Çelik: Durumu iyi olmayan ailenin çocuğunu okuturuz

Haber Giriş : 05 Eylül 2005 13:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, zorunlu ilköğretim çağında olduğu halde okula gitmeyen 120 bin çocuğun okula gitmesinin sağlandığını belirterek, "Kimse bu rakamı küçümsemesin" dedi.
Çelik "Haydi Kızlar Okula Kampanyası"na destek amacıyla UNICEF Türkiye Milli Komitesi, Armada Alışveriş Merkezi, Bisiklet Federasyonu ve Yenimahalle Belediyesi'nce "Pedallar Kız Çocuklar İçin Dönecek" sloganıyla 10 Eylül'de düzenlenecek bisiklet yarışı ve söz konusu kampanyanın tanıtım çalışmaları amacıyla Armada'da düzenlenen törene katıldı.
Törenin açılışında konuşan Çelik, 2005-2006 eğitim-öğretim yılının 12 Eylül'de başlayacağını, bu amaçla Kütahya'da Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın da katılacağı bir tören düzenleneceğini söyledi. Çelik, "Okulların açılmasına kısa bir süre kala böyle bir etkinlik yapılması son derece önemlidir" dedi.
Kız çocuklarının okula gitmelerinin sağlanması amacıyla 17 Haziran 2003 tarihinde "Haydi Kızlar Okula Kampanyası" başlatıldığını
anımsatan Çelik, az zamanda önemli mesafe alındığını, bunun da bu işe inanmış insanların gayretiyle gerçekleştiğini ifade etti. Çelik, şöyle konuştu: "Toplumsal kalkınmayı bisikletin gidişine benzetebilirsiniz. Bisiklet durduğu andan itibaren düşer. Bisiklet düşmemek için hareket etmek zorundadır. Biz eğer yerimizde sayarsak geldiğimiz noktayı yeterli bulup da durağanlaşırsak düşeriz. Bugün dünden, yarın bugünden daha iyi olmak zorundadır. 120 bin öğrencinin okula gitmesi sağlanmıştır. 2005 yılının istatistikleri ulaştığı zaman bu rakamın daha fazla olacağına inanıyorum. Kimse bu rakamı küçümsemesin. Bir tek fert bile önemlidir." TOBB'un eğitim için yaptığı yardımları da anlatan Çelik, Eğitime Yüzde 100 Destek Kampanyası'nın TOBB'un bağışladığı 500 bin YTL ile başladığını, Bilgisayarlı Eğitime Destek Kampanyası'na da TOBB'un bin adet bilgisayarla destek verdiğini kaydetti. TOBB'un bu yıl, her okula 10 bin YTL gönderilmek üzere toplam 7 milyon YTL kaynak ayırdığını ifade eden Çelik, ayrıca Armada Alışveriş Merkezi esnafının her birinin de 500 YTL ile kampanyayı desteklediğini belirterek, teşekkür etti.

"OKUTMAYA HAZIRIZ"
Maddi imkansızlıklar nedeniyle çocuk okutamamanın artık bahane edilemeyeceğini vurgulayan Çelik, "Bir ailenin maddi durumu iyi değilse, biz o ailenin çocuğunu okutmaya hazırız. 'Para yok' mazeretini kabul etmiyorum. O çocuğa yatılı okuma imkanı sağlarız" diye konuştu.
Kız çocuklarının okuması için "pozitif ayrımcılık" yaptıklarını söyleyen Çelik, çocuklarını okula göndermeleri için annelerinin hesabına para yatırıldığını, bu miktarın kız çocukları için daha yüksek olduğunu anlattı.

"BU İŞİ POLİSLE ÇÖZEMEYİZ"
Bazı ailelerin kız çocuklarını okula göndermemekte direttiklerini, bunun örneklerinin de basına yansıdığını kaydeden Çelik, ancak bu ailelerin ikna edildiğini belirti. Bu konuda büyük mesafe kaydettiklerini söyleyen Çelik, şöyle konuştu:
"İkna yöntemi, sevgi ve şefkat yöntemi kesinlikle meseleyi çözer.
Bugüne kadar halkı aşağılayarak, halka 'küf kafalı' diyerek, cahil diyerek, korkutarak, itip kalkarak mesafe kat etmeye çalışmışız ve bu yöntem iflas etmiştir. Bu yöntemle hiçbir yere varamayız. Polis marifetiyle, jandarma marifetiyle bu işi çözemeyiz. Bakın, granit çok serttir ama aynı yere düşen su damlası graniti bile deler. Biz ikna yöntemiyle bu işin üstesinden geleceğiz."

"KIZ ÇOCUKLARINI KARANLIĞA MAHKUM EDİYORLAR"
UNICEF Türkiye Milli Komitesi Başkanı Talat Halman da, şunları söyledi:
"Bazı aileler taassupları yüzünden bazıları da sefaletleri yüzünden çocuklarını okula göndermiyorlar. Taassuplar yüzünden kız çocukları karanlığa mahkum ediliyor, beyinleri ölüme terk ediliyor. 2 yıldır 120 bin çocuğu okula göndermeyi başardık. 520 bin çocuğun kaydı yok. Atatürk'ten özür diliyorum. Cumhuriyetin 82. yılında böyle mi olmalıydı? Cumhuriyet'in 82. yılında her çocuk okula kayıtlı olmalıydı." Halman, UNICEF Türkiye Milli Komitesi olarak, kız çocuklarının okutulmasına yönelik kampanyaya her türlü desteği sağlayacaklarını belirtti.
UNICEF Türkiye Temsilcisi Edmond McLoughney de kampanyadan önemli sonuçlar elde edildiğine işaret ederek, "Bu günler, yılın en önemli zamanları. Alanlara çıkıp, çocukların okula gitmeleri için durmadan çalışmak gerekiyor" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürü Servet Özdemir ise Türkiye'de zorunlu ilköğretim çağındaki erkek çocuklarının yüzde 99.1'inin okula gittiğini, ancak kız çocuklarında bu rakamın daha
düşük olduğunu bildirdi. Özdemir, kız çocuklarının ve tarım alanında çalışan çocukların okula devamlarında sorun yaşandığını belirterek, ekonomik gerekçelerle çocuklarını okula gönderemeyen ailelerin çocuklarını yatılı ilköğretim bölge okullarına kaydettiklerini anlattı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Türkiye'nin genç nüfusunun sayısının yüksekliğine işaret ederek, Türkiye'nin ancak bu nüfusu eğiterek güçlü olabileceğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, çocukların ve gençlerin eğitimiyle ilgili her türlü projeyi destekleyeceklerini ifade etti.

"BİSİKLETİM VE BEN" PROJESİ
Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu da lise öğrencilerinin okula bisikletle gelip gitmelerini öngören proje başlattıklarını belirterek, bunun hem gençleri kötü alışkanlıklardan uzaklaştıracağını, hem de spora teşvik edeceğini söyledi.
Bisiklet yolları yapılması için yeni bir proje hazırladıklarını anlatan Müftüoğlu, böylece bisiklet kültürünü geliştirmeyi amaçladıklarını kaydetti.
Yenimahalle Belediye Başkanı Ahmet Duyar ise kız çocuklarının okula gitmelerinin sağlanmasına yönelik projeye katkı yapmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, bütün sivil toplum kuruluşlarını ve işadamlarını destek vermeye çağırdı.
Konuşmaların ardından, Milli Eğitim Bakanı Çelik, törende hazır bulunan ve "Haydi Kızlar Okula" kampanyası kapsamında okula kayıtları yapılan kız çocuklarına Yenimahalle Belediyesi'nce hazırlanan içinde okul kıyafeti ile kırtasiye malzemelerinin bulunduğu çantaları dağıttı.
Çelik ve beraberindekiler, sanatçı Yasemin Kumral'ın kampanya için yazıp bestelediği "Haydi Kızlar Okula Marşı"nın klibini izledi.
Törene katılan Yasemin Kumral, müzik öğretmenliği de yaptığını anlatarak, kız çocuklarının okula gönderilmesi çağrısında bulundu.
Bugüne kadar çeşitli ödüller aldığını kaydeden Kumral, "Ancak hiçbiri beni bu kampanyanın müziğini yapmak kadar mutlu etmedi" dedi.
Çelik, daha sonra, 10 Eylül'de Armada Alışveriş Merkezi'nin Açık Otoparkı'nda düzenlenecek olan bisiklet yarışı için, bisikletin üzerinde oturarak gazetecilere poz verdi.

"FOTOKOPİYLE VERİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Çelik, törenin ardından bir gazetecinin, "yeni ilköğretim müfredatında yapılan değişiklik nedeniyle, eklenen konuların öğretmenlere fotokopiyle iletileceği" yönünde haberler çıktığını hatırlatması üzerine, "haberin doğru olmadığını, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını" söyledi. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Pilot uygulama bir olgunlaşma sürecidir, bir demlenme sürecidir.
Geçen yıl 120 okulda pilot uygulama yaptık. Öğretmenlerimizden gelen tepkileri, okullarımızdan gelen raporları, eleştirileri, eksiklikleri, aksaklıkları biraraya getirdik. Bizim Eğitim Araştırma Geliştirme Dairemiz çalıştı, bazı üniversitelerden konuyla ilgili bilgiler geldi ve Talim ve Terbiye Kurulu'nda değerlendirildi. Bu da yeni müfredata göre ders kitabı hazırlayacak olan firmalara gönderildi ve ders kitapları ona göre yazıldı.
'Öğretmenlere yeni angarya', "Fotokopiyle verilecek' gibi şeylerin aslı astarı yoktur. Bunların gerçekle zerre kadar ilgisi yoktur. Tekrar altını çiziyorum pilot uygulama yapılan yerlerden gelen sonuçlar var, eleştiriler var, dikkatimizi çekmeye yönelik bilgiler var. Bunlar değerlendirilmiştir ve yeni ders kitapları bu paralelde hazırlanmıştır. Bunlar, ders kitapları hazırlandıktan sonra gelmiş şeyler değildir." Çelik, "Özel okullarda verginin kaldırılması" ile ilgili taleplerine Maliye Bakanlığı'ndan yanıt gelip gelmediği sorusunu ise "Gelmedi. Sözlü yanıt alıyoruz da... Gelecek" diye yanıtladı.

PKK'NIN EYLEMLERİ
Çelik, İstanbul'da PKK'nın yaptığı eylemlerle ilgili yöneltilen bir soruya karşılık "Dışişleri Bakanımız gerekli şeyleri söyledi.
Onun söylediklerine aynen katılıyorum. Bu memleketin huzurunu, asayişini, barış ortamını bozmaya kimsenin hakkı yok. Bunlar hangi amaçla yapılıyor, kamuoyu da bütün dünya da aslında çok iyi biliyor" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber