Özürlüye ev vermeyene ceza

Haber Giriş : 13 Haziran 2005 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adalet Bakanlığı bürokratları ile AKP'li vekil Lokman Ayva arasında anlaşmazlık yaratan ve 8.5 milyon özürlüyü ilgilendiren Özürlüler Yasa Tasarısı tartışma konusu.

Türkiye'deki 8.5 milyon özürlüyü ilgilendiren Özürlüler Yasa Tasarısı TBMM tatile girmeden önce yasalaşacak mı? Çünkü iki yılın emeği ile hazırlanan tasarının, "iki tanıklı imza" maddesi tartışmalı. Tasarıda, görme özürlülerin, imza gerektiren durumlarda iki tanık bulundurma zorunluluğu kaldırılıyor. Ancak Adalet Bakanlığı bürokratları, halen uygulanan yasadaki iki tanıklı imza maddesinin aynen korunmasını istiyor. Bürokratlar, bu maddenin görmeyenleri koruduğunu düşünüyor. Tasarı, Sağlık Komisyonu'ndan geçti, önümüzdeki günlerde ise Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınacak. Bu konuda şiddetli tartışmaların yaşanması bekleniyor. Tarafların bu madde konusunda sıkı pazarlık yapacakları belirtiliyor.

NELER GETİRİYOR?

Tasarının mimarı AKP milletvekili Lokman Ayva, "Normal insan kandırılıyor. Özürlü insan da artık kandırılmayacak duruma gelmeli" diyerek, iki tanıklı imza uygulamasına karşı çıkıyor. Türkiye Sakatlar Konfederasyonu'nun tasarıya itirazı var. Konfederasyon Başkanı Faruk Öztimur, "Özürlüler Yüksek Kurulu"nun kaldırılmasına karşı. Diğer, dernekler ise yeni düzenlemeyi destekliyor ancak eleştiri haklarını da saklı tutuyorlar: "Beklentilerimizi tam anlamıyla karşılamıyor." Tasarı, engelleri aşarsa, Meclis'in tatile gireceği 1 Temmuz'dan önce yasalaşma şansı var. Özürlüler Yasası, eğitim, sosyal güvence ve insan hakları açısından birçok yenilik getiriyor. 54 maddelik tasarının "ayrımcılık"la ilgili hükmü ise, özürlülere evlerini kiralamayan konut sahiplerini, tekerlekli sandalyesi olanları almayan ticari araç şoförlerini yakından ilgilendiriyor. Türk Ceza Kanunu'nun "ayrımcılık"la ilgili düzenlemesine "özürlü" tanımı ekleniyor.

Böylece, özürlülere ayrımcılık yapanlar da 6 aydan bir yıla kadar hapis ile cezalandırılacak. Düzenleme, evsiz özürlünün sokakta kalmasını da, soğuktan donmasını da önleyecek hükümlere sahip. Bakım merkezleri kurulacak ve devlet bakım masraflarını karşılayacak. Tasarı, anne ve babaların "Bizden sonra evladımız ne olacak?" sorusuna da cevap veriyor. Buna göre çocuklar, özel koruma hükümleri çerçevesinde devletin şemsiyesinden yararlanacak. Devlet, her ay 700 milyonu aşan miktarda bakım parası ödeyecek. Özürlülerin iş hayatına ilişkin konular da düzenleniyor. Buna göre, özrü yüzde 40'ın altında olanlar "hafif özürlü" sayılıyor. Yani, "tek gözü gören"ler, isteseler de "ağır özürlü" kategorisine girmeyecek. Türk Dil Kurumu, eğitim ve iletişimlerin sağlanması için "Türk işaret dili sistemi" oluşturulmasıyla yükümlü kılınıyor. Bu, işaret dilinde ortak sembollerin oluşturulmasını amaçlıyor.

İstanbul'da, "başbakan" tanımı yaparken kullanılan işaretin, Konya'dakiyle aynı olmaması düzenlemenin yapılmasına zemin oluşturmuş. Tasarı, 18 yaşından küçüklerin de, evlenen kadınların da aylık almalarına olanak tanıyor. Özrü, yüzde 80'in üzerinde olan kişinin alacağı miktar, asgari ücretin üç katı kadar olabilecek. Düzenlemenin en önemli maddelerinden biri de "tercüman" bulundurulmasına yönelik. Konuşma engelli kadınların, çocuklarını yanlarına alarak jinekoloğa dert anlatma dönemi bitiyor. Bu durum, hastanelerde tercüman bulundurulmasıyla sona erecek. Karakollarda da tercüman olacak.

sabah

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber