ÖİB borç batağında ama yöneticiler, kurum imkânlarını sonuna kadar kullanıyor

Haber Giriş : 26 Nisan 2005 07:33, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

"KİT mezarlığı?na dönen Özelleştirme İdaresi, borç batağında ama yöneticiler, kurum imkânlarını sonuna kadar kullanıyor

TÜRKİYE, 20 yıl önce başladığı özelleştirme maratonunda sınıfta kalırken, ortaya düşündürücü bir tablo çıktı. Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) müfettişlerinin raporuna göre, Özelleştirme İdaresi, özelleştirme kapsamındaki kurumların ihtiyaçlarını karşılamak için 9 yılda 6.3 milyar YTL borçlandı. YDK'nin Özelleştirme İdaresi'nin faaliyetleriyle ilgili olarak hazırladığı rapor göre, 1995-2003 döneminde Özelleştirme Fonu, devlet garantili ya da garantisiz olarak tahvil ihraç ederek toplam 4 milyar 511 milyon YTL borçlandı. Bu tahvillerin sadece 2 milyar 894 milyon YTL'sinin geri ödemesi yapıldı. Bu tutara 2004 yılında yapılan 1 milyar 865 milyon YTL'lik borçlanma eklendi. 1985 yılından bugüne kadar gerçekleştirilen özelleştirme uygulamalarının toplam tutarı ise 5.8 milyar YTL. ÖİB hem kamunun gözde kurumlarının satıyor, hem de borçları katlanarak büyüyor. Görünen o ki, bu yıl satılması öngörülen Petkim, Tüpraş ve Ereğli gibi stratejik önem taşıyan kurumların satışından gelecek gelir kara deliği kapatamaya yetmeyecek.

Kurumun başındaki yönetim ise tam tersine kendilerine sunulan imkânlarla rahat bir dönem yaşıyor. Özelleştirme İdaresi'nin başında halen Metin Kilci başkanlığındaki yönetim bulunuyor. Kurum, müsteşarlık seviyesinde yetkilendirilmiş durumda.

Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, 3 milyar 200 milyon lira maaş alıyor. Ayrıca, teşvik primiyle birlikte yılda 6 ikramiyesi var. İkramiye miktarı maaşın yüzde 70'inin üstünde oluyor. Bu da en az 2 milyar 200 milyon lira civarında. TEKEL'in Yönetim Kurulu'nda da bulunduğu için 1.3 milyar lira civarında da kazanıyor. Toplam maaşı 6.5 milyar liraya yaklaşıyor.

ÖİB'in portföyünde özelleştirmeyi bekleyen 30 kurum var. Bu kurumlar için tanıtım ve danışmanlık hizmeti kapsamında her yıl trilyonlarca lira harcanıyor.

Katmerli maaş alıyorlar

YIllardIr uygulanan politika ve kurum yöneticilerinin tavrı nedeniyle özelleştirmenin sosyal boyutunun gözardı edildiğini dile getiren CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ?ÖYK üst yönetimi, kendisine bağlı şirketlerin yönetiminde görev alarak buraları arpalığa dönüştürdü. Başkan dahil, birçok yönetici, özelleştirme kapsamındaki kuruluşların tümünde de yönetici olarak görev üstlenip, buralardan da maaş alıyorlar. Böylece özelleştirmenin mantığı kalmamış oluyor. Bu özelleştirmenin de önünde bir engel olarak çıkabiliyor.?

13.9 milyar dolar harcandı

ÖİB'in verilerine göre, 1985 yılından bugüne kadar gerçekleştirilen özelleştirme uygulamalarının toplam tutarı 5.8 milyar YTL (10 milyar dolar) düzeyinde gerçekleşti. Bir bölümü vadeli ve döviz cinsinden gerçekleştirilen hisse senedi ve varlık satış işlemlerinden 31 Aralık 2004 itibariyle 4.5 milyar YTL (8.6 milyar dolar) net giriş sağlandı. 20 yıllık dönemde özelleştirme uygulamaları çerçevesinde 9.2 milyar YTL (13.9 milyar dolar) tutarında kullanım gerçekleştirildi. Özelleştirme uygulamalarına ilişkin kullanımların yüzde 98'lik bölümünün, kapsamdaki kuruluşlara sermaye iştiraki, kredi borçları ve personel ödemeleri, özelleştirme bonoları ve Hazine'ye aktarmaya ilişkin ödenen tutarlar olduğu ifade edildi.

Zarar edenler satılmıyor

Gerek özelleştirme çalışmaları, gerekse kurumun durumu siyasilerin de gündeminde. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ÖİB'in ?en verimsiz KİT? olduğunu savunurken, ?Çalışması, üretmesi, hukuk tanımazlığı başlı başına sorun. Yargı kararlarının izlenmesi ve uygulanması konusunda geç davranıyor? eleştirisinde bulunuyor. SEKA ile ilgili yürütmeyi durdurma kararının bile uygulanamadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, özelleştirmenin mantığının zarar eden KİT'leri elden çıkarmak olarak ifade edilmesine karşın izlenen politikada zarar edenlerin korunduğunu, kârlı olanların satıldığını hatırlattı.

Özelleştirme felsefesi yanlış

CHP Trabzon Milletvekili ve Eski Gelirler Genel Müdürü Akif Hamzaçebi de, özelleştirme felsefesinin tamamen yanlış olduğunu iddia ederken, ?Özelleştirmede amaç her şeyden önce ekonomide verimliliği artırmak olmalıdır. Oysa kuruluşlar yok pahasına satılarak borçlar ödeniyor? dedi. Özelleştirilen kuruluşların ya düşük fiyata satıldığını ya da yargıya takıldığını ileri süren Hamzaçebi, ?Blok satıştan sonra denenen halka arz yönteminde ise değerin çok daha yukarılarda olabileceği ortaya çıktı. Tüpraş ve Petkim buna örnektir. Özelleştirmede sağlam bir politika yoktur? diye konuştu.

h.o.tercüman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber