Van Rektörü'nün fişleme yapması Özok'u da kızdırdı

Haber Giriş : 04 Kasım 2005 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın akademisyenleri etnik kimliğe göre fişlemesi Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok'un da tepkisini çekti. Baro üyeleri ile birlikte Van'a giderek ihaleye fesat karıştırmaktan tutuklanan Rektör'e yapılan uygulamaları eleştiren Özok, Aşkın'ın akademisyenleri fişlemesi olayında çok farklı bir tavır takındı. Hiç kimsenin kimseyi fişleme gibi bir hakkının olamayacağını belirten Birlik Başkanı, ?Kamu görevinin birtakım duyarlılıkları olabilir. Bunları anlıyorum; ama bir hukuk devletinde, çağdaş bir ülkede ne biçim ve ne şekilde olursa olsun sübjektif verilerle değerlendirme olamaz.? dedi. Danıştay 2. Dairesi'nden de Özok'un savunduğu görüşe destek geldi. Danıştay, hiçbir somut olay ve sebebe dayanmaksızın istihbarat birimlerinin hazırladığı fişleme niteliğindeki raporlara istinaden kamu kurum ve kuruluşlarında görevden alma kararını veto etti. Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ise söz konusu karar için ?Çok doğru bir karar.? nitelendirmesinde bulunarak Van Rektörü'nün fişleme yaparak suç işlediğini söyledi.

Konuyla ilgili Zaman'ın sorularını cevaplandıran TBB Başkanı Özdemir Özok, hukuk devletinde gerekçesiz, kanıtsız, delilsiz, somut birtakım verilere dayanmadan sübjektif verilerle yapılan işlemleri kabul etmenin mümkün olmadığını bildirdi. Yıllardır bunu savunduklarını belirten Özok, ?Danıştay'ın değerlendirmesini son derece olumlu buluyorum. Birisi hakkında iddia varsa sübjektif değerlendirmelerle değil, somut kanıtlara dayandırılmalı. Herkes kendi hakkındaki iddiayı bilmeli ve savunmasını yapmalı.? dedi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın da akademisyenlerini fişlediği yolunda haberler çıktığını ifade eden Özok, ?Fişleme son derece yanlış. Hiç kimsenin başka birisini fişleme gibi hakkı olamaz. Herkesin birtakım değerlendirmeleri olabilir. Kamu görevinin birtakım duyarlılıkları olabilir. Bunları anlıyorum; ama bir hukuk devletinde, çağdaş bir ülkede ne biçim ve ne şekilde olursa olsun sübjektif verilerle değerlendirme olamaz. Bu konuda tüm toplum bireylerinin hassas olması lazım.? diye konuştu. Özok, bazı baro başkanlarıyla savcıyı protesto etmek için gittiği Van'da Rektör Aşkın'ın gözaltına alınmasına tepki göstermişti. Tutuklamayı ?hukuksuzluk' olarak nitelendiren Özok, ?Savcı savcılığını yapsın. Herkes kendini hukukla bağlı hissetsin.? diye konuşmuştu.

Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış da kararı, ?Çok doğru bir karar.? olarak değerlendirdi. ?Mücerret, kaynağı belli olmayan iddialarla insanlar suçlanır mı?? diye soran Elkatmış, Van Rektörü'nün fişlemesine de ?çok çirkin? tanımlamasını yaptı. Türk Demokrasi Vakfı eski Başkanı Emre Kocaoğlu ise kararı ?helal olsun? diyerek karşıladı. Danıştay'ın bu kararının Türk demokrasisi açısından ileri bir adım olduğunu vurgulayan Kocaoğlu, ?AB'nin kabul edilmeyen anayasası yürürlüğe girebilseydi istihbarat raporlarına dava açma hakkı verilecekti. Avrupa hukuku bu noktaya geldi. İki ülke kabul etmedi; ama bu konsept duruyor halen. Avrupa hukukuna uygunluk sağlayan bir karar. Türkiye dünyaya uyum yolunda ilerliyor. Bütün yargımızın bu ilerlemeye katılmasını temenni ediyoruz.? şeklinde konuştu. Van Rektörü ile ilgili fişleme haberlerine ise Kocaoğlu, ?Daha önce istihbaratçılar fişliyordu. ?Ben demokratım, beni de fişleyin. Fişlemezseniz üzülürüm' demiştim. Tüylerim diken diken oldu bu haberi duyunca. Fişleme rezaletinden kurtulmamız lazım. Kimse Türkiye'nin ve milletin sahibi değildir. Bunlar çok ayıp şeyler. Bunlar çağdışılık. A tarafı B tarafına yapınca karşı çıkıyoruz, B tarafı A tarafı için yapınca sesimizi çıkarmıyoruz. Bu çok ayıp.? diyerek konuşmasını tamamladı. Kararı olumlu bulanlardan biri de Başbakanlık İnsan Hakları Kurulu eski Başkanı Doç. Dr. Vahit Bıçak oldu. Bıçak, ?İstihbarat raporlarında saydamlık gerekir.? dedi.

Gazetede yayınlanan haberin yanlışlığını savunan idare hukukçusu Prof. Dr. Ülkü Azrak ise Danıştay 2. Dairesi'nin sadece memurların yargılanma usulüne dair yapılan itirazları değerlendirebileceğini ileri sürdü. Azrak, dairenin böyle bir karar veremeyeceğini savundu.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber