Ergin: Cezaevlerinde bulunan her 100 kişiden sadece 26,2'si tutuklu

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Eylül 2012 12:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yüksek yargıdaki hızlanmasının sonucu olarak Türkiye'de cezaevlerinde bulunan her 100 kişiden 26,2'sinin tutuklu olduğunu belirterek, bu oranın yüzde 20'lerin altına indirilmesi için çalıştıklarını söyledi.

1 Mart 2009'da başlatılan Türkiye'de Model Cezaevi Uygulamalarının Yaygınlaştırılması ve Cezaevi Reformunun Desteklenmesi Projesi kapanış toplantısı yapıldı.

Toplantıda konuşan Ergin, Türkiye'de son 10 yıldır yapılan reformlar sonucu büyük bir dönüşüm ve değişim yaşandığını, adalet sistemindeki değişikliklerle uluslararası standartların yakalanması konusunda önemli yol alındığını söyledi.

Ergin, cezaevlerinin fiziki yapılarının iyileştirilmesi amacıyla başlatılan çalışmalar sonucu 2002 yılından bugüne kadar uluslararası standartlara uymayan 210 ceza infaz kurumunun kapatıldığını, bugünden itibaren 2017 yılına kadar 196 ceza infaz kurumunun kapısına daha kilit vurulacağını kaydetti. Kapatılmayan cezaevlerinin uluslararası standartlara uygun hale getirildiğini, standartlara uyan yeni cezaevlerinin inşasının da devam ettiğini anlatan Ergin, ''Ceza infaz sistemimizde yaptığımız bu iyileştirmelerdeki amacımız, mahkumların dört duvar arasında cezalarını infaz etmeleri değil onları rehabilite ederek topluma yeniden kazandırmaktır'' dedi.

Çalışmalar kapsamında cezaevi personeli sayısının ve niteliğinin de artırıldığını ifade eden Ergin, cezaevlerinde rehabilitasyon çalışmaları kapsamında yapılan sosyal faaliyetler hakkında da bilgi verdi.

-Denetimli serbestlikte yüzde 98 başarı-

Denetimli serbestlik uygulamalarıyla ilgili de bilgi veren Ergin, 33 denetimli serbestlik müdürlüğüne 31 Ağustos itibarıyla 33 bin 976 kişinin başvurduğunu, bunlardan 7 bin 219 hükümlünün infazının başarıyla tamamlandığını, 233 hükümlünün yeniden suç işlediği, 610 hükümlünün ise denetimli serbestlik hükümlerine uymadığı için yeniden cezaevine gönderildiğini bildirdi.

Ergin, rakamlara bakıldığında, denetimli serbestlik uygulamalarının yüzde 98 oranında başarıyla yürütüldüğünün görüleceğini ifade etti.

Bakan Ergin, yapılan çalışmalar sonunda elde edilen en önemli kazanımın, insan onuruna yakışır şartlarda, temel hak ve özgürlüklerin daha çok gözetildiği bir ceza infaz kurumunun yaygınlaştırılması ve bu konudaki tüm tarafların ve ilgililerin farkındalığının artırılması olduğunu söyledi. Ergin, ''Böylece ceza infaz kurumlarının sadece cezayı uygulayan değil, kişiyi tekrar topluma kazandırmaya çalışan kamu kurumları olma hedefini gerçekleştirme yolunda büyük bir adım atılmıştır'' diye konuştu.

Ceza infaz kurumlarının ulusal ve uluslararası denetim mekanizmalarına kapısının açıldığını, bağımsız izleme kurulları, komitelerinin denetimi altında bulunduğunu anımsatan Ergin, en ufak hak ihlali iddialarının bile ciddiyetle soruşturulduğunu kaydetti.

-Yüksek yargı hızlandı, cezaevi nüfusu arttı-

Yargı alanındaki sorunların giderilmesi amacıyla da yargı paketleri çıkarıldığını ve önemli mesafe katedildiğini söyleyen Ergin, yüksek yargıda yapılan düzenlemeler sonrasında, özellikle Yargıtay'da karar verme sürecinde hızlanma yaşandığını anlattı.

Makul sürede yargılama yapılabilmesi için hayata geçirilen düzenlemeler sayesinde yüksek yargıda ürettiği hizmetin 2,5-3 katını üretmeye başladığını ve ''tünelin ucunda ışığın göründüğünü'' söyleyen Ergin, şöyle devam etti:

''Yüksek yargımızın performansının artması, temyiz mahkemesine gelen dosyaların daha kısa sürede karara bağlanıyor olması sevindirici olmakla birlikte ceza infaz kurumlarımıza geliş aşamasında da etkilidir. Yüksek mahkemeler daha çok ölçüde kararın kesinleşmesini sağlamış oluyor. Bu da cezaevlerine gelişi artırıyor. Bu artış stoklarda bekleyen dosyalar bitene kadar devam edecek. Ama bu yeni değişimle beraber, Sayın Büyükelçinin bu kürsüden ifade ettiği rakamı da tavzih etme ihtiyacı duydum. Türkiye'de şu anda cezaevlerimizdeki 123 bine yakın mevcudun tutuklu oranına ilişkin bir tespit yaptı sayın Büyükelçi. Birkaç yıl öncesine göre o rakam doğru idi ama bugün itibarıyla Türkiye'de cezaevlerinde bulunan her 100 kişiden sadece 26,2'si tutuklu. Yüksek yargıdaki hızlanmanın getirdiği bir faktör olarak Türkiye'de şu anda tutuklu oranı yüzde 26 küsur. Bu oran Avrupa Konseyi ülkeleri arasında kabul edilebilir bir oran olmakla beraber bizi tatmin etmiyor. Bu oranın daha da aşağılara çekilebilmesi için yoğun bir gayret içerisindeyiz. Bunu yüzde 20'lerin altına indirilmesi için çalışmalar yapıyoruz.''

-''Cezaevlerinde onurlu muamele önemli''-

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert de Türkiye-AB ilişkilerinin birtakım zorluklar içerdiğini, AB standartları ile ilgili çalışmaların zaman zaman hayal kırıklıklarına neden olduğunu söyledi. Son aylarda yavaşlayan ilişkileri hızlandırmak için pozitif gündem çalışmalarının başlatıldığını kaydeden Ripert, katılım taahhüdünün devam ettiğini, sürecin tamamlanmasının Türk vatandaşlarının ve AB'nin yararına olacağını belirtti.

Ripert, Türkiye'de son yıllarda yargı, adalet ve temel haklar konusunda önemli ilerlemeler kaydedildiğini, bunun sürece önemli katkı sağlayacağını vurguladı. Düzeltilmesi en zor alanlardan birinin cezaevi sistemi olduğunu ifade eden Ripert, uluslararası sözleşmelere göre özgürlüğü kısıtlanmış her bireyin onurlu bir muameleye tabi tutulması gerektiğini ifade etti.

Avrupa'da cezaevi sistemi ve cezaevi kurallarının gözden geçirildiği projede yalnızca mahkumların değil çalışanların eğitimine de önem verildiğini anlatan Ripert, cezaevlerindeki hakların korunmasına yönelik birtakım çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.

Duruşma öncesi tutukluluk halinin istisnai bir önlem olarak uygulanması gerektiğine işaret eden Ripert, ''2010 yılında gerçekleşen reformlara rağmen Türkiye'de tutukluların yüzde 40'ı son hükümlerini almış değil'' dedi.

İnsan hakları izleme kurullarının daha iyi noktaya getirilmesi, işkenceye karşı yürütülen projelerin tamamlanması gerektiğini belirten Ripert, cezaevlerinde madde bağımlılığıyla mücadeleyle ilgili 1,3 milyon avroluk yeni bir proje başlatacaklarını söyledi.

-Proje 1 Mart 2009'da başlamıştı-

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Onuk da proje hakkında bilgi verdi. 1 Mart 2009'da başlatılan proje ile Türkiye'de ceza infaz kurumları reformunun geliştirilmesi ve model cezaevi uygulamalarının yaygınlaştırılması yoluyla profesyonel, verimli ve etkili bir cezaevi hizmetinin kurulması amaçlandığını anlatan Onuk, seçilen 90 cezaevi personelinin yeni infaz sistemi ve Ceza Kanunu, Ceza Usul Kanunu, Cezaların İnfazı Tüzüğü ve yeni Avrupa Cezaevi Kuralları ve uluslararası standartlarda düzenlenen ilgili diğer mevzuat konusunda eğitildiğini belirtti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber