Kılıçdaroğlu: Beni CHP'lilerden korumayın/Video

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Şubat 2012 13:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin 16. Olağanüstü Kurultayı'nda konuşuyor.

Ankara Arena Kapalı Spor Salonu'nda yapılan kurultayda Divan başkanlığı seçimi sırasında ise İsa Gök'ün "İtirazım var konuşma yapmak istiyorum" demesi üzerine salonda kısa süreli arbede yaşandı. Kürsünün önünde bekleyen İsa Gök ile partililer arasında Kılıçdaroğlu konuşmaya başlarken arbede yaşandı. Kılıçdaroğlu kürsü önünde alınan güvenlik önlemleri üzerine "Arkadaşlar lütfen çekilin. Beni CHP'lilerden korumak gibi bir göreviniz olmamalı" dedi.

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

Cumhuriyet Halk Partisi dürüst insanların partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi yiğit insanların partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi emperyalistlerin analarından emdiği sütü burunlarından getiren partidir.

Arkadaşlar lütfen çekilin. Beni CHP'lilerden korumak gibi bir göreviniz olmamalı.

İstiklal Marşı, bağımsızlık andımız var. Ne diyor Mehmet Akif ?Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım? işte Cumhuriyet Halk Partisi budur. Cumhuriyet Halk Partisi devlet kuran partidir. Cumhuriyet Halk Partili olmak kardeşliktir, barıştır dostluktur. Biz kimseye kin tutmayız diyen Yunus Emre'dir Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhuriyet Halk Partisi olmak büyümedir, hırstır, azimdir.

"UÇAK FABRİKASI KURDUK, KENDİ DENİZALTIMIZI YAPTIK"

Geçmişte söylerler, birileri de söyler. CHP'nin dikili ağacı yoktur diye. Herkes duysun, bilsin. Mısır'daki sağır sultan da duysun. Daha cumhuriyetin üzerinden 2 yıl geçmiş, Kayseri'de ilk uçak fabrikasını kurduk. Osmanlı'nın parasını yabancılar basardı. Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez kendi paramızı kurmak, basmak için merkez Bankası'nı 1930'da kurduk. 9 yıl sonra 3 Mayıs 1934 kendi yaptığımız uçak, Kayseri'den kalktı, Ankara'ya indi. Yapabiliyor musun şimdi bunu? İlk Türk deniz altısının omurgasının yerleştirilmesi Haliç'te yapıldı. Bunlar Cumhuriyet Halk Partisi'nin kararlılığı gerçekleştirdi.

Ben ülkeyi demir ağlarla ördük, sata sata bitiremedikleri fabrikalardan bahsetmiyorum. 4 Haziran 1940 Osmanlı'nın borçları kuruşu kuruşuna ödendi. Cumhuriyet Halk Partisi ödedi.

Siyaset halk için mücadele etmek demektir, halkın çıkarları için mücadele etmek demektir. Yolsuzluklara bulaşmadılar, ama yolsuzlukları yapanları Yüce Divan'a göndermekten çekinmediler. Çünkü onlar halkın beş kuruşuna bile saygı duyarlardır.

"SONRA NE OLDU"

Bakınız CHP'den sonra ne oluyor. 1952'de ABD yönetimi Marshall planı çerçevesinde Türkiye'ye 58 milyon dolarlık askeri yardım yaptı. Niye yapıyor? Sizin uçak, denizaltı yapmanıza gerek yok ben size veriyorum' diyor. 20 Ekim 1954 Dünya Bankası'nın başkanı geliyor, ?Türkiye'nin geleceği çok parlak' diyor. 4 ağustos 1958 Türkiye iflas ettim diyor.

CHP iktidarında var olan 176 ton altını yok ediyorsunuz, borcunu ödeyemeyen bir ülke haline geliyorsunuz.

Recep Tayyip Erdoğan'ın benim bu anlattıklarımın hiçbirisini bildiğine inanmıyorum. Çünkü tarihini bilmiyor o. Siyaset kişi bana ne verecek, toplum bana ne verecek, siyasette nasıl zenginleşeceğim demek değildir. Siyaset, ben topluma nasıl hizmet edeceğim, nasıl yaşamımı adayacağım demektir siyaset.

?DEMOKRATİK MÜCADELE HER YİĞİDİN HARCI DEĞİLDİR?

Demokrasinin tadını unuttuk. Demokrasiyi özgürlükleri kazanmak, ateş çemberinden geçmek demektir. Demokratik mücadele her yiğidin harcı değildir.

Eski gömleğimi çıkardım, demokrasi gömleğini giydim diyordu. Bazı aydınlarda buna inandılar. Bazı aydınlarımız, yazarlarımız, Erdoğan'ın kıyafetine bakıp demokrasi geldi dediler.

Kimse kendisine şu soruyu sormadı, demokrasiyi elde etmek, bir gömleği giyip çıkarmak gibiyse neden insanlar demokrasi için ağır bedeller ödedi. Bunun adına post modern diktatörlük diyoruz. Her şey bir insanın iki dudağı arasında. Post modern diktatörlük Türkiye'ye özgüdür. Gömlek güzel, bakıyorsunuz kılık kıyafette güzel. Her şey şeklen var.

Yargı ayrı duruyor bir yerde. Kimin emrinde? Siyasi otoritenin emrinde. Tüzükte CHP'nin parlamentoda konuşmaması için TBMM'de sınırlama getiriyorlar. İtiraz ediyoruz, saldırıyorlar. Bir arkadaşımızın parmağı kırıldı. İstediğiniz kadar saldırın. CHP hep önünüzde duracak.

?BU NASIL BİR ÖZGÜRLÜKTÜR Kİ İNSANLARIMIZ DÜŞÜNMEKTEN KORKUYOR?

Diyelim ki bir yargıç karar verdi, vicdanının sesini dinledi. AKP'nin hoşuna gitmedi. Ne oluyor o yargıç? Beş dakika sonra görevden alınıyor, savcı açığa alınıyor. Böyle bir demokrasi olabilir mi?

Sözde memlekette düşünme özgürlüğü var. Bu nasıl bir özgürlüktür ki insanlarımız düşünmekten korkuyor.

Saç kestirmek, şemsiye taşımak, yumurta taşımak, konser bileti satmak, üniversite yönetimini eleştirmek, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne katılmak, Deniz Gezmiş'i anmak, YÖK'ü protesto etmek, kitap okumak.

Bizi izlemeye gelen, büyükelçiler, bizi izleyen yabancı diplomatlara sesleniyorum. Bu suçlar sizin ülkenizde var mı yok mu? Biz de var. Onun için CHP demokrasi ve özgürlük türküleri söyleyecektir.

?YÖK'Ü TUZLA BUZ YAPACAĞIZ?

Marmara Üniversitesi öğrencisi, ekşi sözlük'te yazdığı yazıdan dolayı bir ay okuldan uzaklaştırıldı. İstanbul Üniversitesi öğrencisi, çantasında yumurta bulunduğu için, yumurta başına 44 ay hapisle yargılanıyor. Pamukkale Üniversitesi öğrencisi YÖK'ü protesto ettiği için bir ay uzaklaştırma aldı. CHP iktidarında o YÖK'ü tuzla buz yapacağız. İstanbul Üniversitesi öğrencisi, Deniz Gezmiş'i andığı için okuldan uzaklaştırıldı. Onlar yaşamlarını halka adadılar. CHP'li olmak yaşamını halka adamak demektir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber