Bakan Şimşek: Ekonomide yavaşlama sürecine giriyoruz/ Video

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Ocak 2012 11:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe rakamlarını açıklıyor. Şimşek, "İşsizlikteki hafif artışlar ekonomide yavaşlama sürecine girdiğimizi gösteriyor" dedi.

İşte Şimşek'in konuşmasından satırbaşları;

* Euro bölgesi krizinde en kötüsü geride kaldı diyebiliriz.

* ABD'den gelen veriler gayet iyi, bu da sınırlı iyimserlik getiriyor

* Türkiye 2011 yılını çok güçlü bir performansla tamamladı

* Türkiye 2011 yılını yüzde 8'lik bir büyüme ile kapatacak gibi gözüküyor. Bu da dünya ekonomisinin iki katı.

* Avrupa'da ciddi istihdam kayıpları yaşanırken, Türkiye 2007 sonundan bu yana 4 milyonluk istihdam yarattı.

* Ekonomide yavaşlama sürecine giriyoruz.

* İşsizlikteki hafif artış ekonomide yavaşlama sürecinin başladığını gösteriyor.

* Cari açık 2011 sonunda milli gelirin yüzde 10'u civarında gerçekleşecek.

* Son çeyrek itibariyle TL'nin yükselmesi iç talebin daha makul düzeye inmesiyle cari açıkta azalma başladı.

* Türkiye'nin makroekonomik temelleri sağlam.

* Dünyada kamu borç stokunun sürdürülebilirliği sorunu var. Bizde ise bu oran yüzde 40'ın altında. AB'de yüzde 90'a dayandı.

* Biz bu rakamı yüzde 32'lere indirmeyi öngörüyoruz.

* Dış kaynaklı bir şok yaşansa dahi Türkiye bunları telafi edecek adımları atabilir.

Büyüme yüzde 8 civarında olacak

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin 2011 yılı büyüme beklentisiyle ilgili ''Son rakamlar, muhtemelen büyümenin yüzde 8 civarında olacağını ortaya koyuyor'' dedi.

Şimşek, Bakanlık'ta düzenlediği basın toplantısında 2011 yılında dünyada yaşanan ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, bütçe gerçekleşmelerini açıkladı.

2011 yılının dünya ekonomisi için çok iyi başladığını belirterek, yılın ilk yarısında çok güçlü bir büyüme performansı gösterdiğini söyledi.

Buna karşın yılın ikinci yarısında Avro Bölgesi'ndeki kamu borç krizinin etkisiyle dünya ekonomisinin zayıflama sürecine girdiğini ifade eden Şimşek, bir anlamda 2011 yılının ikinci yarısını Avro Bölgesi'ndeki borç krizinin gölgesinde tamamlandığını kaydetti.

2010 yılında dünya ekonomisinin yüzde 5,1 büyüdüğünü anımsatan Şimşek, ''2011 yılına ilişkin değişik tahminler var. Ama öyle görünüyor ki en azından son tahminlere göre global ekonomideki büyüme muhtemelen yüzde 4'ün altında oldu, bir ihtimal de 'yüzde 3'e yakın oldu' şeklindedir'' dedi.

Geçen yılın Aralık ayında AB liderler zirvesinin yapıldığını ve zirveden bir uzlaşma çıktığını belirten Şimşek, ''Bu da aslında Avrupa'daki yangının kontrol altına alınmasında en azından olumlu bir etkide bulundu'' diye konuştu.

Söz konusu uzlaşmanın birtakım kurumsal ve yapısal reformları da içerdiğini dile getiren Şimşek, şunları söyledi:

''Daha da önemlisi Haziran ayına kadar 500 milyar avro bir destek fonunun devreye gireceğini, IMF'ye de 200 milyar avroluk bir kaynak aktarılarak sıkıntıyla düşecek ülkelere yardım yapılabileceğine ilişkin önemli adımları da içeriyor. Her ne kadar bu adımlara ilişkin bazı tereddütler veya riskler varsa da şu an itibariyle Avro Bölgesi borç krizinde en kötünün geride kaldığını söylemek mümkün. Çünkü ortada bir uzlaşma var. Ortada bir irade var. Yine de tabii köklü çözüm uzun vadeli makroekonomik temellerin özellikle bütçe borca ilişkin göstergelerin iyileştirilmesinden geçiyor. Yapısal reformlardan geçiyor.''

2012 yılına bakıldığı zaman dünya ekonomisinin büyümenin muhtemelen 2011'in de altında kalabileceği yönünde bir yaklaşım olduğunu belirten Şimşek, bunun bugün itibariyle geçerli bir tahmin olduğunu ifade etti.

Söz konusu tahminin geçerli olma nedenini de açıklayan Şimşek, 2011 yılında dünya ekonomisini gelişmekte olan ülkelerin sürüklediğini ve bu ülkelerdeki büyümenin esas itibariyle iç talep eksenli olduğunu kaydetti.

2012 yılında gelişmekte olan ülkelerdeki iç talebin bir miktar normalleşeceği yani güçlü konumundan daha makul düzeylere ineceği, bunun yanı sıra Avro Bölgesi'ndeki borç krizinin gerektirdiği mali sıkılaştırmanın Avro Bölgesi'ndeki büyümeyi sınırlayacağı göz önüne alındığında söz konusu göstergelerin 2012 yılına ilişkin büyüme tahminlerini destekler nitelikte olduğunu kaydetti.

Son dönemlerde ABD'den gelen reel ekonomiye ilişkin rakamların tedbirli bir iyimserlik adına iyi olduğunu belirten Şimşek, ''Gerek işsizlik oranlarındaki düşüş, gerek tüketici kredilerindeki tekrar yukarı doğru eğilim, gerek tüketici güven endekslerindeki iyileşme, gerekse Amerika'daki konut piyasasının bir istikrara kavuşmuş olması... Bütün bu hususlar geçmişte dünya ekonomisinin en önemli motoru olan Amerika ekonomisine ilişkin bir miktar iyimserliği beraberinde getiriyor'' diye konuştu.

Buna karşın 2012'de de belirsizliğin devam ettiği bir nokta olduklarına dikkati çeken Şimşek, Avro Bölgesi liderlerinin, daha önceki açıkladıkları programa uygun olarak gerekli reform ve destek paketlerini uygulamaya koyacaklarını ümit ettiklerini dile getirdi.

Şimşek, ABD'de son dönemde başlayan olumlu eğilimin devam ederek dünya ekonomisini destekleyici bir noktada olacağını umduklarını da söyledi.

2011 yılında Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmelere de değinen Şimşek, geçen yılı Türkiye'nin gerek büyüme gerek istihdam gerekse bütçe performansı açısından çok güçlü bir performansla kapattığını dile getiren Şimşek, ''Büyümeye baktığımız zaman son rakamlar, muhtemelen büyümenin yüzde 8 civarında olacağını ortaya koyuyor'' dedi.

2010 yılında Türkiye'nin yüzde 9 büyüdüğünü anımsatan Şimşek, yüzde 8'lik bir büyümenin dünya ekonomisinin büyüme hızının yaklaşık iki katı olduğunu belirterek, bunun beraberinde çok güçlü bir istihdam artışını da getirdiğini ifade etti.

Tasarrufun vergi ayağı olacak

- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tasarruf oranlarının artırılmasının temel öncelik olduğunu belirterek, bunun tabii ki vergi ayağı olacağını bildirdi.

Şimşek, ''Biz vatandaşlarımızı daha fazla teşvik etmesi için finansal enstrümanlar üzerinde veya bireysel emeklilikle ilgili bir takım düzenlemeleri bir süredir çalışıyoruz. Bu çalışmalar, Sayın Babacan'ın koordinatörlüğünde yapılan çalışmalardır'' dedi.

Bakan Şimşek, düzenlediği basın toplantısında son makroekonomik gelişmeler ve 2011 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmelerini değerlendirdikten sonra, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Şimşek, üçüncü köprü ile ilgili soru üzerine, Türkiye'nin bütçe performansının ortada olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin mali anlamda manevra alanının da ortada olduğunu söyledi. ''Bizim tercihimiz kendi kendini finanse eden projelerin özel sektör eliyle yapılmasıdır'' diyen Şimşek, ancak özel sektörden bu yönde talep, istek olmazsa ikinci tercihin özel sektörle ortak yapılması, son tercihin ise kamu kaynaklarıyla yapılması olduğu söyledi.

Bakan Şimşek, bu konuda birtakım değerlendirmelerin yapılacağını ifade ederek, bu aşamada daha fazla bir şey söyleyemeyeceğini kaydetti.

-2B gelirleri-

2-B'den gelecek gelirlerin büyük bir kısmının afet riskini azaltmak için kentsel dönüşümde kullanılacağını belirten Şimşek, bu yönde bir tasarı olduğunu hatırlattı ve tasarının yakında Meclis'e gideceğini söyledi.

''2B'den kaynak alalım, köprü yapalım. Bu aşamada böyle bir değerlendirme yok'' diyen Şimşek, Meclis aşamasında değerlendirmeler olabileceğini söyledi.

Şimşek, bu aşamada 2B gelirlerinin afet riskini azaltmak amacıyla özellikle İstanbul gibi illerde kentsel dönüşümde kullanılmak üzere ilgili bakanlığa ödenek olarak kaydedileceğini ifade etti.

Şimşek, ''Köprüyü biz yaparsak bütçede daha önce öngörmediğimiz harcama gündeme gelirse ya giderleri kendi içerisinde yer değişikliği ile yapacağız ya da ilave gelir imkanlarını araştıracağız'' dedi.

-Memur maaşları-

Memur maaşları konusunda anayasa değişikliği yapıldığını kaydeden Şimşek, şöyle konuştu:

''Tasarı, yakında mecliste görüşülecek. Maliye Bakanlığı veya başka bakanlığın görüşü diye ifade doğru olmaz. Bu hükümetin bir iradesidir. Dolayısıyla hükümetimizce değerlendirilecek bir husustur. Bu sadece Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığının, Hazinenin diye sunmak doğru değil. Ortak bir irade tecelli ediyor.

İntibak Yasasına gelince İntibak Yasası devreye girse de girmese de işçi ve Bağ-Kur emeklileri 2011 yılının ikinci yarısında gerçekleşen enflasyon oranı kadar zammı otomatik olarak alacaklar. Memur emeklileri ise memurlara yapılacak zam oranında emekli aylıklarında artış olacak. Dolayısıyla burada bir takım gecikmeler söz konusu ama bu gecikmelerden dolayı telafi imkanı olmayan bir mağduriyet söz konusu olmayacak. Biz hep geriye doğru ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız. Burada mevcut kanunlar çerçevesinde otomatik olarak yapılması gereken artışları da yapacağız.''

-Tasarruf oranları-

Bakan Şimşek, tasarruf oranlarının artırılmasının temel önceliği olduğunu belirterek, Orta Vadeli Programda bunun ortaya çok güçlü konduğunu söyledi ve şunları söyledi:

''Bunun tabii ki vergi ayağı olacak. Tabii ki biz vatandaşlarımızı daha fazla teşvik etmesi için finansal enstrümanlar üzerinde veya bireysel emeklilikle ilgili bir takım düzenlemeleri bir süredir çalışıyoruz. Bu çalışmalar Sayın Babacanın koordinatörlüğünde yapılan çalışmalardır. Çalışmalar bitince bir paket halinde kamuoyuna açıklanacak.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber