Kanaat önderleri: Hatay, fitne ve fesatla karıştırılamayacak

Binlerce yıldır il genelinde süre giden hoşgörü ortamının bundan sonra da bozulmaması için herkesin birlik içinde olması gerektiğinin altını çizen kanaat önderleri, fitne ve fesadın kenti etkisi altına almaması için din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapılmaksızın sırt sırta verilmesi gerektiğini söyledi.

Antakya'nın bir barış ve kardeşlik okulu olduğunu söyleyen Hatay İl Müftüsü Mustafa Sinanoğlu, Müslim ve Müslüman'ın barışa giden insan manasına geldiğine işaret etti. Bu barışı her yerde yaşamanın aslında Allah'ın insanlara verdiği bir emir olduğunu vurgulayan Sinanoğlu, Kur'an-ı Kerim'de 'Ayrılığa düşmeyin' sözüyle birlik ve beraberlik üzerinde durulduğunu dile getirdi.

"Peygamber Efendimiz de iki, bir'den hayırlıdır. Üç, iki'den hayırlıdır, öyleyse ayrılığa düşmeyin diyerek birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekmiştir." diyen İl Müftüsü, şunları söyledi: "Bunları biz okuduk biliyoruz ve yaşıyoruz. Aslında bunları yaşamayanlara okutmak lazım. Hiç kimse bizim Hatay'daki birlik ve beraberliğimizi bozamaz, hiç kimse bizi ayıramaz. Onun için kimse bizimle oynamasın bizi asla değiştiremezler. Artık Hıristiyan, Ermeni, Yahudi, Sünni ve Alevi'siyle dinimizi seviyoruz. Ben Nasrettin Hoca'mı görünce kendimden bir parça görüyorum. Onların farklı dinlerden olmaları hiç aklıma bile gelmiyor. İşte bu nedenle bu memleket bir yumruk gibi. Huzuru barışı yakalamış, özümsemiş, benimsemiş, bu yüzden Cenabı Allah'tan niyaz ediyorum ki bu birlik barış ve kardeşliğimizi kimse bozmasın."

Antakya Ortodoks Kilisesi Ruhani Lideri Jan Delüller, Suriye'de yaşananların hiçbir ülke tarafından kabul edilemez olduğunu söyledi. Kan dökülmesinin her dinde haram olduğunu kaydeden Delüller, "Hatay'da farklı kültürlere

dinlere mensup insanlar olarak tek olan yüce Allah'a inanırız. Aynı amaç için dua ederiz. Tüm dünyanın iyiliği, selameti ve barışı için yakarışlarımızı sunarız. Komşu ülkede yaşananlardan dolayı çok büyük üzüntü duyuyoruz. İncil'de 'komşunu kendin kadar sev' denilerek komşuya verilen değer belirtilmiştir. Kutsal kitaplar güzel değerlerden bahsederken komşu ülkede yaşananlar bizleri derinden yaralamaktadır. Biz şehrin ileri gelenleri olarak cemaatlerimizi fitne ve fesattan korumalıyız. Medeniyetlerin buluştuğu, birçok din ve dilin özgürce yaşadığı şehrimizde cemaatlerimizi sağduyuyla yönetmek asli görevimizdir." ifadelerini kullandı.

Vakıflı Köyü Ermeni Cemaati Başkanı Cem Çapar ise Hatay'ın etnik yapısıyla dünyaya örnek bir model olduğunu söyledi. Suriye'de yaşananların bu ülke ile akrabalık bağı olan Hataylıları etkilediğine dikkat çeken Çapar, "Suriye ile komşuluğumuz var, akrabalığımız var. Tabiî ki de Suriye'de olan olaylar bizi de ilgilendiriyor. Lakin biz toplumun kanaat önderleri cemaatlerimizi etnik çatışmalardan korumalıyız. Cemaatlerimizi dedikodu ve tahriklerle değil, müspet doğrularla sağduyuyla yönlendirmeye çalışmalıyız. Çünkü biz Hatay'da birbirimizi ötekileştirmeden kardeşçe yaşıyoruz. Ermeniler olarak Türklerin hakkını koruyoruz, çünkü biz Hatay'da Sünniler olarak Alevilerin haklarını savunuyoruz, çünkü biz Hatay'da Müslümanlar olarak, Hıristiyanların Musevilerin haklarını savunuyoruz. Çünkü biz Hatay'da bu yapımızla dünyaya örnek bir model teşkil ediyoruz." dedi.

Alevi cemaati önderlerinden Nasrettin Eskiocak ise Hatay'da huzur ve barışın en yoğun olması gereken zamanlarda olunduğunu kaydetti. İnsanların aklıselim ile hareket etmelerinin birlik ve beraberlik açısından büyük bir önem arz ettiğine işaret eden Eskiocak, çevrede yaşanan kötülükler nedeniyle herkese çok büyük görevler düştüğünü belirtti. "Şehrimizdeki huzur ve güvenliğin devamı için yapılan çalışmalar ibadet yerine geçmektedir." diyen Eskiocak, fitne fesadın kimseye yarar sağlamadığına değindi. Şehrin huzur ve selameti için hiç kimsenin asılsız ve kışkırtıcı haberlere itibar etmemesi uyarısında bulunan Nasrettin Eskiocak, "Yüce Allah bu Ramazan ayının hürmeti için, ilimizin bölgemizin ve vatanımızın birlik ve beraberliğini koruyarak bütün İslam âlemini barışa ve huzura muvaffak eylesin.? şeklinde konuştu.

Musevi Cemaati Başkanı Şaul Cenudioğlu bütün çocukluğunun eski Antakya'da geçtiğini ve mahallenin içinde değişik dinlere mensup arkadaşlarla birlikte bir yaşam sürdüklerini ifade etti. "Hiçbir zaman birbirimize karşı bir takıntımız yoktu. Yani biz asırlardır kendimizle barışığız." diyen Cenudioğlu, sevgi ve hoşgörü içinde Antakya'da yaşamaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

Haber Arama Sonuçları