Cumhurbaşkanı Gül 'Sosyal Medya'nın konuğu

Gül, ABD ziyareti kapsamında teknoloji merkezi Silikon Vadisi'ndeki Twitter'ın merkezini ziyaretinin ardından, TRT Haber'in "Sosyal Medya" programına konuk oldu ve gündemin yanı sıra Twitterdan kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Mayıs 2012 02:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Uludere'deki olay ve sonrasındaki süreçle ilgili olarak, ''Hissiyatımızın en iyi şekilde yansıması için hissiyatımız yüzümüze, dilimize vurmalı ki karşıdaki vatandaşlarımızın acılarının birazcık dinmesine yardımcı olabilelim'' dedi.

Gül, ABD ziyareti kapsamında teknoloji merkezi Silikon Vadisi'ndeki Twitter'ın merkezini ziyaretinin ardından, TRT Haber'in ''Sosyal Medya'' programına konuk oldu ve gündemin yanı sıra Twitterdan kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

Silikon Vadisi'ni ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Gül, ''Dünyaya şekil veren merkez neresi derseniz, burası. San Francisco ve Silikon Vadisi'' dedi. Ziyaretinin dikkat çekmek, bilinç uyandırmak, Türk gençliğine ve halkına mesaj anlamı taşıdığını anlatan Gül, ''Türk insanı artık bu işlerle ilgilenmeli. Türk gençliği bu işlere merak salmalı. Esnaflık, tüccarlık, inşaat güzel şey ama Türkiye'nin geleceği burada. Türkiye'nin zıplaması, orta gelirden yüksek gelirli ülke seviyesine geçmesi bu sayede olacak'' diye konuştu.

Silikon Vadisi'ndeki önemli şirketlerin başındaki insanların ''çocuk'' denilecek yaştaki yeni mezunlar olduğunu ifade eden Gül, çok büyük bir takdir duygusu içinde olduğunu belirtti. Gül, bu şirketlerde çok sayıda Türk gencini önemli mevkilerde görmenin de kendisini çok sevindirdiğini vurguladı.

Gül, Türkiye'de ''Silikon Vadisi'' kurulabilmesiyle ilgili, birden bire bu seviyeye gelmenin mümkün olmadığını ifade etti.

-''Türkiye'yi radarınıza alın''-

ABD'de ''risk sermayesi'' şirketleriyle yaptığı toplantılar hakkında da bilgi veren Gül, bu şirketlerin gençleri takip ettiğini, fikri olanlara sermaye sağladıklarını anlattı. Bu şirketlerin bir nevi radarları olduğunu ifade eden Gül, şirketlere ''Siz radarınıza Türkiye'ye de alın'' çağrısı yaptığını ve pozitif karşılık aldığını kaydetti.

Gül, Silikon Vadisi ziyaretinde en çok, şirket sahiplerinin çok genç olmasından, milyar dolarlık servete sahip olmalarından ve sade hayatlarını sürdürmelerinden etkilendiğini söyledi.

Bir izleyicinin, televizyonda az göründüğünü belirten ifadesi üzerine Gül, ''Yok canım. Cumhurbaşkanı günlük olaylarla icranın içinde olmadığı için her gün, her vesileyle bir şey söylemez'' dedi.

-Obama ile görüşmenin ayrıntıları-

ABD Başkanı Barack Obama'ya Silikon Vadisi'ni ziyaret edeceğini söylemediğini anlatan Gül, şöyle konuştu:

''Obama'ya özellikle söylediğim bir şey vardı. Türk Amerikan ilişkileri hep askeri perspektiften alınır. Askeri konuları dışarı çıkartsanız, Türk-Amerikan ilişkilerinde fazla bir şey yok durumundadır. Bundan çok şikayet ettim. Obama Türkiye'ye ilk geldiğinde Çankaya'da ofisimde, ona, 'İlişkiler askeri yönden ağır basar ama bu uzun vadede sağlıklı değil. Ticaret, yatırımlar, bilimsel çalışmalarda ilişkilerimizin çok güçlü olması lazım' dedim. Mesela Rusya müttefik değil, çok iyi komşumuz. 'Rusya ile ticaretimiz neredeyse 40 milyar dolara ulaşıyor, sizinle 15-16 milyar dolar. Böyle müttefiklik olmaz. Buna özel bir şey yapmak lazım' dedim. Tabii akıllı adam. Orada talimat verdi. 'Özel bir birim kuralım. Türkiye ile ekonomik ilişkileri nasıl geliştiririz' dedi. Sözünde durdu gerçekten. Burada bir komite kuruldu, bizde karşılığı kuruldu. Ticaret 20 milyar dolara çıktı. Hala bu yeterli değil. Büyük Amerikan yatırımları yok Türkiye'de. Dolayısıyla bu konuları tekrar hatırlattım.''

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin ABD'den insansız hava aracı ''predatör'' alımında Obama'nın tek başına karar vermediğini, kongrenin onayı gerektiğini hatırlattı. ABD'nin Pakistan'da predatörler ile çok büyük kazalar yaptığına, yanlışlıkla masum insanları öldürdüğüne dikkati çeken Gül, ''O bakımdan tedirgin oluyorlar. Kongreden çok kolay geçmiyor herhalde'' dedi. Gül, Türkiye'nin dünyanın en modern savaş uçağı F-35 imalatında yer aldığını anlatarak, ''F-35 alıyoruz, 'bundan ötesi yok ki' dedim'' diye konuştu.

-Sosyal medyayı aktif kullanımı-

Cumhurbaşkanı Gül, sosyal medyayı ne olarak gördüğünün sorulması üzerine, sosyal medyayı etkin kullanmasında ekip arkadaşlarının büyük gayreti olduğunu söyledi. Sosyal medya sayesinde karşılıklı etkileşim olduğunu dile getiren Gül, şöyle devam etti:

''Kendi düşündüklerinizi sansürsüz bir şekilde binlerce, milyonlarca insana geçebilmenin en kısa yolu. Ayrıca insanlar ne düşünüyor onu da öğreniyorsunuz. Nihayetinde o 'feedback' sizi besliyor. İnsanlar ne düşünüyor onu da ölçebiliyorsunuz. Genellikle ciddi konularda basınla buluşma alanı gibi kullanmıyorum. Özellikle Twitter'da siyaset dışı vermem gereken mesajlar, önem verdiğim konuları daha çok kullanıyorum. Onun daha çok ilgi gördüğünü de görüyorum. Öbürü için resmi ton gerekiyor. Resmi tona uygun değil sosyal medya. Belki de daha çok ilgi çekmesi bundan olabilir.''

Cumhurbaşkanlığı'ndaki bir ekibin elektronik postalar dahil olmak üzere kendisine gelen sosyal medya mesajlarını takip ettiğini belirten Gül, hiçbir mesajın karşılıksız bırakılmadığını vurguladı. Gül, köylerden de yaşlılardan da mesaj alabildiklerini anlatan Gül, ''Öyle ki köyden yazıyor, 'Bizim yolumuz şöyle şöyle' diyor. Biz de kaymakama diyoruz, bakıyorlar gerçekten öyle. Eskiden heyetler gidecek, o bilgi vilayetten Ankara'ya gelecek... Bu kadar etkin kullanılacağını bilmezdim'' dedi.

-İnek isteyen köylü kadın-

Çok ilginç taleplerin kendisine iletildiğini de ifade eden Gül, ''Bazen bakıyorum, ciddi olamaz. 'Ciddi mi, değil mi' diyorum. Dalga mı geçiyorlar diye. Gerçekten ciddi çıkıyor'' dedi. Gül, buna örnek olarak, Samsun'un bir köyünden bir kadının ''Cumhurbaşkanım, bana bir tane inek verdirseniz de ben onun sütüyle geçimimi sağlasam'' talebinde bulunduğunu, vali ya da kaymakamın araştırdığını ve konunun doğru çıktığını ve inek gönderttiklerini anlattı.

Gül, programın yapımcısı Serdar Kuzuloğlu'nun, ''Kaç yeni büyükbaş hayvan talebi olabileceğini tahmin edebiliyor musunuz'' sözü üzerine, ''Sosyal medyanın da böyle bir tarafı var, işi sulandırma'' dedi.

-Hollande döneminde Fransa ile ilişkiler-

Gül, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile görüştüğünün anımsatılarak, ilişkilerin daha iyiye gidip gitmeyeceğinin sorulması üzerine, ''Ümit ederim çünkü mevcut durum ne onların çıkarına ne bizim çıkarımıza'' dedi. Bu görüşünü Hollande'a aktardığını da anlatan Gül, '''Ne çıkarınız var Türkiye ile zıtlaşmadan- Ne istersiniz Türkiye'den- Rasyonel bir şekilde düşünelim, oturalım ve değerlendirelim, ona göre ilişkiye girelim ve işbirliğimizi geliştirelim' dedim. Gayet mantıklı gördüm'' diye konuştu.

Önceki Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'ye karşı tavırlarının şahsi olduğunu ifade eden Gül, bunun Fransa halkının yaklaşımını yansıtmadığını söyledi.

-''Cumhurbaşkanlığı hayatım çok yorucu ve yoğun''-

Cumhurbaşkanlığı hayatının nasıl geçtiğinin sorulması üzerine Gül, gerek siyaset hayatında Başbakan ve Dışişleri Bakanı olarak gerekse şimdi Cumhurbaşkanı olarak özellikle yurtdışı seyahatlerinin çok yorucu ve yoğun geçtiğini söyledi.

''Herkes sizinle ilgili bir kariyer planlaması yapıyor, herkes bundan sonra Abdullah Gül ne yapacak diye merak ediyor. Siz bir kariyer planlaması yapıyor musunuz-'' sorusunu da yanıtlayan Gül, ''Ben onları hiç düşünmüyorum, hiç aklımdan da geçmiyor. Bu yaptığım işi layıkıyla yapayım, alnımızın akıyla görevimizi bitirelim, onun peşindeyim şimdilik'' dedi.

Görev süresiyle ilgili bir şey düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine de Gül, ''Yok, inanın ki en ufak bir şekilde ne aklımda ne zihnimde yok. Benim dışımda işler onlar'' ifadelerini kullandı.

-''Herkesin kusuru gözükebiliyor''-

Enformasyon teknolojisinin dünyayı değiştirdiğini, demokrasinin yayılmasını sağladığını, diktatörlüklerin yok olması için en büyük silahı olduğunu vurgulayan Gül, Apple'daki görüşmelerinde Tim Cook'un Arap Baharı'nın yaşandığı dönemde Iphone satışlarının zirveye ulaştığını söylediğini aktardı.

''Herkesin kusuru gözükebiliyor artık. Üzerinde bir leke varsa nasıl gözükürse bir ülkenin de bir kusuru, yanlışı varsa her tarafta gözüküyor'' diyen Gül, bu çerçeveden bakıldığında ''herkesin kendi evini düzene koyması''nın önemine vurgu yaptı. Gül, sorunlu alanların temizlenmesi gerektiğini ifade ederek, bunun da hukukun üstünlüğü, hesap verebilirlik, eşitlik ve adalet gibi kavramlarla mümkün olabileceğini belirtti.

-İnternet filtresi-

Türkiye'deki internet erişimi ve filtre konusundaki değerlendirmeleri de sorulan Gül, ''Şu anda Türkiye'de herhangi bir engelleme, ayıplama, filtre olmadan ben herşeye erişmek istiyorum dediğinizde buna engel bir unsur var mı- Yok. Temel olan şey bu'' dedi.

Filtrelemeyle ilgili kendisine bilgi veren yetkililerin analizler ortaya koyduğunu anlatan Gül, internet kullanıcılarının en çok hangi sayfalara girdiği, hangi saatlerde girildiği, hangi kurumlardan, hangi kamu kurumlarından ''şok edici'' sayfalara girenlerin sayısının ne kadar olduğu, anne-babaların feyratları, çocukların ulaşmaması gereken sayfalara ulaşma oranına ilişkin analizleri görünce kendisinin de filtreyi haklı bulduğunu söyledi.

Yetkililerden bu konularda ayrıntılı bilgi aldığını aktaran Gül, böyle bir alternatif sunulmasını haklı bulduğunu dile getirdi. Gül, ''Ben istediğim yere istediğim anda ulaşmak istiyorum'' diyenlere ilişkin bir kısıtlama olmadığını, bu olmadıktan sonra alternatif sunulmasının doğru olduğunu kaydetti.

-Suriye-

Suriye'deki gelişmelere ilişkin soru üzerine de Gül, Suriye'deki değişimin Beşşar Esed öncülüğünde olmasını çok istediğini, bunu sık sık dile getirdiğini ancak Esed'in bunu yapamadığını ve sonunda çatışmanın çıktığını anlattı.

Gül, ''Liderlikte önemli olan karşınızda bir bataklığı görüyorsanız o bataklığa girmeden by-pass ederek hedefinize ulaşabilmektir. Orada şimdi bataklığa girilmiş oldu. Her tarafta kan akıyor. Bunların hepsi Suriye'nin çocukları. Geri dönüşü yok açıkçası'' diye konuştu.

Kofi Annan Planı ile ara bir formül bulunduğunu hatırlatan Gül, ''Bu aslında daha az maliyetli bir değişim mekanizmasıdır. Keşke böyle olsa. Ama bunun olması için altı maddenin uygulanması gerekir. Korkumuz bir iç savaş, iç bölünme olmasın. Bizim tek arzumuz Suriye'nin kendi halkıyla, komşularıyla barışık, zengin bir ülke olması'' dedi.

-''Sabaha kadar uyuyamadığımız zamanlar oldu''-

Gül, Twitter'dan yöneltilen ''Bunaldım, bırakıyorum dediği bir an oldu mu-'' şeklindeki soruyu ise, ''Yoo, kaldıramıyorum, bunaldım, bırakıyorum gibi bir düşüncem hiç olmadı. Ama çok zor dönemler geçti. Biz hükümet olduğumuz seçimlerinden sonra sabaha kadar uyuyamadığımız, zor anlar çok yaşamışızdır. Açıkçası daima kararlı oldum ben'' diye yanıtladı.

-FATİH Projesine ilgi-

İnternetin ve teknoloji şirketlerinin eğitime büyük hizmetleri olabileceğinin altını çizen Gül, ''Hani İbrahim Tatlıses demişti, 'Oxford var da biz mi gitmedik'. Şimdi Oxford her yerde'' dedi. Gül, bilgiye ulaşmada internetin doğru kullanımının önemine işaret etti.

FATİH Projesinin Silikon Vadisi'nde yakından takip edildiğini anlatan Gül, 15 milyar dolarla ulaşan bir projenin söz konusu olduğuna dikkati çekti. Gül, Türkiye açısından konunun ''mal ticareti'' gibi olmaması gerektiğini, bu vesileyle Türkiye'deki teknoloji şirketlerinin gelişmesi, oluşması, yeni iş alanlarının açılması, kabiliyetli gençlerin bu şekilde değerlendirilmesi şeklinde olması halinde kazanç sağlayacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, ''Yoksa bir şeyi ithal ediyor gibi bir hale düşerse bize yük olur ve kayıp olur'' dedi.

-Memur maaşları-

Gül, değişik meslek kesimlerinden gelen şikayetleri hükümete aktardığını ifade ederek, yönetici olarak dengenin korunması gerektiğini ifade etti. Memurların toplu sözleşme görüşmelerine değinen Gül, ''Hükümet istemez mi memura en büyük zammı vermeyi. Tabii ki hesap yapmalı ki gelecek doğru olsun. Devlet idaresinde popülist olmamak, doğruyu yapmak çok önemli. Popülist olanlar işte bugün Yunanistan'da gördüğümüz gibi oluyor'' diye konuştu.

Astsubayların sıkıntılarının da gündeme geldiğini anımsatan Gül, ''Genelkurmay Başkanımız da sık sık bilgi veriyor. Belki de hiçbir dönemde olmadığı kadar Genelkurmay Başkanı astsubaylarla ilgileniyor'' dedi. Gül, eskiye oranla iyileştirmeler yapıldığını, makul taleplerin karşılandığını ifade etti.

-Uludere olayı-

Cumhurbaşkanı Gül, Uludere olayıyla ilgili son dönemde yaşanan gelişmelerde devletin üslubu ve yaklaşımının sorulması üzerine, şöyle konuştu:

''Bu olay hepimizi derinden üzmüştür, yaralamıştır. Bunu bütün halkımızın, özellikle yöredeki vatandaşlarımın çok iyi bilmesini isterim. Tamamen elde olmayan, çok büyük hata maalesef gerçekleşti. Kendi aile bireylerimizin aynı şekilde böyle bir şeye maruz kaldığını düşündüğümüzde ne kadar bunun acısını çekmemiz gerekirse, o acıyı hepimiz hissediyoruz. Bu acıyı gidermek için ne gerekirse devletin elinden gelen her şeyi yapması gerekir. Samimi duygularla bu acının hissedilmesi çok önemli. Bununla ilgili soruşturmanın çok açık ve dürüst, hiçbir şey karartılmadan yapılmasıdır. Bu konuda da bütün talimatlar verilmiştir. Soruşturma titizlikle yapılmaktadır. Meclis İnsan Hakları Komisyonu da bunu takip ediyor. Hiçbir şey duvarların arkasında yapılmıyor. Hem askeri hem sivil kanatta en gizli belgeler, kayıtlar neyse bütün bunlar soruşturmaları yapanlara teslim edildi. Hissiyatımızın en iyi şekilde yansıması için, hissiyatımız yüzümüze, dilimize vurmalı ki karşıdaki vatandaşlarımızın acılarının birazcık dinmesine yardımcı olabilelim.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber