Başbakan Erdoğan'dan Erbakan'a 2. veto...
Kayıp Trilyon davası kapsamında 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan ve cezasının infazı 4 kez ertelenen Saadet Partisi (SP) eski Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın eski öğrencisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan 2. kez veto yediği ortaya çıktı. Erbakan'ın Meclis tatile girmeden önce yakın kurmayları aracılığıyla son manevra da Başbakan Erdoğan'dan döndü.
Hazine'ye olan borcun taksitlendirilmesini talep eden Erbakan'ın bu talebini AK Parti yönetimi anında reddetti. AK Partililer'in olumsuz cevabıyla şaşkına dönen SP'liler tepkilerini, "Ecevit olsa bunun haksızlık olduğunu bilir, hemen düzeltirdi. Ancak bunlar hakşinas değiller. Çok büyük vefasızlık yapıyorlar" diyerek gösterdi. Erbakan, hapis cezasını evde çekebilmek için halen sürmekte olan 9.5 trilyon liralık alacak davasının çözüme kavuşturulması için SP Genel Başkan Vekili Recai Kutan'ı aracı göndererek Başbakan Erdoğan'dan yardım istemişti. Erbakan'ın ricasını iletmek üzere hükümetin kapısını çalan Kutan, 27 Nisan 2005 tarihinde Başbakanlık Resmi Konutu'nda Başbakan Erdoğan ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in de katılımıyla 3.5 saat süren bir toplantı gerçekleştirmişti. Ancak bu kritik görüşmede Başbakan Erdoğan'ın "Paranın yatırılması gerekir. Başka çare yok" yönündeki sözleri Erbakan'ın hayallerini suya düşürmüştü. Başbakanlık Konutu'ndaki gizli görüşmenin ardından hükümet kanadından hiçbir olumlu cevap alamayan Erbakan'ın son olarak Meclis tatile girmeden önce harekete geçtiği öğrenildi. Erbakan, kurmayları aracılığıyla son hafta Meclis'te görüşülen Bankalar Yasası'na geçici bir madde eklenerek, Hazine'ye olan borcunun taksitlendirilmesini talep etti. SP kurmayları, "Yasaya uygun ödeme şartları koymanızı istiyoruz. Geçici maddeyle bu işi çözebilirsiniz. Taksitlendirme Erbakan Hoca'yı çok rahatlatacaktır" dedi. Ancak Erbakan'ın bu talebi de Başbakan Erdoğan ve AK Parti Grup Başkan Vekilleri tarafından geri çevrildi. AK Parti yönetimi, "Erbakan'ın durumuyla Bankalar Yasası arasında hiçbir bağlantı yok" diyerek talebi reddetti. Son manevrasının da eski öğrencilerinden dönmesiyle morali bozulan Erbakan'ın bundan sonra AK Parti yönetimiyle hiçbir temasa geçmeme kararı aldığı ortaya çıktı.
Başbakan Erdoğan'ın ve AK Parti yönetiminin tavrına kızan SP kurmayları, "Ecevit olsa bunun haksızlık olduğunu bilir, gerekli düzeltmeyi yapmak için teşebbüs ederdi. Bunlar Ecevit'ten bile bize uzaklar. Vefasızlar, hakşinas değiller. Hakkı teslim etmiyorlar" diyerek tepkilerini dile getirdiler. Erbakan ve Kutan'ın da aralarında olduğu kapatılan RP'nin 88 yöneticisi hakkındaki alacak davası ise sürüyor. Kaybolduğu öne sürülen 2 trilyon 226 milyon 20 bin lira tutarındaki 1997 yılı Hazine yardımı, kayıtdışı tutulduğu iddia edilen 405 milyar 935 milyon lira, sahte makbuzlarla il teşkilatlarına dağıtılmış gibi gösterildiği belirtilen 54 milyar 25 milyon lira ve genel merkez binasının 1996 yılı kirası kayıtlarının mükerrer tutulmasından kaynaklanan 621 milyon liranın, yasal faiziyle tahsili isteniyor. Bu paraların bugünkü karşılığının yasal faiziyle birlikte 9.5 trilyon lira olduğu belirtiliyor.