Erdoğan: Analar ağlamasın dedikçe birileri anaları ağlatmak için uğraşıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Şanlıurfa il kongresine katılarak bir konuşma yaptı.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 03 Haziran 2012 18:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Terör konusuna değinen Erdoğan, "Biz analar ağlamasın dedikçe birileri ısrarla anaları ağlatmak için uğraşıyor. Biz ocaklara ateş düşmesin dedikçe birileri şiddeti daha da tırmandırıyor." dedi. Erdoğan, bu statları, bu meydanları asla ve asla teröre, şiddete, terörden ve şiddetten beslenen kan tüccarlarına bırakmayacaklarını ifade etti.

Şanlıurfa'nın ticaret ve sanayide söz sahibi olmasını, komşusu Gaziantep ile rekabet eder hale gelmesini istediklerini kaydeden Erdoğan, on yıllar boyunca Şanlıurfa'ya gerekli yatırımların yapılmadığını dile getirdi. Başbakan Erdoğan, "Bu bölgeye gerekli yatırımların hiçbirini yapmadılar. Bununla da kalmadılar. On yılar boyunca benim bu bölgede yaşayan kardeşimin en temel, en insanı doğuştan gelen haklarını onlardan esirgediler. İnancımızdan kaynaklanan haklarımızı esirgediler. Kültürel haklarımızı yasakladılar. Konuşulan dile ipotek koydular. Kelimeleri, kavramları dahi yasakladılar, cezalandırdılar maalesef. İşte bu inkar bu ret bu asimilasyon politikaları bu bölgenin, bu bölgedeki kardeşlerimin istismar edilmesini, yoksulluğun yasakların, ret, inkar ve asimilasyon politikalarının istismar edilmesine yol açtı. Birileri de çıktı bu istismarı kullanarak bu yoksulluğu kullanarak, bu yoksulluğun ardındaki meseleyi daha da derinleştirecek şekilde şiddeti bir yöntem olarak uygulamaya başladı." dedi.

Kendilerinden öncekilerin yaptığı gibi sorunu görmezden gelmediklerini, risk aldıklarını anlatan Başbakan, "Çünkü biz statükonun, belli çevrelerin değil, belli etnik kökenlerin, belli inançların değil, biz Türkiye'nin partisiyiz. Milletin partisiyiz. Biz milletin kurduğu, milletin istikamet çizdiği, milletin emanetini taşıyan bir partiyiz." diye konuştu.

Terörle mücadele verdikleri şehirlerden seçimlerde çok büyük destek aldıklarını, bu meseleye sadece bir bakış açısının beklentilerine cevap verecek tarzda yaklaşmadıklarını, milletin tamamının arzu ettiği şekilde sorunu çözmenin çabası içinde olduklarını vurguladı. Terörle mücadelede en çok şehit veren illerden birinin Kırıkkale olduğunu, bu ilin AK Parti'ye verdiği desteğin arttığını, 3 milletvekilinin 3'ünü de AK Parti'ye gönderdiğini hatırlatan Erdoğan, 'Kürt meselesini çöz, bu akan kanı durdur' mesajı verildiğini anlattı. Üzerlerinde ne büyük emanet taşıdıklarının farkında olduklarını, 75 milyon insanın kendilerinden beklentilerini çok iyi bildiklerini dile getirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi: "Kardeşlerim, biz her şeyden önce sizleri seviyoruz. Bizde Türk, Kürt, Zaza, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza, Boşnak, Roman, Arnavut böyle bir ayrım yok. Biz bütün milletimizi, Yunus'un diliyle 'yaratılanı severiz yaratandan ötürü' anlayışıyla seviyoruz, kucaklıyoruz... Demokratikleşme yolunda geri adım asla atmadık. Aynı şekilde terörle mücadeleden geri adım asla atmadık. Millet arkamızda olduğu sürece biz bu kararlı duruşumuzu sonuna kadar muhafaza edeceğiz. Millet yanımızda olduğu sürece biz 75 milyonu kardeşce kucaklaştırmanın mücadelesini vereceğiz. Ama ben Şanlıurfalı kardeşimin, bütün bu bölgedeki kardeşlerimin şunu da özellikle görmesini istiyorum. Biz bu meseleyi çözmeye çalıştıkça birileri de inatla, ısrarla, bu meselenin çözülmemesi için gayret sarf ediyor. Biz analar ağlamasın dedikçe birileri ısrarla anaları ağlatmak için uğraşıyor. Biz ocaklara ateş düşmesin dedikçe birileri şiddeti daha da tırmandırıyor. Biz yüreklerdeki yangın bitsin dedikçe birileri bu yangını adeta körüklüyor. Biz hem Kırıkkale'ye gelen şehidimin annesinin, hem dağdaki oğlunun yolunu gözleyen annenin gözyaşı dinsin diye samimiyetle mücadele verdikçe birileri çıkıyor dağdakiler inmesin diyerek kanı, şiddeti, ölmeyi ve öldürmeyi teşvik ediyor... Kardeşlerim biz 14 Ağustos 2001'de AK parti'yi kurarken hangi duygular, hangi heyecan, hangi coşku içindeysek inanın bugün de aynı duygu, aynı, heyecan, aynı coşku içindeyiz. 14 Ağustos 2001'de ne kadar umut yüklüysek bugün de o kadar umut yüklüyüz."

Erdoğan, bu statları, bu meydanları asla ve asla teröre, şiddete, terörden ve şiddetten beslenen kan tüccarlarına bırakmayacaklarını dile getirdi. Başbakan Erdoğan, "Biz sizin verdiğiniz emaneti Allah'ın izniyle heba etmeyeceğiz. Onlar sizin yoksul kalmanızı istiyor. Onlar sizin fakir kalmanızı istiyor. Onlar sizin çaresiz, kimsesiz, sevgisiz kalmanızı istiyor. Onlar istismardan kandan gözyaşından besleniyor ama biz sadece ve sadece hizmet diyoruz. Biz helalleşme diyoruz, kucaklaşma diyoruz, kardeşlik diyoruz. Hiçbir provokasyon bize engel olamayacak. Hiçbir kirli hesap bizi durduramayacak. hiçbir tahrik, hiçbir tehdit hiçbir karanlık senaryo bizi yolumuzdan alıkoyamayacak. Siz çöz dediniz Allah'ın izniyle biz bu işi çözüyoruz ve çözmeye de devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, ''Biz bugüne kadar birbirimizle aracılarla konuşmadık. Biz bugüne kadar birbirimizle Ru be Ru konuştuk, yani yüz yüze konuştuk, gönülden konuştuk. Aramıza simsarların girmesine izin vermeyin. Aramıza, dedikoducuların, farklı hesapları, farklı niyetleri olan, maskeli provokatörlerin girmesine asla müsaade etmeyelim. Çözümü engellemek, çözümü ertelemek, terörle mücadeleyi etkilemek, dağdaki teröristleri ölüme göndermek için yurt içinde, yurt dışında çaba sarf edenlere fırsat vermeyelim.'' dedi.

Çete ve mafyalarla mücadele ettiklerini, kirli çıkar örgütlerini yargıya teslim ettiklerini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Biz bu dünyadan sadece ve sadece kefenle göçüp gideceğiz. Yanımızda kefenle birlikte dünyada işlediklerimizi götüreceğiz. Eğer bu millet çıkarsa, Allah razı olsun derse, arkamızdan bir Fatiha okursa işte o zaman dünyadan yanımıza çok değerli bir şey almışız demektir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber