Başbakan: Her kürtaj bir cinayettir

AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları 3. Olağan Kongresi'nde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sezaryene karşı olduğunu, bunun ülke nüfusunun artmaması için atılan adımlar olduğunu söyleyerek, "Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Ve bu ifademe karşı çıkan bazı çevrelere, medya mensuplarına sesleniyorum; yatıyorsunuz, kalkıyorsunuz Uludere diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere'dir diyorum. Anne karnında bir yavruyu öldürmenin doğumdan sonra öldürmekten ne farkı var, soruyorum size. Ve bunun mücadelesini de hep birlikte vermek zorundayız. Ve bunun da bu milleti dünya sahnesinden silmenin sinsice bir oyunu olduğunu bilmek zorundayız" dedi.

HER KÜRTAJ ULUDERE'DİR

Partisinin Kadın Kolları 3. Olağan Kongresi'nde konuşan Başbakan Erdoğan, daha önce dile getirdiği sezaryen ve kürtaj konularına değinerek, bu ikisine de karşı olduğunu söyledi. Erdoğan, "Ben sezaryenle doğuma karşı olan bir Başbakanım ve bunların planlı yapıldığından, özellikle planlı yapıldığını biliyorum. Ve bunun bu ülke nüfusunun artmaması için atılan adımlar olduğunu biliyorum. Bunun bir taraftan da kendilerine mali kaynak teşkil etmesi için atılan adımlar olduğunu biliyorum. Bununla bu ülkenin nüfusu bir yerde donduruluyor. İki, kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Ve bu ifademe karşı çıkan bazı çevrelere, medya mensuplarına sesleniyorum; yatıyorsunuz, kalkıyorsunuz Uludere diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere'dir diyorum. Anne karnında bir yavruyu öldürmenin doğumdan sonra öldürmekten ne farkı var, soruyorum size. Ve bunun mücadelesini de hep birlikte vermek zorundayız. Ve bunun da bu milleti dünya sahnesinden silmenin sinsice bir oyunu olduğunu bilmek zorundayız" diye konuştu.

2037'DE İHTİYAR TÜRKİYE VURGUSU

Türkiye'nin genç nüfusa sahip olması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, "Genç, dinamik nüfusa ihtiyacımız var. Ve bilirsiniz ki insan ekonominin temelidir. İnsan varsa sermaye var, insan varsa üretim var, insan yoksa bunların hiçbirisi yok. Onun için çok gayret edeceğiz. Ve genç nüfusu artırmanın yolunda olacağız. Aksi takdirde 2037 yılında ihtiyar bir nüfusla gerileme dönemine başlarız" dedi.

BDP'YE SERT ÇIKTI

Başbakan Erdoğan, terör örgütünün askeri, polisi ve AK Parti'yi hedef almaya başladığını söyleyerek, Kastamonu'da konvoylarına alçakça saldırıldığını, birçok ilde de AK Parti'nin il ve ilçe teşkilatlarına saldırıldığını hatırlattı. BDP milletvekillerinin de açıklamalarında sürekli AK Parti'yi hedef aldıklarını söyleyen Erdoğan, Diyarbakır'da AK Partili bir ilçe başkanının PKK terör örgütü tarafından kaçırılması üzerine BDP'li Pervin Buldan'ın, "Bu tür şeyler savaş süreçlerinde olabiliyor" sözünü hatırlatarak, "Bunu parlamentonun çatısı altında bir bayan milletvekili diyor. İsmini vermeye gerek yok. Yani partimizin bir ilçe başkanına yönelen bu terör eylemini adeta alenen savunuyor, destekliyor. Aynı BDP milletvekili geçtiğimiz yıl Hakkari'de 24 askerimizin şehit edilmesinin ardından da 'savaşta her iki taraftan da insanlar yaşamını yitirebiliyor' diyerek benzer bir tavır ortaya koymuştu. Bu ne biçim yaklaşımdır ya. Yani asker şehit edilince normal, polis şehit edilince normal, AK Partili yöneticiler kaçırıldığı zaman, şehit edildiği zaman normaldir ama BDP yanlısı veya PKK'lı önder öldürüldüğü zaman anormaldir" diyerek tepki gösterdi.

BAŞBAKAN'DAN MEDYAYA TEPKİ

Başbakan Erdoğan, Uludere konusunu sürekli gündeminde tutan medyaya da tepki gösterdi. Erdoğan, şunları söyledi:

"Buradan medyaya da sesleniyorum; siz bu ülkede neyin avukatlığına soyunduğunuzun farkında mısınız? Siz bu ülkede sizin can güvenliğinizi sağlayan polis, asker şehit ediliyor da, onları savunmuyorsunuz, ama onları şehit edenleri ne yazık ki belli bir kılıf içerisinde savunmaya yelteniyorsunuz. Terörle mücadele sürecinde güvenlik güçlerimizin yaptıkları hatalar için dünyayı ayağa kaldıranlar, teröristlerin askerlerimize, masum sivillere, AK Partili'lere karşı giriştikleri terörist saldırıları normal olarak görüyorlar."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, on yıllar boyunca muhalefetin hep 'kadın hakları' dediğini ancak bu ülkenin kadınlarını, annelerini ağlatıp, üniversite kapısından kızları geri çevirdiğini belirterek, ?Bunlar demokrasiyi konuşur, biz ise demokrasiyi yaşarız. Aramızdaki fark budur" dedi. Erdoğan ayrıca PKK sorunu ve Kürt sorununun birbirine karıştırılmaması gerektiğini vurgulayarak, ?Kürt sorunu bitmiştir, artık benim Kürt vatandaşlarımın sorunları vardır, o sorunu da biz zaten her geçen gün bitiriyoruz" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN ULAŞTIĞI SEVİYELERDE KADINLARIN ÇOK BÜYÜK EMEKLERİ VAR"

Başbakan Erdoğan, 2 milyon 591 bin üyesiyle dünyanın en büyük siyasi kadın örgütlerinden birisi olan AK Parti Kadın Kolları'na teşekkür ettiğini belirterek, "Siyasete atıldığım ilk günden itibaren İstanbul'da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım esnasında ve sonrasında hanım kardeşlerimizi siyasetin öznesi, siyasetin ayrılmaz bir parçası olarak gördüm" dedi.

Seçim beyannamelerinde ve milletvekilleri seçimlerinde 'Kadın' dediklerini, 'Kadınların hak mücadelesi' dediklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Bugün burada şunu büyük bir samimiyetle ifade etmek istiyorum; bugün Türkiye'nin ulaştığı seviyelerde sizlerin çok büyük emekleri var. Siz kar demediniz, kış demediniz, yağmur demediniz, çamur demediniz. Yavrularınızı yeri geldi annelerinize bıraktınız ama kapı kapı dolaştınız" diye konuştu.

Konuşmasında şehit annelerine de özellikle teşekkür ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Hepsini şükranla yad ediyorum ve şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum" dedi. "Siz Kudüs'ün, Gazze'nin, Ramallah'ın, Bağdat'ın, Kabil'in, Saraybosna'nın, Şam'ın, Halep'in, Bingazi'nin annelerinin, oradaki hanım kardeşlerimizin sesi, nefesi, onlarla beraber atan yüreği oldunuz" diyen Erdoğan, "Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları, dava arkadaşları nasip ettiği için şükrediyor, hamdediyor, Allah yolunuzu açık etsin diyorum" dedi.

Başbakan Erdoğan, "Biz hanım kardeşlerimizi edilgen bir oy deposu olarak değil, bu ülkenin eşit fertleri, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşları olarak gördük. Bakın iddialı olarak söylüyorum, şu 9 buçuk yıllık süreçte hanım kardeşlerimizin hakları hiçbir iktidar döneminde olmadığı kadar ileriye gitmiştir" şeklinde konuştu.

?HİÇBİR SİYASİ PARTİNİN KADIN KONGRESİNİ BÖYLE GÖREMEZSİNİZ?

Başbakan Erdoğan, "Hiçbir siyasi partinin bu şekilde kadın kongresini göremezsiniz, hiçbir siyasi partinin bu kadar düzenli bir şekilde ilçe kadın kolları kongreleri, il kadın kongreleri, genel merkez kadın kolları kongrelerini göremezsiniz. Bunlar demokrasiyi konuşur, biz ise demokrasiyi yaşarız. Aramızdaki fark budur" derken, bürokrasinin her kademesinde kadınları teşvik ettiklerini ve etmeye de devam ettiklerini söyledi. Kadınlara yönelik eşitsizliğe son verdiklerinin altını çizen Başbakan Erdoğan, "Eşitsizliğin de ötesine geçip, kadınlara pozitif ayrımcılık getiren adımlar attık" dedi. Diğer partilerin üçünün de kadına pozitif ayrımcılığa 'hayır' dediklerini hatırlatan Erdoğan, "Bunlar kadını istismar ettiler" diye konuştu.

8 Mart tarihinde de kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik kanunu çıkardıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, eğitim alanında da devrim niteliğinde reformlar gerçekleştirdiklerini kaydetti. Kadınlara birçok alanda destek sağladıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, çocuklar ve kadınlar adına sağlık sistemini adeta yeniden inşa ettiklerini, sosyal politikalar alanında da hep beraber tarih yazdıklarını kaydetti.

"YOLSUZLUKLARIN OLDUĞU BİR İKTİDARDA BUNLAR OLABİLİR Mİ?"

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin yükselişte olduğunu ve 2023 yılında Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına gireceğini söyleyerek, yeni bir uygulama başlattıklarını belirtti. Başbakan Erdoğan, eşi vefat eden kadınlara karşılıksız olarak her iki ayda bir 500 TL yardımda bulunduklarını ifade ederek, bu uygulamaya 114 bin kadının hak kazandığını, 80 bin kadının da incelemesinin devam ettiğini kaydetti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ise sürekli yolsuzluktan bahsettiğini belirten Başbakan Erdoğan, ''Ana muhalefet partisinin lideri, lider demeyelim Genel Başkanı, ikide bir çıkıyor yolsuzluklardan bahsediyor, sevsinler seni dürüst adam. Yolsuzluların olduğu bir iktidarda bunlar olabilir mi? Kalkacaksın bu kadar insana iki ayda bir bu maaşı vereceksin, 7 milyon 200 bin yavrumuza süt dağıtacaksın, 15 bin 600 kilometre duble yolu 9 yıla sığdıracaksın, kalkacaksın 170 bin derslik yapacaksın ve kalkacaksın bu ülkeyi havaalanlarıyla donatacaksın, 46 noktaya ulaşım sağlayacaksın. Bu dönemde 81 vilayetin hepsine üniversite kuracaksın, şu anda 166 tane üniversitemiz var. Geldiğimizde bu sayı 76, şimdi 166'' dedi.

Muhalefetin on yıllar boyunca kadınları hep ağlattığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"On yıllar boyunca muhalefet hep, 'kadın hakları' dedi, 'hak mücadelesi' dedi. Ancak bu ülkenin kadınlarını, annelerini hep ağlattılar. 'Kızlar okusun' dediler, ne yazık ki üniversite kapısından kızlarımızı çevirdiler. 'Demokrasi' dediler, 'özgürlük' dediler, ama yasakları kısıtlamaları savundular. 'Kadın' dediler ama kadını tahkir ettiler, kadına kameralar önünde şiddeti reva gördüler. Biz yasakları tek tek kaldırdıkça, Anayasa Mahkemesi önünde, Danıştay önünde sıraya girip, yasakların devamını istediler. Kim? CHP. Hiç kimse kusura bakmasın, artık benim hanım kardeşimi, kız kardeşimi hiç kimse, ama hiç kimse üniversite kapısından geri çeviremez. Artık bu gayretlerin içerisine girenler olursa anlayın ki bu şizofrenik bir vakadır."

?AK PARTİ HEDEF ALINIYOR??

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, PKK terör örgütünün neden AK Parti il ve ilçe teşkilatlarına saldırmasının iyi düşünülmesi gerektiğini söyleyerek, "AK Partililere karşı giriştikleri saldırıları normal olarak görüyorlar. Bunun üzerinde ben tüm kardeşlerimin düşünmesini istiyorum. Bu nokta üzerinde hassasiyetle durmanızı istiyorum, sadece sizlerin değil aziz milletimizi, bizi ekranları aşında izleyenlerin bunu düşünmeleri, bunun üzerinde durmalarını istiyorum. Neden AK Parti? Neden AK Parti teşkilatı, mensupları, AK Parti politikaları hedef alınıyor? Bu sorunun cevabı çok ama çok basit; çünkü AK Parti bu meseleye yüreğini koydu, gövdesini koydu onun için" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, Kürt sorunu ile PKK sorununun birbirine karıştırılmamasını isteyerek konuşmasında şunları kaydetti:

"Biz Türkiye'yi bu meseleden bu ağır sorundan kurtarmak için çok kararlı bir duruş sergiledik. Bundan geri adım atmak yok. Daha yola çıkarken parti programımızda Doğu, Güneydoğu meselesi başlığı altında sorunu da, çözüm yollarını da son derece sağlıklı şekilde ortaya koyduk. 2005 yılında Diyarbakır'da bu meseleyi çözeceğimize dair milletimize söz verdik, 2007 seçimlerinde milletimizden yeniden yetki aldık. 2009'da bir kez daha yetki aldık, 12 Eylül halk oylamasında, 12 Haziran'da milletimizden yetki aldık, milletimizden 'bu meseleyi çöz yetkisi' aldık. Bütün samimiyetimizle meselenin üzerine gittik, bütün boyutlarıyla meselenin üzerine gittik. İnkar, ret ve asimilasyon politikalarını reddettiğimizi açık açık belirttik. Bizim kitabımızda Kürt kardeşlerimizi inkar yok, onları reddetmek yok, bizim kitabımızda Kürt kardeşimizi asimile etme gibi bir anlayış yok. Biz Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Romanıyla, Boşnağıyla, Arnavutuyla bu ülkede biriz, beraberiz ve biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Zaten bunları rahatsız eden bu. Hiçbir zaman PKK sorunu ile Kürt sorunu birbirine karıştırmayın. PKK sorunu başka bir olay, Kürt sorunu başka bir olay, onun için ben artık diyorum ki; Kürt sorunu bitmiştir, artık benim Kürt vatandaşlarımın sorunları vardır, o sorunu da biz zaten her geçen gün bitiriyoruz. Onun için ortaya bir proje koyduk, bu projenin adı da Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'dir."

Başbakan Erdoğan, batıya yapılan yatırımların doğuya ve güneydoğuya da yapılacağını belirterek, oraya yapılan yatırımlara rağmen terör örgütünün saldırılarda bulunduğuna dikkat çekti. Erdoğan, "Şırnak'ta havaalanı yapılıyor, onlar engellemeye çalışıyor ama biz engellemelere rağmen yapıyoruz, yapacağız. Onlar iş makinası yakacak, iki tane koyacağız, iki yakacaklar, dört tane koyacağız ve bu işi bitireceğiz" diye konuştu.