Askerden sert tepki

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Eylül 2005 15:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, "Avrupa Parlamentosu'nda, terörle mücadelemizi 'saldırgan askeri operasyonlar' olarak niteleyen düşünce ve ifade şeklini esefle kınıyorum" dedi.

Kara Harp Okulu 2005-2006 Eğitim ve Öğretim Yılı Açılış töreninde konuşan Orgeneral Büyükanıt, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terörle mücadelesini 'saldırgan askeri operasyonlar' olarak tanımlayan ifadeleri, "Türkiye Cumhuriyeti'ni uyandırması gereken çan sesleri olarak izlediğini" bildirdi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin bugün iki büyük tehlikeyle karşı karşıya bulunduğuna işaret eden Büyükanıt, birinci tehdidi, yaşadığımız çağda hala Türkiye'de hilafeti ve şeriatı hayal eden çarpık ve hayali bir düzeni arzu eden her türlü geniş yelpazede yer alan irticai düşüncelere sahip grupların var olması, ikinci tehdidi ise son günlerde değişik platformlarda ortaya çıkan, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne yönelik etnik ayrımcılığa dayalı terör örgütü faaliyetlerinin oluşturduğunu söyledi.
Türkiye'yi bir kaos ve çatışma ortamına sokmak isteyen mihrakların aynı zamanda kendi kaçınılmaz sonlarını da hazırladıklarının altını çizen Orgeneral Büyükanıt, şunları kaydetti:"Avrupa Parlamentosu'nda, terörle mücadelemizi 'saldırgan askeri operasyonlar' olarak niteleyen düşünce ve ifade şeklini esefle kınıyorum. Tüm dünyanın teröre karşı belli ölçüde tavır aldığı bir ortamda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Terörle mücadelesini 'saldırgan askeri operasyonlar' olarak tanımlayan bu tür ifadeleri, Türkiye Cumhuriyeti'ni uyandırması gereken çan sesleri olarak izlemekteyim.Her türlü cinayeti hayasızca ve insanlık dışı eylemlerle işleyen tarihin en kanlı terör örgütünün , bugün tüm bu cinayetlerini, barbarlıklarını, demokrasi, özgürlük ve barış gibi insanlığın en yüksek değerleri ile örtüştürmeye çalışanların ve bunlara destek verenlerin oyununa Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin inançlı koruyucuları alet olmayacaktır. Ülke içinden ve ülke dışından destek gören yıkıcı ve bölücü faaliyetler, elbette ki, Türkiye Cumhuriyetini korumakla yükümlü dinamik güçlerin pençelerinde yok olacaklardır"

Baydemir ve Dicle AP'de konuşmuştu

Avrupa Parlamentosu'nda 20 eylülde Sol Birlik Grubu (GUE) öncülüğünde, AB-Türkiye Sivil Komisyonu tarafından düzenlenen geniş katılımlı bir toplantıda 'Kürt sorunu' tartışıldı.

Toplantıda konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, söz konusu konferansa 'hem Avrupalı hem de Kürt siyasi çevrelerden birçok katılım olurken, sorunun ve çözümün bir parçası olan hükümet ile bağı olan kesimlerden katılım olmadığını üzüntüyle gördüğünü' söyledi.
Baydemir, "Kürt sorununun bugüne kadar bir çözüme kavuşturulamamasının en önemli sebebi sorunun demokratik bir çerçevede tartışılmasının engellenmesidir'' ifadelerini kullandı.

Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, ''meseleye 'güvenlik-terör' ya da salt 'ekonomik geri kalmışlık' çerçevesinden bakılınca Kürt sorununun sosyal, siyasal, kültürel, hukuki boyutları görülmemektedir. Bu çerçevede, her türlü çatışma stratejisi, silahlı eylem ve askeri yöntemlerin demokrasi ve barış girişimlerini sonuçsuz bırakarak çözümsüzlüğü derinleştirdiğine inanıyoruz. Seksen yıllık Cumhuriyet tarihinde Kürt meselesi devletin inkar, Kürtlerin ise buna karşılık isyan politikalarıyla şekillenmiş, Kürt sorununun temel tartışma zemini maalesef şiddet olmuştur'' sözleriyle de TSK'yı eleştirdi.
'Çatışma stratejisine karşı olduklarını' söyleyen Baydemir, "endişemiz ve korkumuz odur ki, Kürt sorununun çözümü için gerekli olan demokratik siyasetin kanalları kapanırsa, siyasetin dili tekrar şiddet olacaktır ve bu durum Türkiye'de yaşayan herkese çok büyük zarar verecektir'' açıklamasında bulundu.
Aynı toplantıda konuşan eski DEP milletvekili Hatip Dicle de Türkiye'de Kürtlerin kimlik, dil ve kültür haklarının inkar edildiğini iddia etti. Dicle, Türkiye'de 1924 Anayasası ile Kürtlerin kimlik, dil ve kültür haklarının inkar edildiğini, ret ve inkar politikasının sürdüğünü savundu.
Türkiye'nin toprak bütünlüğü içinde, sınırlarına dokunulmadan barışçı bir çözüm bulması gerektiğini dile getiren Dicle, Kürtlerin ulusal varlıklarını tanıyan yeni bir anayasa beklentisinde olduklarını söyledi.
Abdullah Öcalan'dan ?sayın Öcalan' diye söz eden Hatip Dicle, 'dağlardaki silahlı militanların, cezaevlerindekilerin ve yurtdışındakilerin koşulsuz olarak siyasi yaşama katılım hakları elde etmeleri' çağrısını yaptı.
Dicle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının Kürtlerde ?ihtiyatlı bir iyimserlik' yarattığını da kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber