Teziç ve beraberindeki üniversite rektörleri Van'a gitti...

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve beraberindeki üniversite rektörleri, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde yapılacak ''Rektörler Komitesi Toplantısı'' için Van'a gitti.

Tutuklanan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'a destek verilmesi amacıyla Van'da yapılması öngörülen toplantı için Teziç ve üniversite rektörleri, Esenboğa Havalimanı'nda buluştular.

Rektörler komitesi, bugün saat 16.00'da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde bir toplantı da yapacak.

Komite yapacağı açıklamada hedefin yargı olmadığı, güvensizliğin Van'da soruşturmayı yürüten savcı ve hakime yönelik olduğunu vurgulayacak.

Rektörler, yarın saat 10.00'da Atatürk Anıtı'na çelenk koyarak saygı duruşunda bulunduktan sonra, Van'dan ayrılacak.

'BU ZORLAMA TUTUKLAMANIN HUKUKA UYGUN OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ'

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasının "zorlama bir tutuklama olduğunu" savunarak, bunun "hukuka uygun olmadığını" söyledi.

YYÜ Rektörü Prof. Dr. Aşkın'ın tutuklanmasının ardından Van'da toplanma kararı alan Rektörler Komitesi üyeleri, kente gelmeye başladılar.
Toplantıya katılacak 27 rektör uçakla İstanbul'dan Van'a geldi.

Ferit Melen Havaalanı'nda YYÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Fuat Doğu ile Prof. Dr. Hasan Ceylan ve öğretim üyeleri tarafından karşılanan rektörler, konaklayacakları otele geçtiler.

Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum, Türkiye'de rektörler hakkında yapılacak soruşturmaya dair kuralların belli olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Batum, "Bizim söylediğimiz, 'Neden dava açtınız, neden böyle bir suçlamada bulundunuz?' değil, 'Bu suçlamada bulunurken birtakım kuralları neden zorladınız?'dır" dedi.

Bir gazetecinin, "Hukuki bir tartışmaya gidiliyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" yönündeki sorusu üzerine Prof. Dr. Batum, Türkiye'deki hukuksal düzenlemenin, yargının üzerinde birtakım baskılar oluşturabileceği yönündeki görüşlerin bizzat yargının en tepesindeki kişilerden geldiğini dile getirdi.

Prof. Dr. Batum, "yasama dokunulmazlığı kaldırılmak istendiğinde iktidar partisinin temsilcilerinin yargının bağımsız olmadığı gerekçesiyle buna karşı çıktığını" vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bizim yargıyla en ufak bir sorunumuz yok. Burada, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir rektöre karşı tutum var.
Biz neden dava açıldı, neden bu suçlamalarda bulunuldu bilmiyoruz? Tabii ki insanlar suçlanabilir ve delil varsa tutuklanabilir. Bu herkes olabilir. Ancak Türkiye bir hukuk devleti, bu hukuk devletindeki usulleri zorladığınız gibi bir görüntü ortaya çıkarsa bu rahatsızlığı dile getirmek zorundasınız. Bunun yargıya müdahale ile alakası yok.

Olli Rehn buraya gelip (Bu yargılamayı derhal kaldırın) dediğinde, bunu yargıya müdahale olarak görmüyoruz. (Leyla Zana'yı beraat ettireceksiniz) denildiğinde de bunun yargıya müdahale olduğunu düşünmüyoruz, ama (Türkiye'de bir rektöre karşı bu usuller uygulanamaz) denildiğinde, bunun yargıya müdahale olduğunu iddia ediyorsunuz." Rektörler, Ankara'dan gelecek olan ikinci grupla YYÜ'ye giderek Atatürk Anıtı'na çelenk koyduktan sonra bir toplantı yapacak.