuracağız. Mevcutlar tehlike arz ediyor. Bunları kaldırmayı ve bunların yerine 35 bin kişilik bir stadyum... Zaten Ankara Arena ile kapalı spor salonu olayını Dünya Basketbol Şampiyonası'nda çözdük ama bunun dışında konsepti genişleterek, olimpik yüzme havuzlarıyla Ankara'yı bu noktada çok daha zengin hale getirmeyi hedefliyoruz. Bunları yeterli bulmuyoruz'' dedi.

Hipodrom'un olduğu bölgede çalışmalarının devam ettiğini belirten Erdoğan, seçimlerden sonra ulusal veya uluslararası proje yarışmasıyla burayı tamamen kaldıracaklarını, yeni bir proje uygulamasıyla orayı ''Ankara'nın şanına yakışır bir hale getireceklerini'' söyledi.

Ankara'nın, 2023 vizyonuna, büyük Türkiye vizyonuna yaraşır biçimde, artık çok farklı bir kent hüviyeti kazanmaya başladığını ifade eden Erdoğan, Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarına teşekkür etti.

''Gerek sizlerden, gerek halkımdan bir destek bekliyoruz'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''O da şu gecekondu olayında bize yardımcı olmanız... İstiyoruz ki kendileriyle anlaşarak, onları mağdur etmeden bu gecekonduları yıkalım, kendilerine yaptığımız evlerden, Kuzey Ankara girişinde olduğu gibi oralardan kendilerine daireler verelim ama bu Ankaramızı çok farklı bir hale getirelim. Şu andaki Hıdırlıktepe gibi bir yer istemiyoruz. Ankara Kale görüntüsü gibi bir şey istemiyoruz. Bunlar Ankara'ya yakışıyor mu?''

-''İSTİKRAR VE GÜVEN''-

Erdoğan, şöyle devam etti:

''Burada bulunan arkadaşlarımın tamamı, istikrar ve güven ortamının ne olduğunu bu ülkede herkesten çok daha iyi bilen kesimdir. 2002 seçimleri öncesinde nasıl bir Türkiye'de yaşadığımızı ve Türkiye'de neler yaptığımızı çok iyi hatırlıyorsunuz. 1990-2002 arası, koalisyon hükümetleri döneminde, nasıl bir çile çektiğimizi hatırlayınız. Burada enkaz edebiyatı yapacak değilim. Bütün sorunların çözüldüğü, pespembe bir tablo içinde yaşadığımız iddiasında da değilim ama her birimiz şunu çok net olarak görmek durumundayız; iki kavram, istikrar ve güven. Özellikle de demokrasi ve özgürlük. Her şeyden önce, ekonomik büyüme ve ekonomik kalkınma için hayati derecede bunlar önemli.

Kaos ortamında, kriz ortamında üç beş kişi kazanır, doğrudur ama demokratik bir ortamda herkes kazanır, 74 milyon kazanır.

Çete rüzgarıyla, belli medya kuruluşlarının rüzgarıyla yelkenini şişirenler, milyon kere de 'ben dürüstüm' deseler, üzerlerindeki çete lekelerini temizleyemezler.

Bakın ben, bütün kalbimle, inanarak ve kararlı biçimde söylüyorum; bu ülkede çetelerin devri bitmiştir. Ben bugün varım, yarın yokum ama ben de, sizler de bu ülkenin masum çocuklarına tertemiz bir ülke bırakmak gayreti ve mücadelesi içindeyiz. Bizim yaşadıklarımızı, bize yaşatılanları, onlar yaşamasın istiyoruz. Sıkıntımız bu, derdimiz bu.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber