Dokuzuncu Kalkınma Planı ile ilgili Başbakanlık Genelgesi

Haber Giriş : 05 Temmuz 2005 09:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

GENELGE 2005/18

I. Kalkınma Süreci ve 9. Kalkınma Planı

1. Türkiye, Cumhuriyet dönemi boyunca bir yandan gelişmiş ülkelerle olan kalkınmışlık farkını kapatma, öte yandan geleneksel değerlerini ve kültürel birikimini gözeterek çağdaş değerleri özümseyen modern bir toplum oluşturma çabası içinde olmuştur. Bu çabanın, Avrupa Birliği (AB) ile bütünleşme sürecinde daha güçlü bir şekilde sürdürülmesi büyük önem taşımaktadır. Türkiye'nin önüne somut ve zamana bağlı bir program sunan bu sürecin hızlı ve sağlıklı bir şekilde tamamlanması, ülkemizin insan gücünün, bilgi birikiminin ve girişimci yeteneğinin en iyi biçimde kullanılmasına ve reform çabalarının kararlılıkla sürdürülmesine bağlıdır.

2. 1960'lı yıllarda başlatılan planlı kalkınma sürecinde, demokratik bir toplum yapısı ve görece kapalı karma ekonomi düzeni içinde devletin ekonomik hayata geniş müdahalesiyle; sermaye birikimini hızlandırmaya, teşvik edici politikalarla özel kesimi güçlendirmeye, hızlı sanayileşmeye, nüfus artışı ve kentleşmeye bağlı olarak ortaya çıkan alt yapı ve üst yapı ihtiyaçlarını karşılamaya ağırlık verilmiştir.

3. Başlangıcından itibaren kamu kesimi için emredici, özel kesim için yönlendirici olan Planlarda, giderek geniş kapsamlı ve ayrıntılı bir modelden, devletin ekonomideki rolünün yeniden tanımlanmasının da bir sonucu olarak, makro çerçeve oluşturan, öngörülebilirliği artıran, sistemin daha etkin işleyişine imkan verecek biçimde kurumsal ve yapısal düzenlemeleri öne çıkaran ve temel amaç ve önceliklere daha fazla yoğunlaşan bir stratejik yaklaşım modeline geçiş söz konusudur. Stratejik amaç ve öncelikleri netleştiren ve finansman boyutunu da içerecek somut eylem programları ile hayata geçirilecek olan bu yeni yaklaşım, geçmişte tam olarak kurulamayan plan-program-bütçe bağlantısını güçlendirecek ve etkili bir izleme ve değerlendirme mekanizması ile desteklenerek, hesap verebilirliğe zemin oluşturacaktır.

4. Planlı kalkınma dönemi başında daha çok sanayileşmeye odaklanan kalkınma anlayışı, bugün hızla küreselleşen günümüz dünyasında, pek çok alanda bir dizi yapısal reformu gerçekleştirerek, temel özgürlüklerin öne çıkarıldığı, hukukun üstünlüğünün yaşama geçirildiği, bilgi toplumunun temellerinin atıldığı, her yönden güçlü ve istikrarlı modern bir ülke oluşturmaya odaklanan bir anlayışa dönüşmüş bulunmaktadır. Bu kapsamda, makroekonomik istikrarın sağlanması, değişen şartlara hızla uyum sağlayabilen bir kurumsal kapasitenin oluşturulması, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve bireyler ile farklı toplum kesimlerini adil biçimde gözeten bir sosyal politika anlayışının yerleştirilmesi bu yeni kalkınma anlayışının temel taşlarını oluşturmaktadır.

5. Bu yeni anlayış temelinde, bütün kurum ve kuruluşlarca ve toplumun çeşitli kesimlerince 9. Kalkınma Planı hazırlıklarına ve uygulamasına geniş bir katılımın sağlanması, Planın sahiplenilmesi ve ortaya konulacak hedeflere ulaşılması bakımından büyük önem taşımaktadır. Planın hazırlanmasında, Türkiye için hem yeni fırsatlar, hem de bazı riskler ortaya çıkaran dünyadaki önemli gelişme ve yönelimler ile Türkiye'nin sahip olduğu potansiyelin ve en kısa zamanda giderilmesi gereken eksikliklerin dikkate alınmasında yarar bulunmaktadır.

6. Plan hazırlık dönemleri, ülke sorunlarının kapsamlı ve ayrıntılı bir şekilde tartışılması, kalkınma tercihlerinin ortaya konması ve ülkenin geleceğine olan inancın tazelenmesi bakımından iyi bir fırsat yaratmaktadır. 2007-2013 dönemini kapsayacak olan 9. Kalkınma Planı, AB'ye üyelik sürecine katkı sağlaması bakımından da ayrı bir önem taşımaktadır. Bu nedenle 9. Kalkınma Planı, AB'ye üyelik sürecinin gerektirdiği Ulusal Kalkınma Planı ve Katılım Öncesi Ekonomik Program gibi plan ve programların temel dayanağını teşkil edecek ve bu dokümanların uyumlaştırılmasını sağlayarak tüm planlama çalışmalarını yönlendirici bir işleve sahip olacaktır.

7. Türkiye'nin 17 Aralık 2004 tarihinde AB'den müzakere tarihi almış olması, AB ile bütünleşme sürecinde önemli bir aşamadır. Ekim 2005'te başlatılacak olan müzakere sürecinde, halkımızın talepleri ve dünya ile bütünleşmenin de bir gereği olan reform ve düzenlemelerin duraksamalara uğramadan gerçekleştirilmesi ve bunun getireceği olanakların toplumun bütünü tarafından benimsenerek değerlendirilmesi, küreselleşmenin fırsatlarından yararlanmanın önünü hızla açacaktır. Bu süreç ayrıca, ekonomik, kurumsal ve beşeri kapasitenin artırılması konusunda Türkiye'ye önemli katkılar sağlayacaktır.

8. Dünya ekonomi ve ticaretindeki değişim ve gelişmeler dikkate alınarak, son yıllarda sağlanmış bulunan makroekonomik istikrarın korunması, sürdürülebilir büyüme ortamının oluşturulması ve hızlı kalkınmanın önünü tıkayan kurumsal ve geleneksel yapıların iyileştirilerek gerekli alt yapının tesis edilmesi büyük önem taşımaktadır.

9. Hızla değişen dünya ve ülke koşulları, bölgesel ve yerel düzeye taşınan uluslararası rekabet ve AB'ye üyelik hedefi doğrultusunda önemi daha da artan bölgesel gelişme alanında köklü değişikliklerin gerçekleştirilmesi amacına uygun olarak, yerel potansiyel ve dinamiklere dayalı, aşağıdan yukarıya katılımcı bir kalkınma anlayışının hayata geçirilmesi bu Planın ayırt edici özelliklerinden biri olacaktır. Böylece, bir yandan genel kalkınma süreci hızlandırılırken, diğer yandan bölgeler arası dengesizlikler azaltılmış olacaktır.

II. Dokuzuncu Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonları

10. Kalkınma Planlarının hazırlık sürecinde 29 Eylül 1961 tarihli ve 1722 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulmuş olan "Devlet Planlama Teşkilatı Özel İhtisas Komisyonlarıyla Koordinasyon Komisyonlarının Kuruluş ve Çalışmaları Hakkında Tüzük" çerçevesinde Özel İhtisas Komisyonları (ÖİK) kurulması, katılımcı plancılık anlayışının önemli bir unsuru olagelmiştir. Bu uygulamada, belirli konu başlıkları altında, alanlarında uzman çeşitli kamu, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile akademik çevreler bir araya gelmekte ve koordinasyonu DPT Müsteşarlığı tarafından yürütülen Komisyonların çalışmalarından elde edilen sonuçlar ve değerlendirmeler Planların oluşumunda dikkate alınmaktadır. 9. Kalkınma Planı çalışmalarında da aynı yaklaşım benimsenerek, ekli listede yer alan Özel İhtisas Komisyonları kurulacaktır. Ancak, ihtiyaç duyulması durumunda, DPT Müsteşarlığı bu listede değişiklik yaparak yeni komisyon ve çalışma grupları oluşturabilecektir.

11. 9. Kalkınma Planı için kurulacak Komisyonların yapacakları çalışmalar, ülkenin gelişme potansiyelinin belirlenmesine, yönlendirilmesine, AB ile bütünleşme sürecinin kararlılıkla sürdürülerek tamamlanmasına, AB müzakere sürecinin olası sorunlarına ilişkin çözüm önerileri getirilmesine ve Plana ilişkin ilke ve politikaların tespit edilmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca, Komisyon raporlarının başka çalışmalara kaynak oluşturan temel doküman niteliği taşıdıkları da unutulmamalıdır. Bu bakımdan, Komisyon çalışmalarında toplanacak rakamsal veriler, ortaya konacak durum analizleri ile politika ve proje önerileri büyük önem taşımaktadır.

12. Özel İhtisas Komisyonlarının çalışma usulleri, katılımcı sayısı ve profili, bütün katılımcılardan azami düzeyde fayda sağlayıcı bir anlayışla tasarlanacak, elde edilen sonuçların Plan metnine girdi sağlaması esas olacaktır.

13. Bu esaslar doğrultusunda, ekli listedeki Özel İhtisas Komisyonlarında görev alacak kişiler DPT Müsteşarlığı tarafından ilgili kurumlardan yazı ile talep edilecek; söz konusu kurumlar ise ilgili komisyonlarda görev yapacak katılımcıların isim, unvan ve iletişim bilgilerini DPT Müsteşarlığına bildireceklerdir.

14. Sürdürülebilir gelişme ve AB ile bütünleşme sürecinde temel bir yapı taşı niteliğindeki 9. Kalkınma Planı çalışmalarında görev alacak tüm kamu kurum ve kuruluşları ile katkıda bulunacak diğer katılımcıların çalışmaları, Ülkemizin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.

Bilgilerini, 9. Kalkınma Planı ile ilgili çalışmalarda gereken dikkat ve hassasiyetin gösterilmesini önemle rica ederim.

Recep Tayyip ERDOĞAN

Başbakan

EK: 9. KALKINMA PLANI ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONLARI

1. Dış Ticaret

2. Hizmet Ticaretinin Serbestleştirilmesi

3. Rekabet Hukuku ve Politikaları

4. Fikri Mülkiyet Hakları

5. Devlet Yardımları

6. Finansal Hizmetler (Mali Piyasalar, Finans Kurumları, Bankacılık, Sigortacılık)

7. Kamu Harcama ve Kontrol Sistemlerinin İyileştirilmesi, Kamu İhaleleri

8. Kamuda İyi Yönetişim

9. Vergi

10. İşgücü Piyasası

11. Sosyal Güvenlik

12. Gelir Dağılımı ve Yoksullukla Mücadele

13. Sanayi Politikaları (Girişimcilik, Yenilik, Teknoloji, Kalite ve Verimlilik dahil)

14. KOBİ

15. Bölgesel Gelişme

16. Kırsal Kalkınma

17. Yerleşme ve Şehirleşme

18. Bilgi ve İletişim Teknolojileri

19. Bilim ve Teknoloji

20. Adalet Hizmetleri ve Güvenlik

21. Enerji

22. Çevre

23. Gıda Güvenliği, Bitki ve Hayvan Sağlığı

24. Gıda Sanayii

25. Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi

26. Bitkisel Üretim

27. Hayvancılık

28. Ormancılık

29. Balıkçılık

30. Demiryolu Ulaşımı

31. Denizyolu Ulaşımı

32. Havayolu Ulaşımı

33. Karayolu Ulaşımı

34. Kent İçi Ulaşım

35. Otomotiv Sanayii

36. Havayolu, Denizyolu ve Demiryolu Taşıtları İmalat Sanayileri

37. Ana Metal Sanayi

38. Makine ve Metal Eşya Sanayi

39. Elektronik ve Elektrikli Makineler Sanayii

40. Savunma Sanayi

41. Madencilik

42. Tekstil, Deri ve Giyim Sanayii

43. İçki, Tütün ve Tütün Ürünleri Sanayii

44. Kimya Sanayii

45. İlaç Sanayii

46. Petrol ve Petrol Ürünleri Sanayii

47. Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler

48. Kültür

49. Turizm

50. Eğitim (Okul Öncesi, İlk ve Orta Öğretim)

51. Yükseköğretim

52. Sağlık

53. Kadın, Aile, Çocuk ve Gençlik

54. Teknik İşbirliği

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber