Başbakan Erdoğan: Çocuklar korkmadan sütleri için

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 12 Mayıs 2012 07:18, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ÖZGÜR ÖZDEMİR

Her gün dağıtılan 7 milyon 200 bin paket sütte gıda zehirlenmesine yol açacak tek bir paket süte rastlanılmadığını söyleyen Erdoğan, "Hassasiyeti olmayan her çocuğumuz dağıttığımız sütü rahatlıkla içsin" dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 81 vilayette her gün dağıtılan 7 milyon 200 bin süt paketinde, gıda zehirlenmesine yol açacak tek bir pakete rastlanılmadığını hatırlattı ve "Hassasiyeti olmayan her çocuğumuz dağıttığımız sütü rahatlıkla içebilir ve içsin. Bu konuda hiç kimsenin tereddütü olmasın" diye konuştu. Partisinin 4. Trabzon İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, okul sütü projesiyle ilgili son günlerde spekülasyonlar yapıldığını söyleyen Erdoğan, şu mesajları verdi:

ÇARKÇILIĞI BİLMEYİZ

Biz özümüzle, sözümüzle aynıyız. Çarkçılığı bilmeyiz. Ülke genelinde 7 milyon 200 bin çocuğa süt dağıtıldı. Süte alerjisi olan bazı çocuklar rahatsızlandı. Bu süreçte anamuhalefet partisi olsun, diğerleri olsun hop oturup hop kalktılar.

Projenin Hükümet'e maliyeti 600 milyon TL civarında. Yolsuzlukların olduğu bir hükümet bunları yapamaz ve bunları Kılıçdaroğlu'nun kafası almaz. Sen hesap uzmanı olabilirsin ama sağlıkçı değilsin, tıp doktoru değilsin.

Süt dağıtımı sonrasında bazı çocuklarda "rahatsızlık" meydana geldi. Bana zehirlenme olmadığını, bazı çocukların süte karşı hassasiyetlerinin olabileceğini ifade ettiler. Fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapıldı. Bilimsel raporda 'Bugüne kadar örneklerin hiçbirinde hastalık yapıcı mikroorganizma ya da bakteri toksinine rastlanılmamıştır' deniliyor.

Tüm Türkiye'ye sesleniyorum. 81 vilayette her gün dağıtılan 7 milyon 200 bin paket sütte gıda zehirlenmesine yol açacak tek bir paket süte rastlanılmış değildir. Hassasiyeti olmayan her çocuğumuz dağıttığımız sütü rahatlıkla içebilir ve içsin. Öğretmenlerimiz, velilerimiz eğer çocuklarının süte hassasiyeti yoksa gönül rahatlığı içinde dağıttığımız sütü içsinler. Bu konuda hiç kimsenin tereddütü olmasın.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin süt konusunda söylediklerini zerre kadar ciddiye almıyorum. MHP'nin koalisyon ortağı olduğu Nisan 2002 tarihinde, DSP, MHP, ANAP hükümeti İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır'da öğrencilere süt dağıtma uygulaması başlattı ve sadece 4 ildeki uygulamada 505 öğrenci rahatsızlandı. Tarım Bakanı MHP'li, Sağlık Bakanı o da MHP'li. Dönemin Devlet Bakanı DSP'li Hasan Gemici bir açıklama yapıyor. Zehirlenme olmadığını, çocukların laktoz maddesi nedeniyle sindirim güçlüğü yaşayabileceklerini ifade ediyor. Bu tutarsızlığı nedeniyle Sayın Bahçeli'yi bu konuda hiç ama hiç ciddiye almıyorum.

Başkanlık sistemiyle ilgili, yarı başkanlık sistemiyle ilgili ben bir tartışma başlatılmasını istedim. Hemen hop oturup, hop kalktılar. Merhum Alparslan Türkeş'in 9 Işık kitabını aç, orada başkanlık sistemine ihtiyacımızın olduğunu ifade ediyor, bunun da ötesine 'bu milletin tarihi bununla güç kazanmıştır' diyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da Bahçeli kadar ciddiye almıyorum. CHP Genel Başkanı şu ana kadar süt dağıtımıyla ilgili kurduğu her cümlede battı. 'Yüzlerce çocuk zehirlendi' diyor, nereden biliyorsun, kime incelettin, elinde raporun var mı? Hangi veriye dayanarak 7 milyon 200 bin öğrencinin içtiği süte sen böyle bir leke, kara çalmaya yükleniyorsun. Ne diyor; 'İzmir Belediyemiz 7 yıldır okullara süt dağıttırıyor. 246 okulda her gün pastörize süt dağıtılıyor' diyor. İzmir Belediyesi, haftada bir gün küçük bir bardak süt veriyor, haftada bir gün de 1 litre de UHT süt dağıtıyor. Üstelik Belediye 248 okula süt dağıtıyor, biz sadece İzmir'de 968 okula her gün süt dağıtıyoruz. İkinci bir çirkinlik; 'ihale yandaş kuruluşlara verildi' diyor Sayın Kılıçdaroğlu. Orada da çaktı. İzmir'de haftada bir dağıttıkları sütü temin eden firmayla bizim Ege ve Doğu Anadolu bölgesi için süt temin ettiğimiz firma aynı. İsimde vereceğim, vermeyi düşünmüyordum, o da Pınar Süt'ten alıyor, bizde Pınar Süt'ten.

Muhalefetin süt meselesini istismar etmesi gerçekten çok ciddi bir sorumsuzluk, ciddi bir aymazlık ve pervasızlıktır. Konuşmasının ardından Rize'nin Güneysu ilçesine giden Erdoğan burada sevgi gösterileriyle karşılandı. Eşi Emine ve kızı Sümeyye Erdoğan'ın eşlik ettiği Başbakan, Rize'nin Güneysu ilçesindeki babaevinde konaklayacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber